Yaralanmıştım, omzum çok pis ağrıyordu. Uğultular duyuyordum sadece. "Dila!" Diyordu biri fakat kimin olduğunu kestirtmiyordum. Bu nasıl bir şeydi böyle. "İntikam alıcağını söylemiştim küçük kız" bir dakika bu ses tanıdık geliyordu hayal mi görüyordum? "Küçük prenses" diyip duruyordu kafamın içindeki her ne şey ise. Gözlerimin önünde bir çift kara göz vardı. Kimdi bu? Tanıdık geliyordu. Hemde çok tanıdık ama bilemiyordum. "Dila bırakma kendini uyanık kal" diyordu ses. Direnmeye çalışıyordum fakat gözüm sanki inat eder gibi kapanmak istiyordu. Görüntü netleşmişti. Bir dakika bu komutandı galiba. "Komutanım" diye konuşmaya çalışıyordum.
Araf'tan devam~🤍
Silah sesi ile olduğum yerde kalmıştım. Dila vurulmuştu. Nasıl oldu bu? "Allah kahretsin" Dilanın gözleri kapanıyordu neredeyse. "Dila bende kal bende kal" diye tekrarlıyordum. Onu güvenli bir yere çekip yarasına bakıyordum. Çok derin değildi. Allahtan sıyırmıştı sadece. Yarasına baskı uygulayarak ve konuşarak on uyanık kalmasını çalışıyordum. "Acil destek gelin" diye bağırmıştım. Her kim silah ateş ettiyse sadece bir kere sıkıp kaçmıştı. Hedef kimdi? Ben miydim yoksa Dilamıydı?
"Komutanım!" Diye arkamdan biri hızlıca yanımıza gelince göz göze gelmiştik. "Komutanım siz iyi misiniz?" Diyince başımı salladım. Hemen Dilayı kucağıma alıp arabaya bindirdim. Öne Ferhat binince bende Dilayı kucağımda arabaya binmiştim. Gözleri kapanmıştı. Dizime yatırmıştım. İlk defa birini bu kadar önemsiyordum. Ne olmuştu bana 2 ayda? Hastaneye gelince hemen kucağımda Dila ile hasteneye giriş yapmıştım. Hemen acile gidip müdahale etmişlerdi.
Bir kaç dakikanın ardından doktor yanımıza gelmişti. "Dila hamımın yakınları" diye sorunca hemen atlamıştım. "Dila nasıl" diye soru yöneltince. "Sakin olun eşiniz gayet iyi sadece sıyırmış, 2 gün misafirimiz olucak kendisi" diyince afallamıştım. Eşim mi demişti az önce? "Eşim" kelimesinden rahatsız olmayınca kafamı tamam anlamında sallamıştım. Doktorun tüm söylediklerime sadece bunda mı takılı kalmıştım? "Görebili miyiz" diye konuyu dağıtmak adına sormuştum
"Tabiki ama çok yormayalım hastamızı" diyince hemen odaya girmiştim. Dila tüm masumluğu ile yatıyordu. Yatağın yanındaki koltuğa oturup Dilayı izlemeye başladım. Çok güzeldi, çok narindi, çok... ne diyordum ben? İyice kafayı yemiştim.Diladan devam~🤍
Gözümü açtığımda beyaz tavan ile karşılaşmıştım. Bir dakika nerdeydim ben? Neden burdaydım?. Yanıma bakınca koltukta Araf komutanı beklemiyordum. Acayip susamıştım. Sehpadaki suya elimi uzatınca inlemiştim. Salak Dila yaralı olan kolunla niye su almaya çalışıyorsun ki? "İyi misin" diye bir ses gelince Araf komutanın başımın üzerinde olduğunu gördüm. Ne zaman uyanmıştı? "İyim komutanım, sağolun beklemişsiniz" diyip suya uzanmaya çalışıyordum ama nafile yetişemiyordum. "Su mu istiyorsun" diyince. Yok yemek istiyorum demek istesem de başımı sallamak ile yetinmiştim.
Suyu elime verecek diye beklerken başımdan tutup kendisi içirmeye başlamıştı. Bir kaç yudum aldıktan sonra geri çekilmiştim. "Sağolun komutanım" diyince. "Dila bana her zaman komutanım demeyi ne zaman keseceksin" diyince afallamıştım. "Nasıl yani komutanım?" Demiştim şaşırarak. " iş dışında komutan deme, arkadaşın gibi gör yakın bir dost gibi" diyince şaşırmıştım hiç öyle bir tipi yoktu. "Peki komutanım, pardon Araf" diyince tebessüm etmişti. "Ha şöyle kızım bak yakıştı" ben şaşkınca suratına bakmaya devam edince gülmeye başlamıştı. Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken kapının ani bir şekilde açılması, pardon kırılması ile irkilmiştim.
"Oha oğlum ne yapıyorsun" diyen Efeydi "pardon komutanım ben bir an şey ettim" dedi Ferhat. "Geçmiş olsun komutanım iyi misiniz?" Diye lafa atlamıştı Emrah. "İyiyim sağolun"
Biraz daha sohpet ettikten sonra Araf timi nazik bir şekilde uğurladıktan sonra yanıma gelmişti. "Komutanım ben buğun yalnız kalırım siz evinize gidin" diyince sanki anormal bir şey demişim gibi baktı. " üsteğmen ben burda kalıyorum sende susuyorsun" "ama komutanım bekleyeniniz yok mu?" Diye sorunca. " bekleyenim yok benim bir tek seni bekliyorum o da burda" diye kızınca ağzımı açmamıştım. "Bir daha komutanım dersen ceza vereceğim" diyince ağzımı fermuar gibi yapmıştımAradan bir kaç saat geçtikten sonra~🤍
" Araf istersen yanımda yat koltuk rahat değildir" diyince bir yüzüme birde yatağa bakmıştı. "Ben kendim zor sığarım oraya rahatsız olma ben koltukta uyurum" diyerek üstündeki ceketi çıkarmıştı. "Araf gel işte Allah Allah" diyerek yatağa gel anlamında vurmuştum. "İyi geleyim bari üsteğmenim" gelip ve baş ucuna yatmıştı. Gerçekten zor sığıyorduk ama rahatsız olmamıştım ilk defa. Gözlerim ağırlaşınca kendimi uykuya teslim etmiştim.
Araf'tan devam~🤍
Dilanın omzumda uyduğunu hissedince tebessüm ederek elim ile saçlarını okşamaya başlamıştım. Burnumu daha da yakınlaştırak kokusunu soluyordum. Çok güzel kokuyordu. Biraz zaman geçtikten sonra Dilanın haraket etmesiyle bakışlarımı yüzünde gezdirdim. Rüya mi görüyordu? "Bırak beni,dokunma bana" diye sayıklıyordu. "Git, dokunma bana" "Dila uyan kabus görüyorsun" uyandırmaya çalışıyordum fakat uyanmıyordu. "Dila güzelim uyan kabus görüyorsun" sallıyordum onu fakat uyandıramıyordum bir türlü. "Ben iğrenç değilim, ban pis değilim" bir anda "anne" diye kalkması ile beni araması bir oldu. "Burdayım güzelim" diyip saçlarını kulağının arkasına getirmiştim. "Araf, ben onu görüyorum her yerde" diye tedirginle bana bakıyordu. Kimdi bu?
"Kim o Dila" diyince yine krize giriyordu. Bir şekilde serumunu çıkarmaya çalışıyordu. "Dila dur canını yakıcaksın" diyip durdurmaya çalışıyordum. "Bırak beni, dokunma bana, ben pisim bana dokundular" diyince daha da çok sarılmaya çalışıyordum. " şş sen iğrenç değilsin, pis değilsin sen dünyada gördüğüm en temiz insansın" diyip onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Bir süre sakinleştikten sonra koltuğa oturup elini şu şekil tutup uymasını bekliyordum.
Fakat o uymak yerine gözlerimin en derine bakıyordu. " daha iyi misin" gözlerime duygusuz bakıyordu sadece. En sonda uykusu gelmiş olucakki gözleri yavaş yavaş kapanmış uyumuştu. Gece boyunca krizleri devam ediyordu. Sabahı zor etmiştik. Sabah haraket sesi duymam ile gözlerimi açmıştım. Dilanın yanında uzanıyordum. Bir dakika ne zaman gelmiştim buraya? Dilaya baktığımda suya uzanmaya çalışıyordu. Hemen suyu alıp içirmeye başladım. " daha iyi misin" diyince başını sallamak ile yetindi. "Sağol Araf" neden teşekkür ediyordu? "Ne için" gözlerine anlamsız bakıyordum. "Yani her şey için, yanımda durduğun için"
"Teşekkür edilecek bir durum yok" tam ağzını açıp konuşucakken kapının ani bir şekilde açılması ile bakışlarım oraya döndü. Gördüğüm kişi ile şoka uğramıştım. Ne işi vardi burda?
____________________________________KESTİKKKK😽
BEĞENMEDİM AMA OLSUN🖤
BEĞENDİNİZ Mİ BÖLÜMÜ
KISA OLDU BU SEFER🤭
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM
GELECEK BÖLÜME KADAR ALLAHA EMANET OLUN ❤️
YILDIZA BASARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM💋🔥
932 KELİME
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞİ
Acción• Asker kurgusudur ( kesit ) " Seni kimse sevmemiş ki" Dila Asena güneş ve Araf Karaoğlunun hikayesi İki sert, acımasız, geçmişe küsmüş, küçükken birbirlerinden nefret ettiğini sanan ve çok acılar çeken iki askerin yolu bir daha kesişirse? En sonu...