12- ryujin

134 13 13
                                    

Bir yudum, sonrasında bir kadeh ve ardından kesilmek bilmeyen şişeler...
Ortam öyle hareketli, öyle farklıydı ki Ryujin için, her geçen saniye daha da geriliyordu. Yeji'nin söylediği şeyleri önce anlamasa da şimdi elindeki kadehi bitirmesi gerektiğini biliyordu. Ancak diğerlerine kıyasla sadece birkaç yudum içebilmişti. Onlar ise yavaş yavaş kendilerini kaybetmeye başlamışlardı, Yeji dışında. İçiyordu fakat fazla da kaçırmıyordu. Kendisini ayık tutmaya yeter miktarda içmişti. Diğerleri ise içip dans etmek için oradan ayrılmışlardı. Ufak bir yudum daha aldıktan sonra Ryujin'e doğru çevirdi başını, bardağı neredeyse yarılamıştı.

"Yeterli değil." dedi sol kolunu masaya yaslayıp vücudunu ona doğru çevirirken. Masaya bıraktığı kokteyli eline alıp Ryujin'e uzattı. "Dik şunu."

Anlam veremiyordu neden Yeji'nin ona bunları yaptırdığına. Onu buraya getirmesi bile kafasını bu denli karıştırmışken şimdi ise çok farklı davranıyordu. Evindeki, kafedeki ya da marketteki gibi değildi. Ortam onu değiştirmişti sanki. Kaşlarını çattı ve ona doğru uzattığı kokteyle bir müddet baktı. Ardından kafasını iki yana sallayıp önüne döndü. "Hayır, yeterli. Daha fazla içmek istemiyorum." rahatsız olmuştu bu tavırlarına karşı.
"Hadi ama! Oyunu bozma Ryujin-ah." dudak büzerek surat astı ve elinde olan Ryujin'in kokteylinden büyükçe bir yudum aldı. Ardından ona doğru uzattı. "Al bak sana yardım bile ettim. Alt tarafı birkaç yudum içeceksin." Fakat hiç niyetli değildi eline alıp bir yudum bile içmeye. Tereddüt ederek aldı eline ağır bir şekilde bardağı. Bir müddet bakışları kokteyl ile Yeji arasında gidip geldi. İçmeye niyetli olmadığını her halinden belli etmeye çalışıyordu.

"Ne o?" dedi ve daha da yaklaştırdı yüzünü Ryujin'e doğru. "Yoksa sarhoş olmaktan mı korkuyorsun?" kısık gözleriyle gözlerinin içine baktı, iddiaya girmek istercesine. "Korktuğum falan yok." dedi ve sıktı elindeki bardağı.
"Neden içmiyorsun o zaman? Merak etme birkaç yudum seni etkilemez." kışkırtıcı ses tonu ve suratına karşı hırslandı Ryujin. Bir dikişte kokteyli yudumlarken boğazının yandığını hissetti. Ardından ağzından çekti ve dudaklarını yaladı sinirli bir şekilde.
"Oldu mu?" dedi kaşları havalanırken. Buna karşılık tatmin olduğunu belirten bir gülümseme kondurdu yüzüne.
"İkinci seviye de tamamlandı." demesine karşılık göz devirdi Ryujin. Sıkılmıştı oynadıkları bu oyundan ve saçma seviyelerden. "Ne oyunmuş." dedi kısık sesle başını dans etmekte olanlara çevirerek. Hiç zevkli değildi ona göre şimdiye kadarki aktiviteler.

"Sıradaki seviye, son seviye." dedikten sonra şükretmişti oyunun biteceğine. Derin bir nefes alıp konuşurken verdi. "Neymiş bakalım sıradaki görevim." dedi bıkkın bir şekilde. Sırıttı hafifçe ve kalabalığa göz gezdirmeye başladı Yeji. Kafası karışmıştı Ryujin'in bu hareketlerine karşı. Elini havaya kaldırdı ve bir grup kızı gösterdi.
"Onları görüyor musun?" dedi Yeji, Ryujin'in kulağına doğru eğilip yüksek sesle konuşarak. Kafasını salladı hafifçe Ryujin sorusuna karşılık. "Ne olmuş onlara yani?" dedikten sonra hiç bekletmeden cevap verdi Yeji.

"Git tanış onlarla."

Dediklerini algılamakta güçlü çeker gibi oldu bir an için. Ondan istediği şeyler garipti ama bu... Bunu şu anki cesaretliyle asla yapamazdı, imkansızdı. Bunun için henüz yeterli özgüvene sahip değildi. Yutkundu ve başını hızlıca iki yana salladı tekrardan. "Ben, yapamam." paniklemişti bir anda. Ondan istediği şey onun için çok ağırdı.
"Saçmalama Ryujin. Yapabilirsin tabii ki de." diye karşılık verdi.
"Hayır, bu benim için çok fazla. Yabancı biriyle gidip sohbet edemem." hızlı atan kalbi onu nefes nefese bırakmıştı adeta. Gözleri büyümüştü heyecandan. Damağı kurumuş, kan akışı hızlanmıştı.
"Seninle iki yabancı olarak konuştuğumuz zamanı hatırla." dedi sakinleştirmeye çalışırken.

lost medicines | ryejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin