yoongi
abartma taehyung
sadece kendilerince eğleniyorlartaehyung
bu nasıl bir eğlenme biçimiseraphina başından beri onu görmemeliydi
yoongi
aslında ona teşekkür etmelisin
kızını güldürüyor
sen bunu başaramıyorsun da
yazıyor...
ayrıca
jeongguk'la eğlenmesi çok hoş
o eğlenceli bir çocuk
ve konuşkan da
yazıyor...
tabii sen geldiği andan beri çocuğu sadece ağlattığın için pek farkedememişsindirtaehyung
ne ima ediyorsun
ne yapayım amına koyayım
beni ifşaladığı için teşekkür mü edeyim
hakettiğini yaşıyor
yazıyor...
yaşayacakyoongi
taehyung
sen sadece imajına kendini çok kaptırıyorsun
olmadığın birisi gibi davranmayı kestaehyung
ne için yanımda olduğunu unutma
melek tavırları takınma
ve
yazıyor...
seslerini kes
çalışamıyorum
seraphina'yı da onun yanından al,
ben odaya gelmek istemiyorumgelirsem eğer
davranış biçimim
yazıyor...
seraphina'nın hoşuna gitmeyebilir
görüldü."jeongguk! tamam, yeter!"
"jeongguk!! gıdıklanıyorum!! "
odanın içinde bir oraya, bir buraya koşuşturan, seraphina'yı yakalamaya çalışan, yakalayınca da tutup gıdıklayan jeongguk'un keyfi gayet yerindeydi.seraphina ile oynamaya başladığı zamandan beri aklındaki kaygılar uçup gidivermiş, kendini garip bir şekilde sadece karşısındaki tatlılığa vermişti.kahkaları tüm odada, hatta belki de tüm evde duyuluyordu.
"yakaladım seni!"
"jeongguk, ben bir sürü yoruldum!" - diyerek kendini kucağına atan küçük şey jeongguk'un gülümsemesine sebep olmuştu.kucağındaki seraphina ile yatağa oturmuş, sakince kızın saçlarını okşamaya başlamıştı.
tam bu sırada, kapı açılmış, taehyung'un gönderdiği yoongi içeri girmişti.jeongguk ilk başta geleni taehyung irkilmişti, ama yoongi'yi görüp biraz rahatlamıştı.çünkü yoongi ona tehlikeli gelmiyor, onu korkutmuyordu.ayrıca jeongguk'a yemek de vermişti.belki yalnış düşünüyordu, ama şimdilik yoongi onun gözünde iyi bir insandı."yoonie amca!"
"hey!!"
içeri geldiği andan beri bakışlarının tek odağı jeongguk olan yoongi, seraphina'nın sesini pek duyuyor gibi görünmüyordu.
jeongguk ise bu bakışları farketmemişti tabii, her ne kadar yoongi'den korkmasa da, gözlerini yere çevirmişti.yanakları gülmekten, hareket etmekten kızarmış, saçları tarandığı için birazcık daha uzun görünen, iri, parlak gözlerini yere dikmiş jeongguk, gayet güzel bir çocuktu.
yoongi bunları düşünüyordu."yoonie amca!!"
seraphina azar tınılı sesini yoongi'ye duyuramayınca sonunda jeongguk'un kucağından çıkmış, yoongi'nin üzerine atılmıştı.
yoongi aşağıdan ona sarılan küçük çocukla sonunda bakışlarını jeongguk'tan ayırmıştı.
"sera?tatlım."
yoongi küçük kızı bir hamlede kucağına almış, sonra bakışlarını tekrar hâlâ yere odaklanmış olan jeongguk'a dikmiş, sakin bir sesle konuşmuştu.
"paketleri alayım, istersen."
jeongguk utangaç bir şekilde dudaklarını birbirine bastırmış, başını sallamış ve usulca yataktan kalkmıştı.utanarak yatağın altındaki paketleri çıkarmış, yavaşça yoongi'ye vermişti."şey.. çok teşekkür ederim."
yoongi paketleri almış, bu utangaç çocuğa sadece bakmakla yetinmişti.
sonra ortamdan soyutlanmış, masum bir şekilde saçları ile oynayan seraphina'ya dönmüştü.
"sera, artık bir şeyler yemelisin, hadi mutfağa inelim seninle."
"evet, ama jeongguk da benimle gelsin!"
bu cümle ile jeongguk gözleri irice açılarak yoongi'ye bakmıştı.küçük kızın ne kadar yalnış bir şey istediğini biliyordu.taehyung esirinin evinde öylece dolaşmasına kızardı.ve jeongguk taehyung'un kızarsa yapacaklarını hayal bile etmek istemiyordu.
bu sırada yoonginin yüzü de düşünür bir hâl almıştı.sonunda ise sakin ve temkinli bir sesle "peki, jeongguk da gelecek." demişti.
jeongguk korkmuş, endişeli gözleri ile yoongi'ye bakmış, başını sağa sola sallamıştı.
"ben burada kalsam daha.."
sakin bir sesle "merak etme.halledeceğim." diyen yoongi sözünü kesmişti.
sonra ise odadan çıkmıştı, kucağında ellerini birbirine vuran sera ve hâlâ çok endişeli olan jeongguk ile.
seraphina yemek yemediği için mutfağa inmişlerdi.jeongguk yine siyah ve gri'lerin hakim olduğu bu mutfağın eski evindeki mutfağın 4 katı olduğunu düşünmüştü istemeden.
jeongguk, birkaç dakika sonra iştahla yemek yiyen seraphina ile birlikte masada oturmuştu.endişeli ve gergin hissediyordu.oturduğu yerde ezilmişti, gözleri kapıdaydı."jeongguk, istemediğine emin misin?"-" çok lezzetli!"
yüzüne sıkıntılı görünmeyen bir gülümseme yerleştirmeye çalışmıştı."hayır canım, teşekkür ederim..sen ye."-demiş ve tekrar kapıya dönmüştü.
ve birden bire görüş açısına giren iri beden ve içinden akan bir şeylerle "işte" demişti.
babasını kapının önünde görüp gülümseyen seraphina'nın aksine, jeongguk tam şu saniye buralara bayılacak gibi hissediyordu.kalbi gördüğü adam ile boğazında çarpmaya başlamıştı sanki.endişeden çok, çokça korku ifadesi barındıran iri gözlerini yere dikmiş jeongguk, kafası hâlâ arkasına dönük olan, birileri ile konuştuğu belli olan taehyung'un onu farketmesini bekliyordu sessizce.
sonunda yüzünü mutfağa döndüren taehyung, kızgın bir şekilde fısıldamıştı,
"sikerim.benim evimde öylesine dola.." ama cümlesi gördüğü seraphina ile yarım kalmıştı.jeongguk'a öldürücü sayılacak bir bakış atmış, ardından sert adımlarla seraphina'ya yaklaşmıştı.kendine hâkim olmaya çalışıyordu.yoongi ona jeongguk'un mutfakta olduğunu, bunun seraphina'nın israrı olduğunu, onun önünde jeongguk'a bir şey söylerse seraphina'nın etkileneceğini, bu yüzden biraz sakin davranması gerektiğini söylemişti.her ne kadar hoşnut olmasa da, kızı için jeongguk'a bakmamaya, bir şeyler yapmamak için kendini tutmaya çalışıyordu taehyung.odadan çıkması konuda konuşacaklardı, ama şimdi, kızının önünde değil.bu yüzden sert ifadesini yumşaltmaya çalışmış, seraphina'ya dönmüştü.
ona yaklaşmış, saçlarına dokunmuştu.
yanına yaklaşması ile çokça korktuğu adamın parfümünü hisseden jeongguk, bununla birlikte tekrar titremeye, son derece tedirgin hissetmeye başlamıştı.ayaklarını sallıyor, ellerini birbirine bastırıyor, birazcık da terliyordu.birazcık mı?"tatlım, benim gitmem gerekiyor.yarın akşam döneceğim.yoongi amcan burada olacak, ayrıca dadını da çağırdım. uslu bir kız ol.seni seviyorum. "
ve sonra da bitirdiği yemekle dudaklarını şapıldatıp, şirince kafasını sallayan kızın yanağına sert bir öpücük kondurmuştu.
küçük kız, kıkırtılar eşiğinde babasına bakmış, jeongguk'u kan ter içinde bırakacak bir şey söylemişti.
"baba, jeongguk'u öpmedin! belki onun da canı çekmiştir!"
"seraphina."
"hadi baba, jeongguk'u da öp."
çenesi belirginleşen, sıkıntılı ve kızgın bir nefes veren adam, ani bir şekilde jeongguk'a yaklaşmış, ona hafif ve hızlı bir öpücük vermiş, sonra ise bir hışımla, arkasına bile bakmadan odadan çıkmıştı.
arkasında ellerini sevinçle birbirine vuran bir seraphina dışında, tüm bedeni kontrolsüzce titreyen, yere yığılacakmış gibi hisseden bir jeongguk bıraktığını bilmeden.

YOU ARE READING
utopia, tk
Fanfictiongazeteci jeon jeongguk 2 yılın ardından büyük mafya kim taehyung'u ifşalamış ve yeniden dünya gündemine oturtmuştu pov/tt:quersoe