🌸
Sonunda eve gittim ve mutfak masasının üzerinde ufak bir not buldum.
"Anneannenin hastane işleri için şehir dışındayız. Merak etme o çok iyi sadece yardımcı olmak için 1 haftalığına evde yokuz. Artık kendi başının çaresine bakacak kadar büyüdün.
-Seni çok seven ailen."
1 hafta yalnız olacağım için derin bir iç çektim. Duygularım böylesine karışıkken annemin sorularına katlanmak istemiyordum. Bunu fırsat olarak görüyor, en iyi şekilde değerlendirmek istiyordum.
Sıcak bir duş aldım ve kendimi yatağıma attım. Okulun internet sayfasına girdim ve Senpai'mi stalklamaya başladım.
Kitap okumayı, yalnızlığı ve ailesiyle zaman geçirmeyi seviyordu. Drama ve şiddet içeren şeyleri ise sevmiyordu. Arkadaş çevresi fazla geniş değildi ve oldukça sıradan biriydi. Onda bana böyle hissettirenin ne olduğunu düşündüm ama bulamadım. Sadece o doğru kişiydi, belki de hayatımı kurmam gereken kişiydi.
O sırada Budo ile olan bir fotoğrafını gördüm. Dikkatli baktığımda sarı saçlı, saçları ikiye bağlanmış bir kız gördüm. Budo ile oldukça yakın görünüyorlardı. Başında karate kulübüne ait olduğunu gösteren bir bandaj vardı.
Ama o kızın şuan kulüpte olmadığından emindim. Budo ve diğerleri hiç sözünü etmemişti ve fazladan bir kişi için ekipman yoktu. O halde bu kız kimdi? O da Taro ile yakın mıydı?
Telefonumu kapatıp uzağa attım. Düşüncelerim gitgide beni yiyip bitirmeye başlamıştı. Osana, Taro'dan uzak olsa ne güzel olurdu diye düşünüyordum. Ve işte tam bunu düşünürken zihnimde bir şimşek çaktı.
Uzak olmak. O kızı uzak tutabilirdim. Her ne şekilde olursa olsun Senpai'mi kendisini rahatsız eden o kızdan kurtarabilirdim ve böylece onunla daha çok zaman geçirebilirdim.
Hemen ayağa kalktım ve pencereye yöneldim. Temiz bir hava aldım ve o kızdan hangi yolla kurtulabileceğimi düşünmeye başladım. Zehirlemek, boğmak, okuldan attırmak.. Her türlü düşünce zihnimden geçti ama öfkemin ancak tek bir yolla dineceğini hissettim.
O da öldürmekti. Bu zamana kadar Senpai'min canını çok sıkmış olmalıydı. Bunu yaptığımda Taro bana minnettar olacak mıydı? Görünmeden başarabilir miydim? Evet, onun için başaracaktım. Mecburdum.
Tüm geceyi onu nasıl öldüreceğimi düşünerek geçirdim. İyi bir plana ihtiyacım vardı yoksa Senpai'mi bir daha asla göremezdim.
✎ Ertesi Sabah
Gözlerimi yorgunlukla güne açtım ve esnedim. Çantamı her zamanki gibi hazırladım ve üstümü giyindim. Saçlarımı ise bugün düne göre daha özenli topladım. Tost makinesinde ekmek kızarttım ve hızlı adımlarla okula yöneldim.
Keşke Senpai'm ile yine karşılaşsam diye düşündüm ama bu imkansızdı çünkü okula oldukça erken gelmiştim. Bir cinayet işlemem için cinayet işlediğim yeri adım gibi bilmeliydim.
Çantamı sırama bıraktım ve koridorları gezmeye başladım. Osana'nın dikkatini nasıl dağıtabilirdim? Bu soruya bir yanıt bulmak için kulüpleri gezmeye başladım ve kulüplerin aletlerini incelemeye başladım.
Onu bir bıçakla öldürebilirdim ama yemek kulübünde olmayan birinin parmak izinin çıkması tuhaf olurdu ve beni ele verirdi. Ya da drama kulübünün eldivenlerini ve maskelerini kullanabilirdim. Bu yine tuhaf olurdu çünkü her türlü bir iz bırakacaktım.
O sırada aklıma inanılmaz bir fikir geldi. Onu karate kulübündeki dövüş sopasıyla öldürecektim. Hem üzerinde parmak izimin çıkması tuhaf olmazdı hem de suçu başkasına atabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➸ 𝐊𝐀𝐘𝐈𝐏 || 𝐀𝐘𝐀𝐍𝐃𝐎
Fanfiction"𝐏𝐞𝐤𝐢 𝐛𝐞𝐧 𝐨𝐧𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢 𝐬𝐞𝐜𝐞𝐜𝐞𝐤𝐭𝐢𝐦 𝐲𝐨𝐤𝐬𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢?" Doğumundan itibaren içinde tek bir duygu kırıntısı barındırmamış bir kız, Ayano Aishi... Lise ikinci sınıfa geçmesiyle birlikte kendini bi...