Hayat çok değişikti. Sevdiğin adamın seni seviyor olması ayrı bir güzeldi aslında. Ancak bazen öyle olmaz. Hayata insanı değiştirirmiş derlerdi inanmazdım. Pusat ile evliliğimin üçüncü ayındaydım. Hamile kaldım ilk başlarda Pusat buna çok yakın bakmasada zamanla alıştı ama bir şey oldu birbirimizden soğuduk. Konuşmaz olduk. Bebeğimiz doğmuştu sağlıklı bir kız çocuğumuz vardı. Mina... Daha üç haftalıktı. Pusat ile pek konuşmuyordum Mina nın işlerini kısa bir konuşma ile halledip geçiyorduk.
Neden böyle olmuştuk hiç bir fikrim yoktu ama Pusat kızına çok düşkün bir baba olmuştu. Hani ilk zamanlarda sıcak bakmadı dediğimi bir kenara koyun Mina'yı çok seviyordu. Bizde bitmiştik biz diye bir şey kalmamıştı artık. Yirmi üç yaşında annesi yirmi dört yaşında bir babası vardı Mina nın ancak bu anne babası sanki olgun değillermiş gibi birbirlerinden soğumuştu...
Yatakta hafifçe kıvrandığımda Pusat'ın sesi geldi kulağıma.
"Babasının prensesi" Gözümü açmak yerine konuşmasını dinledim. "Benim güzel kızım..." Mina nın heyecan çığlığı attığını duyduğumda Pusat gülmüştü. "Bağırma güzelim annen uyusun... Zaten çok yorgun." İçim ürpermişti o an. "Hadi bakalım." Onlara arkam dönük olduğunda göremiyordum. Pusat yataktan kalkıp Mina'yı kucağına almasının sesi ile biraz daha kıvrandım. Beşik sallanma sesi geldiğinde Pusat'ın Mina'yı beşiğine koyduğunu anlamıştım. Bir kaç dakika o beşik salladın en son durdu. Yatağın diğer tarafı çöktüğünde Pusat'ın yattığını anladım.
Hala aynı yatakta yatıyorduk. Sadece bebeğimiz içindi buda. Hatta Mina doğmadan bir kaç hafta önce Pusat aşağı katta koltukta uyurdu.
Sıcak elin belime dokunduğunu anladığımda irkilmemeye çalıştım. Pusat kollarıyla beni sarıp boynuma bir öpücük bıraktı. "İyi geceler tatlım." Geri çekilip kendi köşesine döndüğünde emin olmuştum uyanık olduğumu bilse böyle bir şey yapmazdı.
~
"Bir varmış bir yokmuş..." Ben koltuğun bir ucunda oturup kahvemi yudumlarken Pusat, kuracağında ki Mina'yı sallayarak masal anlatıyordu. "Dünyalar güzeli bir kızın, dünyalar güzeli bir annesi varmış..." Hiç bana bakma zahmeti duymadan Mina'yı sallamaya devam ettiğinde iç çekip ayağa kalktım.
"Benim,Mina'yı emzirmem lazım." Pusat'ın bakışları bana döndüğünde yanına oturup Mina'yı kucağıma aldım. Üzerimdeki buluzu kolumda çıkartıp ğöğsümü açtığımda Mina nın ağzına sokması için yakınlaştırdım. "Hadi ama kızım." diye mırıldandığımda Pusat hafifçe Mina nın ensesini tutup kalkmasını sağladı.
"Babacım, hadi güzelim." Pusat diğer kolunuda omzuma attığında Mina kucak ağzını açıp mememi kaptığı gibi emmeye başladı. Derin bir oh çekip başımı arkaya attığımda Pusat gülümseyerek Mina nın sırtını okşuyordu. "Beste?" Başımı Pusat'a çevirdim. "Mina'yı ne zaman doktora götürürüz?" Omuz silktim.
"Daha var. Ben zamanı gelince sana söylerim." Başını olumlu anlamada salladı. Belki haftalar sonra en uzun konuşmamız bu olmuştu. "Güzel kızım" derken iç çektim. Gözümden akan yaşı hızla silerken Pusat eğilip Mina nın alnına bir öpücük kondurdu. Mina bana tek iyi gelen şey oluyordu artık. Pusat dan zerre ilgi görmemek içimi ürpertiyordu. Onun kollarında uyuya kaldığım beni öpüp kokladığı günlere geri dönmek istesemde artık mümkün olmiyacağını anlamıştım.
Mina emmeyi bıraktığında uykuya dalmıştı zaten. Hızla onu koltuğa yatırıp düşmemesi için yan kısımlarına yastık koydum. Hızla ğöğsümü kapatıp Pusat'a döndüm.
"Pusat, biraz konuşalım mı?" Başını olumlu anlamada salladığında ayağa kalktı. Birlikte büyük yemek masasında karşı karşıya oturduk. İç çekip ellerimi masada topladım. Pür dikkat beni izliyordu. "Ben bir karar aldım..." Kaşları çatıldı. "Yani ikimiz içinde en iyisi olucağını düşünüyorum." Derin bir nesef aldım bu sefer. "Pusat, bizim kızımız var ve Mina benim için her şey."
"Benim içinde öyle Beste. Mina ikimizinde her şeyi." Başımı salladım.
"Haklısın." Pusat' ın arkasından son kez Mina'ya baktım.
"Biliyorsun Mina'ya hamile kaldığımdan beri aramızda bazı şeyler değişti." Kaşları dahada çatıldı. "Soğuduk birbirimizden Pusat. Bunu inkar edemezsin." Başını iki yana salladı.
"Hayır, senden soğumak ne kelime?" İç çektim bir kez daha. "Tamam aramızda bir uzaklaşma oldu ama sonuçta baba olacağımı öğrendim korktum yapabilirmiyim diye." Bu sefer iç çeken o oldu. "Ama ben şuan çok mutluyum, kızım ile eşim yanımda. Zamanında verdiğim o korkulu tepki için evet özür dilerim ama ilk defa baba olucaktım ve bu beni korkuttu." Başımı olumlu anlamda salladım.
"Haklısın korkmakta. Görüyorum zaten şuan ne kadar Mina'ya düşkün olduğunu ancak sence bu evde mutlumuyuz?" Kaşlarını çattı bir kez daha.
"Değil miyiz Beste?" Başımı iki yana salladım.
"Sence biz eskisi gibi miyiz Pusat?" Cevap vermedi susmayı tercih etti bu sefer. "Bencede değiliz. Benim kendime sorduğum tek soru şu; biz niye böyle olduk Pusat? Biz severek evlendik severek yaptık o çocuğu ama biz nasıl bu hale düştük?" Dediklerimi haklı bulduğu gözlerinden belliydi. Yutkundum.
"Ben bilmiyorum Beste." Arkasına yaslandı. "Ben cidden ne diyeceğimi bilemiyorum... Bana biraz zaman ver bu dediklerini-"
"Boşanalım Pusat." dedim bir anda. "İkimiz içinde en iyisi boşanmak." Şaşkınlıkla yüzüme bakarken hafiften doğruldu.
"Ne dedin sen?" Omuz silktim.
"Boşanalım." Başını iki yana salladı.
"Beste sen ne dediğinin farkında mısın!? Bizim çocuğumuz var ne boşanmasından bahsediyorsun!?" Sinirle konuştum bu sefer.
"Bizim çocuğumuzun olduğu yeni mi aklına geliyor!? Ya ben hamileydim senden bir şey istemeye utanıyordum artık. Ben ne kadar ağladım sen sadece o aptal şirketinin başındaydın! Geldiğinde ise tek yaptığın karnımı öpüp bana bir kere bile bakmaman oldu Pusat! Bir kere sordun mu Beste istediğin bir şey varmı ağrın sızın var mı diye bir kere sordun mu!?"
"Sordum! Allah belamı versin ki dün gibi aklımda sorduğum günler. Lan senin ağrın yoktu sırf yanakların kızardı diye zorla hastaneye götürdüm ben seni! Seni her dakika düşündüm Beste o lanet dediğin şirkette doğru düzgün iş yaptığımı mı sanıyorsun seni düşünmekten!" Alayla güldüm.
"Pusat, ben ölüyordum senin umrumda bile olmadı!" Sinirle ayağa kalktığında sandalye yere düştü.
"Delirtme Beste beni! Bak şuan hakkımı yiyorsun! Gözünü seveyim yapma güzelim ben sana nasıl bakmadım he nasıl!?" Sinirle bende ayağa kalktığımda Mina nın yanına geçip kucağıma aldım.
"Sen istesede istemesen de boşanıcaz!" Hızla merdivenlerden çıkıp odaya girdiğimde göz yaşlarıma hakim olamadım. Mina'yı beşiğe bırakıp yatağa oturduğumda ağlamam dahada arttı.
Bitmişti her şey bitmişti.
————
Kitabı can sıkıntısı olarak yazıyorum yani silme ihtimalim yüksek diyebilirim:) belki güzel gider silmem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Bebeğimiz
Teen FictionHayat çok değişikti. Sevdiğin adamın seni seviyor olması ayrı bir güzeldi aslında. Ancak bazen öyle olmaz. Hayata insanı değiştirirmiş derlerdi inanmazdım. Pusat ile evliliğimin üçüncü ayındaydım. Hamile kaldım ilk başlarda Pusat buna çok yakın bakm...