Bizim Bebeğimiz

16

"İşte adam çok hızlı sürüyordu. bende göremedim." Karşımda oturan Büşra ile Melih'e olayı anlatırken bir yandanda kucağımdaki Mina'yı seviyordum.

"Geçmiş olsun kuşum. İyi olman önemli." Gülümseyip Mina nın çığlıklarına karşılık burnunu öptüm.

"Melih gelsene." Pusat, Melih ile bahçeye çıkarken Büşra hızla yanıma oturdu. "Noldu sizin iş?" Kaşlarımı çattım. "Ya varya piskolok."

"He, bilmem Pusat'a daha sormadım. Oda evet derse ikimiz içinde çok iyi." Büşra gülümseyip başını salladı.

"Siz gidinde benim çok güzel planlarım var."

"Neymiş o?"

"Bak şimdi Pusat ne için gidicektir o psikoloğa?" Anlamaz gibi başımı salladım. "Sinir krizleri ve kıskançlıkları nın önüne geçmek için gidicektir."

"Ee?"

"Siz önce gidin ben sonra sana anlatıcam planı."

—
Mina'yı yavaşça beşiğine bırakıp alnını öptükten sonra uzerimdeki gece mavisi geceliği düzeltip yatağa girdim. Pusat okuduğu kitabı bırakıp kollarını açtığında gülümseyip kollarının altına girdim. Çıplak ğöğsüne başımı koyduktan sonra saçlarımı öpüp kokladı. "Pusat?"

"Dinliyorum."

"Biliyor musun aslında ikimizde zor günler atlattık." Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Mimik vermeden beni dinliyordu. "İkimiz içinde biraz ruhumuzu rahatlatmamız gerek."

"Sevişelim demenin gizli yolu falan mı bu?" Koluna vurdum.
"Her şeyi cinselliğe bağlama." Gülüp başını salladı.

"Sex diyosun?"

"Pusat!"

"Tamam, sustum." İç çekip doğruldum. "Çift piskoloğuna gidelim." Kaşlarını çattı. "Ciddiyim ben."

"Büşra doldurdu yine seni, değil mi?" Oflayarak başımı geriye attım.

"Büşra doldursa ne olur, sen daha benim aldığım kararlara saygı duymuyorsun?" Yüz hatları anında gelişirken ciddimiyim diye yüzümü inceliyordu.
"Baya ciddisin?" Başımı salladım. "Sen baya ciddisin."

"Mal mısın Pusat, ciddiyim?"

"Ne işimize yarayacak?" Gülümseyip konuşmak için dudaklarımı ıslattım.

"Senin sinir krizlerinin ve kıskançlıklarının önüne geçicez"

"Sen sanki çok ballısın..." Yapmacık bir öksürükle devam ettim.

"Pusat karşı cinsimden konuştuğum birini gördüğünde adamı öldürecekmiş gibi bakıyorsun. Sinir krizlerine ne demeli, geçen şirketinden bir çalışanın dosyaları karıştırdı diye ortalığı ayağa kaldırmışsın."  İç çekti.

"Bak," Yatakta oturur pozisyona gelerek devam etti. "Tamam fazla kıskanç bir adamım ama bu benim suçum mu, Beste sen yıllar öncede bu halime aşıktın. Ne değişti?" Oflayarak burun kıvırdım.

"Tek sorun sen değilsin bende kendimi değiştirmek istiyorum."

"Ben istemiyorum kendini değiştirmenin. Aşık olduğum kadın değişmesin." Ellerini tutup yanağıma koydum. "Ben istemiyorum gitmek." Ellerini geri çekerken dudak büzdüm. "Sorun sinir krizlerim ve kıskançlığım mı?"
"Yani, evet."

"Tamam madem istemiyorsun böyle olmamı değişirim. Bu günden itibaren ne sinir krizlerim var nede kıskançlığım." Başımı iki yana salladım. "Örnek ver her hangi bir sinir krizimi."