➸ 𝐊𝐀𝐘𝐈𝐏 || 𝐀𝐘𝐀𝐍𝐃𝐎

「İntikam」

🌸

Bütün bu saçmalıklarla yaklaşık 1 buçuk saatimi harcamıştım. Senpai'min uyanmış olabileceğini düşünerek odamıza çıktım ve sessizce odaya girdim. Üzerini değiştiriyordu ve beni gördüğünde gülümsedi.

"Notunu aldım, sevgilim. Spor nasıldı? Bende henüz yeni uyandım ve bize kahvaltı hazırlatacaktım."

"Budo ile karşılaştım ve biraz onunla çalıştım. Dün gece seni bekledim ama gelmedin." dedim sorarcasına.

"Havuzdaydım. Tam yanına gelecekken Sho ile karşılaştım ve sohbet etmeye başladık. Uykum da olmadığı için sohbete dalmışım. Üzgünüm." dedi mahçup bir ifadeyle.

Sho'ya dün gece nerede olduğunu sormalıydım. Raibaru'nun lafına öylece inanamazdım. Şimdilik hiçbir şey belli etmemeye karar verdim.

"Sorun değil, sadece senin için endişelendim. Yakında dönüyoruz bu yüzden eşyaları yavaştan toplasak iyi olur." dedim.

Eşyalarımızı kabaca toplayıp giyindikten sonra kahvaltı etmek üzere odadan ayrıldık. Aşağı indiğimizde Mina dışında herkes oradaydı.

"Sonunda geldi çifte kumrular. Sizi beklerken acıktık." dedi Juku.

"Ben size yiyelim demiştim. Bu gidişle açlıktan ölebilirdik." dedi Sho, anında yemeğe dalarak.

"Yavaş ye! Ah, bu manzarayı gördükten sonra tüm iştahım kaçtı." dedi Shima.

Yanlarına oturduk ve kahvaltı ettik. Masadan kalkarken Sho'yu yakaladım ve herkes sohbete dalmışken onu sorguladım.

"Umarım dün gece havuzda Senpai'me iyi bakmışsındır. Hava serindi." dedim sahte bir gülümsemeyle.

"Havuz mu? Ben akşam vakti uykuya daldım öyle yorulmuşum gün içinde. Karıştırdın herhalde." dedi uzaklaşırken.

Hayal kırıklığıyla yerimde donakaldım. Senpai'm bana yalan söylemişti. Bana güvenmiyordu. Hangi duruma daha çok üzülmeliydim bilmiyordum. Senpai'min bana yalan söylemesine mi yoksa Raibaru'nun haklı çıkmasına mı? Tüm dünyam resmen başıma yıkılmıştı. Bu gerçekten de Taro'nun beni aldattığı anlamına mı geliyordu?

İçimde ona karşı bir nefret hissettim. Bu ilk defaydı, asla olmasını tahmin etmediğim bir durumdu. Ben onun için hayatımı bile riske atıyorken onun beni düşmanımla aldatması hiç adil değildi. Yinede bir umut aldatmadığına inanmak istiyordum. Nasılsa o gece Raibaru ile birlikte olsa bile bu illa aralarında bir şey yaşandığı anlamına gelmiyordu.

"Madem 2 gün sonra döneceğiz o halde son bir kez havuza girelim. Yarın için güzel bir aktivite var çünkü." dedi Juku göz kırparak.

"Ne aktivitesi?" dedi Taro merakla.

"Biz her şeyi ayarladık. Aslında Juku çenesini 2 dakika kapalı tutsaydı süpriz olacaktı ama madem söyledi bende söyleyeyim. Hotelin içinde bir bar varmış, yarın akşam son kez orada eğlenebiliriz diye düşündük." dedi Budo.

"Bar mı?! Bu harika bir fikir! Daha önce hiç gitmemiştim." dedi Shima sevinçle.

"Güzel bir fikir ama reşit olmayanlar girebilecek mi?" dedi Mina. İlk defa ona katılıyordum.

"Tek başlarına girmeleri yasak ama başında birisi varsa girebilirler diye duyduk. Merak etme Ayano-Chan, sana iyi bakacağız." dedi Budo göz kırparak.

"Böyle bir fırsat kaçmaz kızlar! Başınızda bizim gibi güçlü abileriniz varken rahat rahat eğlenebilirsiniz." dedi Sho ve kas gösterisi yaptı.