6

4.1K 133 6
                                    

Bir hafta geçmişti... Bir hafta boyunca bizde kalmışlardı halamlara da, Aynur annemlerde. Bu süre zarfında Pusat ile aram daha iyi olsada bitmesi gereken bir evlilik vardı.

Bu gece halamlara geri Çanakkale'ye dönerken Aynur annemler bir gece daha kalıcaklardı. Mina'ya onlara bırakıcaktım. "Beste hazırsan çıkalım?" Pusat aynada son kez kendine baktığında rujumu sürüp makyaj masama geri koydum.

Ayağa kalkıp boy anasının önüne geçtiğimde Pusat beni süzdü. "Göğüslerin çok belli oluyor?" Kaşlarımı çattığımda iç çekip ğöğüs dekoltesini düzeltti. "Bunu giyinmek zorunda mıydın?"

"Evet" diye mırıldandım küçük bir çocuk gibi. Bu halime gülümsediğinde bende onun yakasını düzeltip iç çektim. "Haftalar sonra ayrılacağım kocam ile lansmana gidiyorum?" Kaşlarını çatıp güldü. "Hadi gidelim."

Aşağı kata indiğimizde Aynur anne kucağında Mina'yı sallıyordu. "Prensesim!" Pusat, Mina nın yanağından öptüğünde bende öptüm. "Anne bir şey olursa hemen ara." Gülümseyip kapıya doğru ilerlerledik.

(Tabii böyle bir fotoğraf çekinmicek kadar küsler ama olsun)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Tabii böyle bir fotoğraf çekinmicek kadar küsler ama olsun)

(Tabii böyle bir fotoğraf çekinmicek kadar küsler ama olsun)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

————

Pusat'ın koluna girerken hala sinirle ğöğüslerime bakıyordu. "Bakma öyle Pusat!" İç çekip önüne döndüğünde lansman alanına doğru yürüyorduk.

"Fazla açık." diye mırıldandığında diğer elini cebine koydu. Bu haline gülerken lansman dan içeri girdik. Daha önce Pusat'ın şirketinden tanıştıklarım ortaklarının masasına oturduğumuzda yanımıza Büşra ve Melih geldi. Onlarda masaya oturduğunda Pusat iç çekip arkasına yaslandı. "Buldun mu?" diye sordu Pusat Melih'e.

"Valla bulmaya çalışıyoruz abi." Biz Kaşlarımızı çatıp birbirimize bakarken Büşra ile Melih gülümseyerek bana döndü. "E Mina nasıl yenge?" İç çektim.

"İyi, alıştık artık iyice bütün gün onla uğraşıyoruz." Pusat yapmacık bir öksürükle araya girdi.

"Ama babasını daha seviyor." Kaşlarımı çatıp omzuna vurdum.

"Onun annesi benim beni daha seviyor Pusat!" Büşra halimize gülerken Pusat konuştu.

"Bende babasıyım Bestecim." Göz devirdiğimde Melih gülüp arkasına yaslandı. Masada duran suyu alıp içtim.

"İkinci çocuğu düşünüyor musunuz?" Melih'in sorusu ile boğazımda kalan su bir oldu. Pusat gülerek sırtıma vururken Büşra ufak bir kahkaha attı.

"Yavaş oğlum!" Alttan Pusat'ın bacağını cimcikledim. "İkinci çocuk değilde boşanmaya düşünüyoruz." Melih'in gözleri büyürken arkama yaslandım.

"N-" Büşra, Melih'in omzuna dokunduğunda Melih sustu ama şaşkın yüz ifadesi hala yüzündeydi.

"İyi misin?" Başımı olumlu anlamda sallayıp yutkundum.

"Ben lavaboya gidip gelicem." derken ayağa kalkıp gösterişli salonda yürümeye başladım. Lavabonun olduğu koridorda ilerlerken arkamdan gelen ayak sesleri ile istemsizce omuz üstümden arkama baktım. Takım elbiseli bir adam elleri cebinde ıslık çalarken bir yandanda beni süzüyordu.

Yutkunup önüme dönerken hızla lavaboya girip bir kabine girdim. Kapıyı kitlerken bayan lavabo kapısı açıldı. Korkudan geri bir adım attığımda kapı geri kapandı. "Korkma küçüğüm." Sert bir ses tonuyla konuştuğunda Pusat aklıma geldi. Pusat dan sonra ilk defa böyle ağır ses tonuyla konuşan birinin sesini duyuyordum. Gerçi Pusat'ı Geçicek kadar ağır olmasada.

Bir kabinin kapısı sertçe açıldığında duvara yaslandım. Sonra diğer kabin ve ardından diğer. Son olarak kapalı olan kabinde ve benim olduğum kabinin kapısı açılmaya zorlandığında bir kapı açılma sesi duydum ve birde topuklu ayakkabı sesi. Ufak bir sessizlik sonrası kadın çığlık attı. "Sapık var!" Kadının çığlığının bütün binayı sardığına yemin edebilirim.

"Ha-hayır hanım efendi!"

"Beste!" Pusat'ın sesiyle rahatladım. Kadın bir kez daha haykırdığında Pusat'a söylediğine emindim.

"Beyfendi bu sapık kadınlar tuvaletinde! Üstüne üstünlük kapıyı zorluyor!" Arkadan gelen bir kaç adamın daha sesini duyduğumda kabinin kitli olan kapısını açtım. Kapıyı açar açmaz Pusat'ın adamın yakasına yapıştığını gördüğümde kapının önünde duran Büşra bileğimden tutup beni çekti.

"İyi misin kuşum?"

"İ-iyiyim." Kapıya dolan bir süre adam arasında Pusat'ı ayırmaya çalışıyorlardı.

"Oğlum senin olmayan beynini silerim!" diye bağırdığında bir yumruk attı. "Anladın mı beni!" bir kaç adam Pusat'ı tutup geriye çektiklerinde diğer bir adam atıldı. Büyük ihtimalle bağıran kadının kocasıydı.

"Piç evladı!" O adamda bir yumruk attığında Pusat bana dönüp hızla yanına geldi.

"İyi misin güzelim?" Zar zor başımı sallarken Pusat bileğimden tutup lavabodan uzaklaştırmaya başladı. Lansman alanına döndüğümüzde her kes ayaklanmıştı zaten. Kadın nasıl bağırdıysa...

Dışarı çıkıp arabaya doğru yürüdük. Pusat sinirle beni çekiştirirken durup bana dönmesini sağladım. Anında boynuna atılıp sarıldığımda hiç düşünmeden belimi kavrayıp sarıldı. "Çok korktum Beste... Bian o çığlık sesini duyunca çok korktum." Boynuma bir öpücük kondurduğumda bende kokusunu içime çektim. Geri çekilip alnını alnıma yaslandığında Yutkunup  gözlerine odaklandım.

"Pusat..."

"Bir şans daha..." diye mırıldandı. "Bir şans verelim birbirimize olmaz mı?" küçük çocuklar gibi çıkmıştı sesi. Ağır sesinden eser kalmamış gibi... Dudaklarıma yaklaştığı sırada gülümsedim.

"Sen benim kim olduğumu unuttun her halde Pusat Karahan?" Kaşlarını çatıp güldü.

"Kimmişsin sen?"

"Beste Karahan... Zor seviyorum ben çok istiyorsan yakala." Gülümseyip belindeki elleri belimi okşadı.

"Yakalarsan seninim diyordun?"

"Hı hı." Geri çekilip iç çektim. "Yakala." Arabanın kapısını açıp bindiğimde gülümseyip cama vurdu.

"Yakalarım!" Buğulu çıkan sesiyle gülümseyip arkama yaslandım.

















Bölüm kısa mı oldu ya?

Nyslerre

Öpülüyorsunuz:)

Bizim BebeğimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin