8

3.7K 107 12
                                    

(Mina nın doğumundan bir ay öncesi)

Genç adam çok mutluydu bebeğinin doğumuna son bir ay kalmıştı. Bu ruhsuz adamı hayata bir karısı birde bebeği döndürmüştü. Ancak şimdi öyle değildi. Sevdiği kadın ona soğuk davranır olmuştu, yüzüne bakmaz, adamı gördüğünde onla konuşmaz kaçar olmuştu. Sahi neden böyle olmuştu?

Genç adam bir çok kez sevdiği kadın ile bu konuyu konuşmaya çalışsada karısı yine ondan kaçmıştı. Adam sevdiği kadının üstünede pek gitmek istemiyordu. Sonuçta hamileydi sevdiği kıdın. Her gün sorar ederdi 'bir şey ister misin? Canın tatlı çekiyorum?' diye ancak kadın sadece başını olumsuz sallar geçiştirirdi.

Kadınında sevdiği adamdan farkı yoktu. Kadında adamın ondan soğuduğuna zannediyor onu sıkmak yerine kaçıp ağlardı.

İkiside birbirinden soğumamıştı aslında, aralarında ne olmuştu?

Kadın hamilelik hormonları malum duygusallık çökmüştü üstüne. Her gece ağlar sevdiği adamın kollarında olmak isterdi ama sevdiği adamı odadan atanda oydu.

Genç adam tatlıcıdan aldığı tatlılarla arabaya bindi. Kararlıydı bu gece sevdiği kadın ile konuşup son bulmasını istiyecekti bu soğukluğun. Çünkü sevdiği kadını geri istiyor onu özlüyordu.

Yakın zamanda evin önünde olduğunda tatlı poşetleri ile kapıya yaklaştı. Çıkardığı anahtar ile kapıyı açtığında etraftaki karanlıktan anladı kadının üst katta olduğunu. İstemsizce gülümseyip kapıyı kapattı.

Yavaş adımlarla üst kata çıktığında elindeki poşeti diğer eline alıp kapıyı yavaşça açtı. İçerideki loş ışık etrafı aydınlatırken kadın yatağa uzanmış karnını okşuyordu. "Beste?" Kadının bakışları adama döndüğünde adam içeri girip kapıyı kapattı.

Ağlamış gibiydi.

"Nasılsın?" diye sordu adam. Sanki yıllar sonra gördüğü birine soru sorar gibi hissetmişti.

"İ-iyi."diye mırıldandı genç kadın. Adam iç çekip yatağa oturduğunda kadın biraz daha doğruldu.  " Elindeki ne?" Adam gülümseyip poşetleri yatağa koydu.

"Sana tatlı aldım... Canın çekiyor diye." Adam o kadar çok korkuyordu ki hiç bir şeyden korkusu olmayan bu adam sevdiği kadın onu tersler diye korkuyordu.

"Sağol istemiyorum." dediğinde adam zar zor gülümseyip poşetleri masaya koydu.

"Beste, aslında bu gün çok yoğun geçti. Moralim hiç yerinde değil toplantıda berbat geçti..."derin bir nefes aldı adam. "Ben neden birlikte uyumuyoruz anlamıyordum zaten ama bu gece karıma ve kızıma ihtiyacım var."  Kadın yutkundu. Adam ise vericeği cevap için buz kesildi.

"Pu-pusat..." diye mırıldandı önce. "Bence senin aşağıda yatman en doğru-"

"Tamam," dedi zorla gülümseyip iç çekti adam. "Sen rahat olucaksan aşağıda kalırım ben." Adam öyle bir titriyordu ki... Nolmuştu böyle bu adama?

Yavaşça ayağa kalkıp kadının karnını öptü. "İyi geceler..." adam zorla gülümsemeye devam ederken odadan çıktı. Kıravatını açtı önce. Sonra ceketini ve gömleğini hepsini yere atıp mutfağa geçti. Işığı dahi açmadan dolabı açıp birayı sertçe eline aldığı gibi dolabın kapısını sertçe kapattı.

Adamın eli titriyordu. Elinde çıkan damarlar ile kaslı vücüdunda çıkan damarları biri görse korkardı. Bira şişesini açıp kafasına dikerken salona geçti. Tek ışık sokak lambasının salona vurmasıydı. Adam koltuğa oturup bir yudum daha aldı. "Siktir, siktir, siktir!"

Bizim BebeğimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin