Instagram: adayaesaret
Merhabalar❤
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 🥰
Keyifli okumalar😘
Bölüm Şarkısı: Serdar Ortaç- Ben Adam Olmam
🏝️🌊9.BÖLÜM 🏝️🌊
Vicdan azabı, insanın omuzlarına bir kere yüklendi mi bir daha peşini kolay kolay bırakmayan bir duyguydu. Hele ki bir olay olduğunda suçluluk payınızın yüksek olduğuna kendinizi inandırdığınız takdirde sizi o duygudan kurtarabilecek tek kişi yine sizdiniz. Bir başkasının size yardım eli uzatmasının imkânı yoktu, olamazdı.
Tıpkı şu an, içinde olduğum durumdan yine kendimi benim kurtaracak olmam gibi acınası ve ironik bir haldi.
Yaklaşık beş-altı saattir haber alınamayan ve ortalıktan kaybolmasını kimsenin ne fark ne de dert ettiği birinin biraz da benim yüzümden hâlâ bulunamamış olması vicdanımın sesini asla susturmuyordu.
Adaya ayak bastığı ilk andan itibaren adeta bir çöp gibi davrandığımız o genç adama ulaşamamak, nerede olduğuna dair hiçbir ize rastlayamamak insanlığımı kaybettiğimi düşündürtüyordu bana. Her ne yapmış olursa olsun Poyraz'a bu kadar kötü davranmak ya da onu insan yurduna koymayıp, anlayıp dinlemeden yargısız infaz yapmak bana kendimi sorgulatmıştı.
Ben ne ara bu kadar ön yargılı bir insan olmuştum? Ne ara kendimi bu kadar kaptırmıştım bu lanet dünyanın düzenine, bilmiyordum. Ama bildiğim tek bir şey vardı ki o da Poyraz'a çok büyük bir haksızlık etmiş olduğumdu.
Bugün yanımda kimse yokken yanımda olan, beni ortada bırakmayıp hiçbir mecburiyeti olmamasına rağmen hastaneye götüren ve uyanana kadar bekleyen o genç adama yaptığı iyilik için minnettar kalacağım yerde bir de onu, bu iyiliği yaptığına pişman etmiştim.
Asıl çöp gibi davranılması gereken kişi bendim, bizdik. Sırf yaptığı birkaç hata yüzünden oğlunu sürgün eden babasıydı. Yıllardır görmediği oğlu belki artık gelip gider diye ümitsizce torununa bel bağlayan ve onunla uğraşmak istemediği için başından atan Ertuğ amcaydı. Hiç tanımadığım birine hakkında anlatılanlar yüzünden kinlenen ve sırf bu yüzden gaddar davranan bendim. Hiçbirimizin ondan aşağı kalır bir yanı yoktu. Ve ne yazık ki Poyraz şu an kayıpsa bunda en çok da bizim payımız vardı.
Evden çıkıp çok kısa bir süre sonra otele ulaştıktan sonra Ali'yle otelin etrafındaki güvenlik kamerasının kayıtlarını incelemiştik ama ne yazık ki hiçbir bilgi elde edememiştik. Ne personel odasına ne de ana binaya girişi gözükmüyordu. Eve gitmek istemediği için acaba dedesinin oteline mi gitmek istedi diye düşünsek de orada olduğundan Ertuğ amcanın illa ki haberi olurdu. O yüzden bu düşünceyi de elemek zorunda kalmıştık. Aklımıza gelen ve gayet mantıklı bulduğumuz bir diğer seçenek ise Poyraz'ın adayı terk etmiş olduğuydu, ki bunu yapmaması için hiçbir sebep de yoktu ama cebinde beş kuruş olmadan bir yere de gidemezdi. Sonuç olarak aklımıza gelen tüm fikirlerin sonu koca bir hiçliğe açılmaktan başka bir işe yaramamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA'YA ESARET
Novela JuvenilBozcaada'nın begonvillerle bezenmiş sokaklarında filizlenecek bir aşka şahit olmaya hazır mısınız?😍 Ada Sönmez, Bozcaada'da doğup büyüyen genç bir iş kadınıdır. Dedesinin yıllar önce kurduğu oteli işleten, sorumsuzluğa asla göz yummayan, fazlasıyla...