20. BÖLÜM: GERİLEN BAĞLARDedüblüman & Mavzer Tabancas- Rüya Gibi
Elnur- Direniyorum
Ellie Goulding- Love Me Like You Do
Gülşen- Kardan Adam
Madrigal- Dip
♧
Karşımızda sanki hiçbir kötülüğü onlar yapmamış gibi, iyilik timsali meleklermiş gibi, bir de pişmiş kelle gibi bize sırıtarak bakan adamlar benim bile tansiyonumu yerinden oynatıyorlardı. Birisi celladın ta kendisi iken diğeri yardakçısıydı. Kader bunları nasıl bir araya getirmişti?..
Bakışlarım istemsizce Sonat’a kaymıştı; elindeki hediye paketi sertçe yeri boyladığında ortamdaki herkesin başı ona döndü ve sessizlik başladı. Onlar gayet de bu âna hazırlıklıymış gibi sakin ve yüzsüzlerdi. Sonat’ın ise elleri sıkılmaktan morarıyordu. Sıkıca birbirine geçirdiği dişlerinden ne kadar gergin olduğunu anlamak beni de geriyordu.
“Bunların ne işi var burada?” diye tısladığında kalbim sertçe tekledi ve Ayla Abla hemen onun karşısında biterek elini tuttu.
Çocuklara belli etmemeye çalışarak kısık sesle onu yatıştırmaya çalıştı: “Sonat gözünü seveyim sakin ol. Deniz, dedem de gelsin diye tutturdu, benden habersiz aramış babamı, daha sonra onu arayıp gelme diyemezdim. Bir kez olsun çocuklar için hiçbir şey olmamış gibi davranalım.”
Ayla Abla çaresiz bakışlarla Sonat’ın ilgisini üzerine çekebilmişti, “Lütfen kardeşim...” derken ki tınısı beni bile duygulandırmıştı. Fakat sadece benim duyabileceğim biçimde kulağıma fısıldayan Alev bu ortamı pek de sallamıyor gibiydi: “Bak sen şu zibidiye!”
Elimde Alev’e geriden vurarak ikaz ettiğimde kıkırdadı fakat kimse onun bu umursamaz tavrını fark etmedi. Sonat istemeye istemeye yutkundu ve çocuklar için kabul etti. Son derece samimiyetsizlik akan bu ortamda aralarında sıkışmış gibi hissediyordum.
Nasıl olmuşsa Şule’nin durumunu öğrenen Metin Demirhan, Sinan’ı “Damadımla tanışmak istedim,” diyerek onu buraya getirmişti.
Sonat’tan dayak yediğini bile bile!
Sonat’ın ondan nefret ettiğini bile bile!
Şule ise mahcuplukla bizlere bakıyor fakat ona karşı artık acıma duyamıyordum.
O, elindeki şansı geri tepiyordu isteye isteye. Ona yaptıklarının yanlış olduğunu ve onu daha da yanlışa sürükleyeceğini, buna rağmen yanında olacağımızı söylememize rağmen yanlış tarafta olmaya çoktan karar vermişti. Onu artık geri döndüremezdik çünkü yakında evleneceklermiş!
On sekizine basmasına az bir zaman kalmıştı duyduğuma göre. Alev bunu öğrendiğinde ortamda salladığı sözle büyük bir pot kırmıştı.
“Kızım daha ben otuzumda bekâr hayatı yaşıyorum, senin acelen neydi? Okulda peşinde at mı koşturuyordu?”
Son derece sözlerinde haklı da olsa bu ortamda söylenecek bir söz değildi. Nitekim hepimiz gözlerimizi belerterek ona baktığımızda açık sözlü olmanın yeri ve zamanı olmadığını anlayarak sustu. Fakat pişman değildi kesinlikle. Hatta içinden Şule’ye saydırdığına emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ MELODİ
Romance"Fakat Efnan..." sertçe yutkunduğumda yumru boğazıma oturdu, tekinsiz sesiyle devam etti. "Korkak gözlerinin bedenime her değdiği an bana bir yaratıkmışım gibi bakman...İşte bundan nefret ediyorum." Tuttuğu bileğimi daha da sıktı, mümkünmüş gibi dah...