Yazar dan:
Genç kadının elinde daha tutmayı beceremediği ağır bir silah vardı. Hemen bir kaç adım yanında olan adam öyle mi, silahı kavramış en ufak bir korkusu yokmuş gibi sıkmaya hazırdı.
Genç kadın silahını genç adama tutarken, genç adam kadının kardeşine doğrultmuş gözünü dahi kırpmıyordu. "A-at şu silahı yere Pusat!" diye bağırdı genç kadın. Oysa karşısındaki adam katil olmayı göze alırken kadın tuttuğu silahtan dahi korkuyordu.
"Asıl sen bırak Beste!"
Genç kadın başını iki yana sallayıp yutkundu. "Ver şu silahı arkama geç!" Adam bir elini genç kadına uzatırken diğer elindeki silahla hedefini kaçırmamaya çalışıyordu. "Dediğimi yap Beste!" Genç kadın başını hızla iki yana salladı.
"Beste, Pusat'ın dediğini yap!" dedi genç kadının abisi. Beste abisinden her ne kadar nefret etsede Pusat'ın katil olmasını istemiyordu.
"Bak konuşuyor piç!" diye haykırdı genç adam. "Lan sen değilmiydin göz göre göre kardeşini taciz etme-"
"Yeter!" Genç kadın silahı abisine doğrulttu bu sefer. "Sen pisliğin tekisin anladın mı beni!?"
"Senin sevdiğin adama ne demeli!" diye bağırdı abisi. "Piskopat kızım senin sevdiğin adam! Sinir krizleri geçiren, kıskançlık, nefret, katil senin sevdiğin adam!" Genç kadın hızla başını iki yana sallarken güçlü durmaya çalışıyordu.
"Pusat beni korudu o katil değil!" derken gözlerinden yaşlar süzüldü. "Asıl katil sensin!" Yutkunup elindeki silahı daha çok sıktı.
"Yapma Beste!" Genç adam sevdiği kadını korumak istiyordu sadece.
"Kimse," dedi genç kadın cümlesine başlarken. "Kimse, benim babamı korumak için canını tehlikeye atan adama bir şey diyemez anladın mı beni!?" Genç kadın bunları abisine söylüyordu.
Belki abisi haklıydı. Ganç adam sinir krizleri geçiren, kıskanç, nefret dolu biriydi. Ama asla katil değildi. Asla sevdiği kadını ateşe atmazdı. Asla ama asla sevdiği kadına karşı çıkmazdı. Çünkü hayatta ona tek iyi gelen şey zaten genç kadındı.
Genç kadının babası abisi tarafından öldürülürken Pusat sayesinde kurtarılmıştı ama sonradan babası intihar etmişti. Annesi zaten genç kadın doğarken ölmüştü. Hepsi abisinin suçuydu. Hepsi. Genç adamdan önce Beste abisi tarafından şiddet görmüş kendini sadece sevdiği adama açmış biriydi.
Şimdi ise Beste hem babası için hemde sevdiği adam için en çokta kendi için bu adamı öldürcekti. Ne olursa olsun arkasında sevdiği adam olduğuna emindi.
"Senin sevdiğin adam Piskopat kızım! Bak kurtar kendini ondan benden sana bir fırsat abicim-"
"Abicim deme bana! Asıl Piskopat sensin pis herif, sen!" Pusat tek haraketle Beste nin elindeki silahı alıp alnına dayadığında kadın titremeye başladı. Pusat diğer elindeki silahı abisine doğrultup kaçmamasını sağladı. "Sen seç," diye başladı genç adam. "Sen seç herkesim, herşeyim. Benim kaybetmekten korktuğum tek şey sensin." Kadının tek isteği hüngür hüngür ağlamaktı.
"Neyi seçiyim?" diye sordu titreyen sesiyle.
"Senin katil olmana izin vermem! Ama bu adamın çok ölmesini istiyorsan..." Silahı havaya tutup iki el sıktı. Kadın korkuyla gözlerini kapatırken adam silahı geri abisine doğrulttu. "Yada şuan alnıma dayalı olan silahı sık. Kurtar kendini."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Bebeğimiz
Teen FictionHayat çok değişikti. Sevdiğin adamın seni seviyor olması ayrı bir güzeldi aslında. Ancak bazen öyle olmaz. Hayata insanı değiştirirmiş derlerdi inanmazdım. Pusat ile evliliğimin üçüncü ayındaydım. Hamile kaldım ilk başlarda Pusat buna çok yakın bakm...