Yıldıza basmanızı ve bol bol yorum bırakmanızı bekliyorummm.
Ben yine sınır bekleyemeden bölümü paylaştım. O yüzden pamuk eller yıldıza🥰😅
♧
Kamuran Akkor- Bir ateşe attın beni
Mor ve ötesi- bir derdim var
♧
Midemde bir ateş yakıldı, her bir hücrem yandı, kavruldu. Dilim arı sokmuş gibi ağzımın içinde eridi, pelteleşti, tek bir kelam edemedim ve o sessizliğimden payını karar verme süreci olarak aldı. O kadar hazırlıksız yakalandım ki bu ana... önce nefesinin sıcaklığı okşadı tenimi, sonra nemli dudaklarının boynuma ufak dokunuşu vuku buldu. Kaskatı kesildim, bir anda tenime değen teniyle savunma mekanizmam alarma geçti fakat ellerimle yorganı sıkarak kendimi engelledim. Gözlerimi yumdum ve nefesinin sıcaklığını hissetmeye verdim ruhumu.
Bu... bu çok farklıydı. Sanki... sanki kalbimi öpüyordu. Sanki göğüs kafesimin içine girmişti ve dokularımı gıdıklıyordu. İlk başta anksiyetenin hırçın pençeleri sırtımı delse de kalbimin bir derya gibi sallanışına kendimi teslim ettim. Gözlerim yumulu olsa da başım dönüyordu, kalbimin çırpınışlarını duyduğundan şüphem yoktu. Sıcacık dudakları tenimi eriten asitten farksızdı, sadece dudakları değil; tıraşlı yanakları, sıcak nefesi de değiyordu tenime. Çok kısa bir süreydi belki gerçek zaman diliminde ama benim dünyamda dakikalardır sürüyordu bu zevk-i cefa. İşlerin ilerlemeyeceğinden emin olmam, onun avucunu yatak başlığına dayamasına kadardı.
O an hem heyecan dalgam bin kat arttı hem de diken üzerinde idim. Dudakları hareket etmiyordu bile, sadece baskısı artmıştı fakat... bir şekilde anlıyordum daha fazlasına ihtiyacı olduğunu. İhtiyacınız olduğunu.
O an dudaklarının tenime değdiği andan beri kendime duyduğum güvenim sarsıldı ve elimi eline götürdüm. Bu dokunuş telaş doluydu. Sesimi çıkaramıyordum, nefesim gittikçe hızlanıyor ve hastalıklı hâlime bürünüyordum her geçen saniye. Yataktan destek alan elinin üzerine kapanan elim onu uyarmak amaçlıydı. Nitekim o soğukkanlılığını ve ona olan güvenimi sarsmamak adına parmaklarımı usulca kavradı. Baş parmağı elimin üstünü yavaşça okşadı, bu şefkatli okşayış midemi gıdıkladı, dudakları yaramın üzerine küçük bir buse kondurdu. Ve içimi titreten bir tembellikle geri çekilirken dudakları sanki tutkal gibi yapışmıştı. Yüzü gömüldüğü yerden çıkmıştı çıkmasına ama yakınlığı aynı ayardaydı. Eli başucumda sabitlenmişti, diğeri ise kalçamın biraz ötesinde elimi tutuyordu. Gözlerimi araladığımda direkt karşılaştığım manzara onun karalarından başka bir şey değildi. Göğsü sakince inip kalkıyor, gözleri puslu bakıyordu.
“Yaraların her kanadığında öpeceğimi söylemiştim, Efnan...” bir müddet yüzümü taradıktan sonra devam etti, “keşke... keşke bana dur demek zorunda olmasan...”
O an hiçbir şey hayatım boyunca bana bu kadar ağır gelmemişti. Tükürüğümü yutmak bile son derece zorlamıştı. Derince yutkundum. Gözlerindeki ciddiyet tüylerimi ürpertti.
Bu ne demekti şimdi?
Neden sanki şikâyetini dile getiriyormuş gibiydi?
İfadesizliğim ona hiçbir netice vermedi, hışımla geri çekildi ve hızla merhemin kapağını açtı; asıl yapması gerekeni yaptı. Merhemi ufak dokunuşlarla yarama yedirdi fakat bu dokunuşun beni heyecanlandırmasını önleyen bir şey olmuştu. Söyledikleri. Söyledikleri beni soruya boğmuştu, aklımı karıştırmıştı. İşi bittiğinde yanıma uzandı ve ışığı kapattı. Ben de yastığımı indirip sırtüstü uzandım. Bu gecelik konuşmanın bittiğini düşünmüştüm ki havaya karışan sözleriyle ona döndüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/312512179-288-k639864.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ MELODİ
Romance"Fakat Efnan..." sertçe yutkunduğumda yumru boğazıma oturdu, tekinsiz sesiyle devam etti. "Korkak gözlerinin bedenime her değdiği an bana bir yaratıkmışım gibi bakman...İşte bundan nefret ediyorum." Tuttuğu bileğimi daha da sıktı, mümkünmüş gibi dah...