11• BAŞKASININ ACISINA MERHEM OLMAK

305 33 49
                                    

11. BÖLÜM "BAŞKASININ ACISINA MERHEM OLMAK"

Aydın Kurtoğlu- Gururdan gömlek

Müslüm Gürses- Sende Kalmış (Şarkının çalmaya başladığı yerde dinlemenizi tavsiye ediyorum. Çok ince bir şarkıdır😢💝)

Hande Yener ft. Serdar Ortaç- İki Deli

Hiçbir sabah bunun kadar tatsız olmamıştı. Yataktan kalkmak istemediğim günlerden birindeydim. Utanç ağzımda berbat bir tat bırakıyor, kalbim güceniklikle kavruluyordu. Kahvaltı kurmayı düşünemeyecek kadar iştahsızdım, üstelik o da hiçbir şeye dokunmamış ve direkt işe gitmişti.

Kim bilir o dava için ne kadar çabalamıştı, kim bilir o dava için ne kadar başını ağrıtmış, uykusuz geceler yaşamıştı...

Tüm gün kafamda yer edinip bir köşeye sinen ihtimalleri düşünerek kendimi harap etmiştim ve dahası, bugün dersim de yoktu. Evde kalarak düşüncelerin etimi kemiğimi kemirmesini istemiyordum, böyle devam edersem uyuşturulmuş bedenimden başka bir şey geriye kalmayacaktı.

Yarattığım felaket öyle büyük bir depreme sebep olmuştu ki üzerimdeki molozlardan dolayı koltuktan kalkmak çok zor geliyordu. Aklımda karmaşık fikirler canlanıyor fakat hiçbirinin mantıklı bir yerinden tutamıyordum, hepsi elimden kayıp gidiyordu. Her zamanki gibi.

Evde gündelik işlerle uğraştıktan sonra Alev'e gitmiş, biraz da onunla çene çalmıştım. Bebek için birkaç planı ve düşüncesi vardı fakat ondan önce kendini korumaya almalıydı, sürekli evinin önünden geçen siyah arabalar artık beni bile korkutuyordu. Son zamanlarda bu ziyaretler arttıkça tüm gün camların perdeleri çekik oluyordu, kendini karantinaya alırcasına yaşamaktan ve dışarıya adımını rahat atamamaktan fazlasıyla sıkılmıştı. Strese girmemesi gerektiğini söyleyen doktora bunun onun elinde olmadığını söylemek istiyordum. Bana bile kapıyı açarken temkinli davranıyordu, en sonunda dayanamayarak patladım.

"Bu kadarı da fazla ama! Onunla konuşmak için neyi bekliyorsun?"

Öfkeyle yükselen sesimle daldığı yerden bakışlarını alıp bana dikti. Yüzü son zamanlarda sık sık olduğu gibi yine asıktı, gözlerinin altı uykusuzluktan pembe pembeydi. Hem ruh sağlığından hem de beden sağlığından oluyordu, bu durum onu çok yıpratıyordu.

"Böylesine bir tehlikeyle nereye kadar kadın başına savaşacaksın? Kendini nereye kadar koruyabilirsin? Sen de ben de biliyoruz ki her an kapıya dayanabilir ve seni zorla alıkoyabilirler."

"Alev..." Elini kavradım, okşadım.

"Kabul et, hatalısın ama özür dilemek ve egonu biraz olsun sindirmek bu kadar zor olmamalı. Canından önemli mi bunlar?"

Merhamet fısıldayan sesimle ve şefkati sığınak yapan gözlerimle onu etki altına almıştım çoktan. Korkuyordum. Ona bir şey olmasından...

Alev çaresizce beni onayladığında planımız belliydi: Onlar için bir akşam yemeği ayarlamalı ve onları baş başa bırakmalıydım. Tabii bunun olması için Sonat ve benim de orada olmam gerekiyordu fakat Sonat'ı nasıl ikna edeceğimi bilemiyordum. Kaç gündür yoğun çalışıyordu, doğru dürüst yemek bile yemiyordu. Ne yapıp edip onu kıskacıma almalıydım. Bu yüzden kafamı biraz daha ileri bir seviyede çalıştırmış, Karan'a akşam dışarıda yemek yiyeceğimizi, Sonat'ın bu plana dâhil olduğunu belirten bir mesaj yollamıştım.

TEHLİKELİ MELODİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin