🌸
[2 AY SONRA]
Koskoca iki ayı çok hızlı bir şekilde bitirmiştik. Hava soğumuş, ağaçlar yapraklarını dökmüştü. Yerler bembeyazdı ve zaman zaman kar yağıyordu. En sevdiğim mevsime gelmiştik, hem de hiçbir kötü şey olmadan.
Şimdi ise arkadaşlarımla kütüphanedeydim. Sınav dönemi gelmişti ve artık onca şeyden sonra rahatlıkla sınavlarımıza çalışabilirdik. Fakat ben ders çalışmaktan çok size bu iki ayın nasıl geçtiğini anlatmak istiyorum.
Budo ile aramız son iki ayda oldukça iyiydi. Zaman zaman okula birlikte giderdik ve birlikte dönerdik. Bazen arkadaşlarımızla dışarıda eğlenmeye giderdik ve her seferinde eve mutlu dönerdik. Budo ile bir arkadaştan ziyade flört gibiydik ve iş git gide ciddiye biniyordu. Kendimi nihayet sıradan bir liseli kız gibi hissediyordum.
Taro hakkında ise şunu söyleyebilirim ki benim için berbat bir tecrübeydi. Onu iki ay boyunca nadiren görmüştüm ve iyi görünmüyordu. Bazen onun yanına gidip bir arkadaşı olarak ona yardımcı olmak istiyordum ama beni kendisinden ısrarla uzak tutmaya devam ediyordu. Ona kızamıyordum çünkü bunu yapması için kendince sebepleri olduğunu biliyordum. Onu zaman zaman bir kızla birlikte mutlu bir halde görüyordum ve buna kızmıyordum, aksine seviniyordum.
Ona karşı olan duygularımı artık yitirmiştim. Geriye dönüp baktığımda bunun aslında çok toksik bir ilişki olduğunu anlamıştım. Onunla birlikte olmak için çok fazla şeyi feda ediyordum ve karşılığında ise elim boş kalıyordu. Ama ona minnettar olduğum bir konu vardı. Onun sayesinde bu kulübe girmiştim ve arkadaşlarımla tanışmıştım. Bu yüzden ona karşı kin beslemiyordum.
Sho ve Shima gerçekten harika bir çift olmuşlardı. Bazen birlikte dışarı çıktığımızda o ikisi bahane uydurur ve erken ayrılırdı. Bazenleri onların komik hallerini izlemekten çok keyif alıyordum. İleride aralarında kötü bir şey olmasını asla istemezdim.
Budo yavaşça elimi tuttuğunda odaklandığım düşüncelerden sıyrılıp ona döndüm. Ne zamandır dışarıyı izliyordum? Fısıldayarak kulağıma eğildi.
"İyi misin? Biraz hava almak ister misin?" dedi. Kulağıma fısıldaması tüylerimi diken diken etse de ona cevap verdim.
"İyiyim sadece dalmışım. Çalışmaya devam etsem iyi olacak." dedim. Gülümsedi ve ikimiz de kitaplarımıza döndük. Çalışmaya o kadar odaklanmıştım ki Budo'ya bir şey sormak için döndüğümde beni gülümseyerek izleyen ifadesiyle karşılaştım. Kızaran yüzümü gizleyemedim.
"Ders çalışırken bile bu kadar güzel olmayı nasıl başarıyorsun?" dedi Budo. Ne yapacağımı bilemeyerek gözlerimi kaçırdım ve ayağımla ona vurdum. Gülümsedim ve soruyu gösterdim.
"Dikkatimi dağıtabileceğini mi sanıyorsun? Şu soruyu anlamadım." dedim. Güldü ve soruya bakmaya başladı. Zor bir matematik sorusuydu ve Budo çözmeye çalışırken onu izlemeye başladım. Odaklanırken gözlerini kısıyordu ve kalemi ısırıyordu. Onun hakkındaki her detayı çok seviyordum.
Bir anda gözlerini bana çevirdiğinde bu sefer yakalanan bendim.
"Ne oldu çözemedin mi?" dedim yüzüne aynı ifadeyle bakmaya devam ederek. Şu anda baş başa olmayı o kadar isterdim ki...
"Çoktan çözüp önüne koydum bile. O kadar mı yakışıklıyım?" dedi. Bir anda gerçekten de çözüp önüme koyduğunu gördüm. Şaşkınlıkla ona bakarken kendi tuzağıma düştüğümü anlamıştım.
Kütüphane çıkışında bir yere oturduk ve yağan karı seyretmeye başladık. Tüm o zorlu günlerden sonra bu şekilde mutlu olacağımı tahmin edemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➸ 𝐊𝐀𝐘𝐈𝐏 || 𝐀𝐘𝐀𝐍𝐃𝐎
Fanfic"𝐏𝐞𝐤𝐢 𝐛𝐞𝐧 𝐨𝐧𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢 𝐬𝐞𝐜𝐞𝐜𝐞𝐤𝐭𝐢𝐦 𝐲𝐨𝐤𝐬𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢?" Doğumundan itibaren içinde tek bir duygu kırıntısı barındırmamış bir kız, Ayano Aishi... Lise ikinci sınıfa geçmesiyle birlikte kendini bi...