🩸
En gerçekçi maskelerimden birini taktım ve sakin görünmeye çalıştım. Budo'ya gülümsedim ve ona ayak uydurmaya devam ettim. Fakat sorun şuydu ki yeniden heyecanlanmıştım. Normalde Budo'ya karşı sinirden başka bir şey hissetmezdim ama şu an onun kollarındayken ve ona bu kadar yakınken adeta başım dönüyordu.
Bu durumu alkole bağladım ve oturmak istediğimi söyleyip eski yerimize oturdum. Yüzüm şu an kırmızı olmalıydı ve az önceki yakınlığımızı kafamdan atamıyordum.
"Bir bardak alkolden sarhoş olduğunu söyleme bana." dedi Budo.
"Onun yüzünden olmadım!" dedim sinirlenerek ve diğerlerini izlemeye başladım.
"Yani sarhoşsun ama alkolden değil, doğru mu? Pekala az önceki sorumun cevabını aldım." dedi ve güldü.
O an ona cevap veremeyecek kadar sinirliydim ve Raibaru'yu öldürmek için binlerce senaryo düşünüyordum. Aklıma gelen bir senaryoyu mantıklı olup olmadığını bile düşünmeden uygulamaya karar verdim.
Biraz daha Budo'yla sohbet ettikten sonra elime bir bardak aldım ve yanlışlıkla düşürmüş gibi yaptım.
"Tanrım, iyi misin?! Bir yerine bir şey oldu mu?" dedi Budo. Hemen ayağa kalkıp beni kontrol etmek için yanıma geldi.
"Bir şeyim yok, endişelenme. Yalnızca bardak elimden kayıp düştü." dedim ve aceleyle cam parçalarını toplamaya başladım. Bir tanesi baş parmağımı kestiğinde sahte bir inleme sesi çıkardım.
"Gerçekten iyi olduğuna emin misin? Bırak şunları artık. Hotele kadar bırakacağım seni." dedi. Bu işime gelmezdi çünkü etrafımda dolaşan bir Budo şu anlık ihtiyacım olan en son şeydi.
"Ben iyiyim gerçekten! Tuvalete gidip su tutacağım." dedim ve görmediğinden emin olarak bir cam parçasını eteğime gizledim. Hızla yanından ayrıldım ve kalabalığa karıştım. Raibaru ve Taro'nun olduğu köşeye geldiğimde ikisi de bana baktılar. Özellikle de Taro, kanayan elimi gördüklerinde yanıma geldiler.
"Ayano-Chan, iyi misin?! Bu kan da ne?!" dedi endişeyle elimi kavrarken.
"Yaralandın mı?" dedi Raibaru rol yaparak.
"Biraz derin kestim sanırım. Ah- Tuvalete gitmeliyim." dedim ve hızla yanlarından uzaklaştım. Raibaru'nun, Taro'nun gözüne girmek için benim yanıma geleceğinden şüphem yoktu.
Tuvalete vardığımda kimsenin olmadığından emin oldum ve kapının arkasına gizlendim. 1 dakika içinde Raibaru geldiğinde, hızla kapıyı kilitledim ve karşısında dikildim.
"Endişeli arkadaş rolünü artık bırakabilirsin. Taro'yu ayarlama işin nasıl gidiyor?" dedim sakin kalmaya çalışarak.
"Bunu bilerek yaptın yani, öyle mi? İlgi çekme konusunda senden daha iyi olmadığım kesin. Hah, ayrıca o konuda şunu söyleyebilirim ki her şey harika gidiyor. Taro'nun bu gece beni arzulamamasına imkan yok." dedi ve sinsice gülümsedi.
"Sevgili arkadaşın Osana, senin bu fahişeliğini görse mezarında ters dönerdi. Ölürken attığı çığlıkları ne zaman düşünsem keyif alıyorum." dedim ve bende aynı şekilde gülümsedim.
Onu şimdi sinirlendirmiştim işte. Tıslayıp üzerime atladığında kenara çekildim.
"Bu gece seni burada öldürdüğümde artık kimse seni arzulayamayacak, Raibaru. Arkadaşına katılma zamanın geldi." dedim ve eteğimdeki cam parçasını çıkardım. Gözleri, kanlı elimde tuttuğum cam parçasına döndüğünde büyüdü. Bu bakışı hatırlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➸ 𝐊𝐀𝐘𝐈𝐏 || 𝐀𝐘𝐀𝐍𝐃𝐎
Fanfiction"𝐏𝐞𝐤𝐢 𝐛𝐞𝐧 𝐨𝐧𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢 𝐬𝐞𝐜𝐞𝐜𝐞𝐤𝐭𝐢𝐦 𝐲𝐨𝐤𝐬𝐚 𝐠𝐮𝐯𝐞𝐧𝐦𝐞𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐦𝐢?" Doğumundan itibaren içinde tek bir duygu kırıntısı barındırmamış bir kız, Ayano Aishi... Lise ikinci sınıfa geçmesiyle birlikte kendini bi...