1100 KELİME🤭
BÖLÜM SONU!!
BİRAZ GEÇ GELDİ BİLİYORUM
SONUNDA YAZ TATİLİİ🙌🏻
SİZCE DİLAYA NE OLDU🤔
SINIR KOYACAĞIM BÖLÜMLERE ÇÜNKÜ HİÇ OY GELMİYOR VE BU BENİM MOTİVASYONUMU AZALTIYOR😬
UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR❤️
SINIR: 5 OY 2 YORUM✅
GELECEK BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE 🤍
BÖLÜM FOTOĞRAFI:
Diladan devam~🤍Bu kulaksızdı! Nasıl olabilirdi? Bu şerefsizi en son 18 yaşımda görmüştüm, onca sene geçmişti nasıl buldu beni? "Dila" demişti Araf yanımda diz çökmüş bir şekilde. "Kimdi o" yutkunmuştum. "Kulaksız" demiştim şaşkınlığımı atamadan. "Ne" demişti tereddüt ile. "O şerefsiz ölmemiş miydi?" Başımı olumsuz anlamda sallamıştım "ölmemiş işte, peşimi bırakmıyor" demiştim sinirle.
"Daha yeni yeni rüyalarımdan çıkmaya başlamıştı, Allah kahretsin." Araf elini omuzuma koyup kaldırmıştı beni betondan. "Onu bulacağım, bulduğum yerde de yaşatmayacağım. Çoktan ölmeyi haketti o." Araf'a minnet dolu bakışlarımı yollamıştım. Geri tebessüm etmişti. "Hadi gidelim, dışarısı soğuk." Başımı sallamak ile yetindim.
Arabanın içi sessizdi, herkes kulaksızı nasıl bulucağımızın planını kuruyordu. Maalesef kötü şeyler olmak zorundaydı. Kimseye zarar gelsin istemiyordum. "Komutanlarım?" Diye sormuştu Efe. İkimizde aynı anda derin nefes alıp "ne var" demiştik . "Şimdi biz karagaha mı dönüyoruz?" İkimizde onaylayan şekilde başımızı sallamıştık.
10 dakikanın ardından varmıştık. "Herkes insin, sen kal üsteğmen." Hangimize söylediğini bilmediğim için tam kapıyı açıp çıkacakken. "Sen üsteğmen Dila Asena güneş" demişti sert bir şekilde. Herkes indikten sonra onun konuşmasını bekledim. Aradan 2 dakika geçmesine rağmen konuşmamıştı, sessizliği bozmaya karar vermiştim. "Ne konuşacaksınız benim ile komutanım?" Demiştim yan profilini izlerken.
"Dila bu aralar dalgınsın, biliyorsun değil mi?" Diye sormuştu tereddüt ile. Bende biliyordum fakat kulaksız yüzünden neredeyse uyku uyamıyordum fakat bu konu hakkında konuşmak istemediğim için salağa yattım. "Nasıl yani?" Yüzünü bana çevirip tekrar aralamıştı dudaklarını. "Salağa yatma üsteğmen, ne dediğimi gayet iyi biliyorsun."
Başımı çevirmiştim. "Önemli bir şey değil" demiştim kekeleyerek, bir dakika ben kekelemiş miydim?"Önemli bir şey değilse neden kekeliyorsun üsteğmen?" Demişti parmakları çenemi avuçlarken. Yutkunmuştum, ne yalan uydurabilirdim ki? "Asena?" Demişti daha da yakınlaşırken. "Hı?" Diyebilmiştim sadece. "Tamam sık boğaz etmeyeceğim seni, ama şunu bil, her şey eskisi gibi olucak güzel olacak her şey" Demişti güven veren sesi ile. "Söz mu?" Demiştim altan bakarken.
"Söz" demişti parmakları yanaklarımı yavaş yavaş okşarken. "Hadi girelim" kafamı sallamak ile yetindim. Araf'ın böyle davranması bir yandan hoşuma giderken diğer yandan garibime gidiyordu. Neden bir anda yumuşamıştı ki mu adam? Bunları düşünmekten vaz geçip arabadan indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞİ
Action• Asker kurgusudur ( kesit ) " Seni kimse sevmemiş ki" Dila Asena güneş ve Araf Karaoğlunun hikayesi İki sert, acımasız, geçmişe küsmüş, küçükken birbirlerinden nefret ettiğini sanan ve çok acılar çeken iki askerin yolu bir daha kesişirse? En sonu...