9

3.9K 110 5
                                    

Saatler olmuştu ama çıkmıyordu o balkondan. Bense boş boş yatakta oturup arada Mina'ya bakıyordum.

Hata bende miydi?

O adam beni aradı ve Pusat sadece benden mi çıkardı sinirini? Benim suçum dahi yokken... Yavaşça ayağa kalktım. Bu saatte kadar balkonda durduysa uyumuş olmalıydı.

Sürüklü camı çekerek açtım. Mina üşümesin diye hızla kapatırken Pusat'a döndüm. Uyumuyordu.

Sigarasını söndürüp arkasına yaslandı yavaş adımlarla aramızda mesafe bırakacak şekilde yanına oturup dışarıyı izlerken iç çektim.

"Sigarayı bırakmalısın..." diye mırıldandığımda kendimi tokatlamak istedim.

Şuan yerimi Beste?

İşittiğim gülme sesiyle hızla Pusat'a döndüm. Derin bir nefes alıp arkasına yaslanmaya devam etti.

"Bırakırım." diye mırıldandı. İç çektim.

"Pusat, benim bir suçum yok o adam aradı-"

"Başım ağrıyor lütfen..." Sustum. Geri önüme dönüp arkama yaslandım. Bir kaç dakika sessiz kaldık sonra sessizliği ben bozdum.

"Hala sinirli misin?" Bana bakmasada başını iki yana salladı.

"Git uyu Beste," Başımı iki yana salladım ama görmedi bile.

"Şimdi napıcaz?" Çatık kaşlarla bana baktı.   "Boşanıcaz mı?"

"Her kavga ettiğimizde konuyu boşanmaya götürme Beste, boşanmicaz." Gülümseyip önüme döndüm. Oda önüne döndüğünde hala gülümsemem solmamıştı. Sevinçten çığlık bile atabilirdim. 

"Papatya çayı ister misin, Sakinleşirsin iyi gelir?" İkimizde birbirimize döndüğümüzde ufak bir kahkaha attık. "Yada papatya bahçesini ye sen." dediğimde gülmem son bulmuştu.

"İyi fikir..." diye mırıldandı.   "Özür dilerim" dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. "Sana bu kadar bağırmamam lazımdı ama bian çok sinirlendim, özür dilerim." İç çekip güldüm.

"Tamam haklıydın, bu saatte seni bir kadın çalışanın arasa sinirlenirdim hemde çok ama benim açımdan bakıncada suçsuzum Pusat o adam aradı beni, ben değil." Başını olumlu anlamada salladı.

"Konuşarak çözdük sanırım..." dediğinde gülümseyip başımı salladım.  "Mina doğduğundan beri sanırım bizde çocuk olduk, hiç olgun düşünemiyoruz."

"Haklısın, hiç..." İç çekip ayağa kalktı.

"Hadi gir hasta olucaksın." Bende ayağa kalkıp kapıyı geri açtığımda Pusat da içeri girip kapıyı kapattı. Yatağa otururken ne yapıcak diye onu izliyordum. Dolaptan çıkardığı siyah tişörtü yatağa koydu. Üstündeki kapşonluyu çıkartıp siyah tişörtü giyindi.

"Salona gitme?" Kapşonluyu katlarken göz ucuyla bana baktı. Kapşonluyu koyup geniş odada ilerleyerek yatağın diğer ucuna gelip uzandı. Ona arkam dönük olduğundan omzumun üzerinden baktım. Oda bana bakışlarını kitlemiş durumdaydı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Belkide gizli gizli ağlıyordu bile.

Yatağa uzanıp Pusat'ı kendime çektim. Şaşkınlıkla bana baktığında başını ğöğsüme koydu. Kollarını itiraz etmeden belime sardı. Uzun zaman sonra okşamak istediğim o saçlarına elimi daldırdım. Okşayıp öptüm bu sefer. "İyi geceler..." diye mırıldandım sadece.

~

"Mina!" Pusat, zar zor Mina'yı zabdederken gülerek onları izliyordum. "Pes ediyorum, al Beste!" Gülerek elindeki bezi aldığımda hızla Mina nın altına takıp Pusat'a döndüm. Şaşkınlıkla nasıl taktığıma şaşırıyordu. "Bez bozuk bence..." kahkaha atıp Mina'yı kucağına verdim.

Bizim BebeğimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin