🌸
Kendimi eve nasıl attığımı bilmiyordum. İstemesem de sıcak bir duş aldım ve kendime bir kahve yaptım. Detaylı ve zekice düşünmeliydim. Yaşananları adım adım gözden geçirmeliydim.
Eğer Raibaru cesedi bulmuş olsaydı okula çoktan polis gelmiş olurdu ve bunu duymayan öğrenci kalmazdı. Peki ya Budo? O da olamazdı. Tuhaf davrandığım hiçbir zaman gözünden kaçmıyordu ve bunu yüzüme vurmayı seviyordu. Eğer o görseydi kesinlikle çoktan bu duyulmuştu. Peki ya ikisi neredeydi?
Bilgisayarımdan okul sitesinden Budo'nun profiline girdim ve gönderilerine göz atmaya başladım. Genel olarak hep kulüp arkadaşları ve tahminimce ablası olan bir kız vardı. Aşağıya indikçe tarih eskiyordu ve bir şey bulma ihtimalim azalıyordu. Tam pes etmişken bir gönderi gözüme çarptı.
Burası hemen yakınında bulunduğum şehir meydanını gören, tepede ve ıssız bir yerdi. Altında ise "Ne zaman kendimi kötü hissetsem buraya geliyorum. Şehir gözlerimi alıyor." yazıyordu.
Gitmeli miydim? Şu anda eve dönmüş bile olabilirdi. Ama bu şekilde elim kolum bağlı bir halde duramazdım. En azından cesedi yok edenin o olmadığını bilmeliydim.
Üzerime bir hırka giydim ve aceleyle dışarı çıktım. Telefondan konumu açmış, gönderinin üzerinde yazan konumu arıyordum.
Sonunda tepeye giden yolu buldum. Burası şehirden fazla uzak olmasa da oldukça yüksek bir yerdi. Şehir manzarasını izlemek için güzel bir yere benziyordu.
Her ne kadar başta koşsam da tepeye çıkarken yorulduğum için yavaşlamaya başlamıştım. Gitgide artan yükseklik başımı döndürüyordu. Sonunda tepeye ulaştığımda etrafa göz gezdirdim.
Ve tam da umduğum gibi onu tepenin köşesinde oturur bir vaziyette buldum. Beni farketmemişti ve günbatımını seyrediyordu. Onu korkutmamak için yavaşça yanına yaklaştım.
Beni hissedip arkasına döndüğünde bana şaşkın gözlerle bakmıştı. Ne yapacağımı bilemeyerek el salladım.
"Ayano-Chan? Beni nasıl buldun?"
"Herkes senin için çok endişelendi. Senden haber alamayınca gönderilerine bakıp üzüldüğünde buraya geldiğini öğrendim. Ne yapıyorsun?"
Birkaç dakika sessiz bir şekilde bana baktı ve diyeceği şeyden vazgeçip önüne döndü.
"Otursana."
Yavaşça yanına çömeldim ve manzaraya baktım. Burası gerçekten harika bir manzaraya sahipti ve onun neden burayı seçtiğini anlamış oldum.
"Saçını açmışsın. Beni göreceğin için mi?"
Şaşkınlıkla gözlerimi açtım ve suratına garip bir ifadeyle baktım. Takındığım tuhaf ifadeye güldü.
"Şaka yapıyorum. Herkes iyi mi?"
Ses tonundan ve kızarmış gözlerinden ağlamış olabileceğini düşündüm.
"Evet. Herkes iyi. Raibaru ile ne konuştunuz?"
Derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı.
"Ben bir katilmişim."
Öğrenmişti. Bu kadar büyük bir kaosa neden olacağımı asla tahmin edemezdim. Pişmanlıkla başımı eğdim.
"Benim yüzümdendi. Hiç öğrenmemeliydin."
"Hayır Ayano-Chan. Aksine kendimi özgürleşmiş hissediyorum. Evet, birinin ölümüne neden olmak çok acıtıyor ama artık kendimi düşüncelerimle yıpratmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➸ 𝐊𝐀𝐘𝐈𝐏 || 𝐀𝐘𝐀𝐍𝐃𝐎
Fanfic"𝐏𝐞𝐤𝐢 𝐛𝐞𝐧 𝐨𝐧𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢 𝐬𝐞𝐜𝐞𝐜𝐞𝐤𝐭𝐢𝐦 𝐲𝐨𝐤𝐬𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢?" Doğumundan itibaren içinde tek bir duygu kırıntısı barındırmamış bir kız, Ayano Aishi... Lise ikinci sınıfa geçmesiyle birlikte kendini bi...