11- oyun başlasın

136 13 10
                                    

"Bayan Hwang'ın kızı ne kadar da saygılı ve hoşgörülü biri."

"Eminim Bayan Hwang'ın kızı çevresi tarafından çokça seviliyordur."

--

Arabaya tekrar bindiklerinde ikisi de çok heyecanlıydı. En sonki ufak öpücük sonrasında Yeji, çok bir tepki vermemeye çalışıp ettiği teşekküre karşı rica edebilmişti sadece. Hemen kendini kaptıramazdı.

"Hala nereye gittiğimizi söylemedin?" dedi emniyet kemerini takarken. Sonra da Yeji'ye doğru döndü. Derin bir iç çektikten sonra gülümsedi ve arabayı çalıştırdı. "Gerçekten bilmek mi istersin yoksa sürpriz mi kalsın?" buna karşılık Ryujin daha da meraklanmıştı fakat işin sonunda sürpriz bir mekan olduğunu öğrenince de vaz geçti bu meraklı tavrından. Suskun bir şekilde oturduğu yere sindi ve yolu izlemeye başladı.

Gittikleri yere yaklaşık 20 dakikalık bir mesafeleri vardı ve bu yolculuk sırasında pek bir muhabbet etmeden geçirmişlerdi. Ardından sohbeti başlatan Ryujin oldu.
"Şimdiye kadar senin hakkında pek bir şey sormadım sana." derken kafasını yolu dikkatli bir şekilde izleyen Yeji'ye döndürdü. Devamını beklediğini belli etmek için ona bakıp tekrar yola çevirdi bakışlarını.
"Mesela yaşın kaç? Okula gidiyor musun? Ya da mesleğin ne?"
bu sorulara karşı arabayı sürmekte olan Yeji kırmızı ışıklara gelince durdu ve Ryujin'e döndü. "20 yaşındayım ve psikoloji bölümü öğrencisiyim. Yani meslek olarak birkaç yıl sonra psikolog olacağım."
sırıttı Ryujin bu dediğine karşılık. Ama mutlu olduğundan değildi. Burukluk oluştu içinde tam tersine. Neden bilmiyordu ama içinde kötü bir his oluşmuştu. Fakat yanlış bir tepki verip aralarının bozulmasını istemediğinden sustu.

"Peki ya sen?" dedi. Yeşil ışığın yanmasıyla tekrar önüne bakmaya başladı.
"Ben okumuyorum." diye cevap verdi utanıp sıkılarak. Aslında üniversite okumak hayallerinin arasındaydı fakat bir türlü cesaret edip girememişti sınava. Artık zaten çok geçti.
"Kaç yaşındasın peki?" derken sesi çok nazik çıkmıştı. Şu anda moralinin bozulduğunun farkındaydı ve daha da bozmamak için temkinli davranıyordu.
"22." bunu demesiyle Yeji şaşkınlığına engel olamamıştı. "Gerçekten mi?" dedi ona dönerek. Kafasını sallayıp hafifçe gülümsemekle yetindi dudaklarını birbirine bastırırken.

Yolun kalanında pek kayda değer bir konuşma geçmedi aralarında. Arabayı çok da işlek olmayan bir caddede durdurduğunda Ryujin'in merak dolu bakışları dışarı kaydı. Neden böyle bir yerde arabayı durdurduğuna dair hiçbir fikri yoktu ve bu birazcık da olsa ürkmesine sebep olmuştu. Arabadan hiçbir şey demeden çıkınca o da çıktı. Ardından kapıyı kapatıp Yeji'nin yanına geldi. "Neresi burası?" dediğinde Yeji ona doğru yaklaşıp elini tuttu. Bu hareketi bile Ryujin'i rahatlatmaya yetmişti.

Adımları onunkileri takip ede ede etrafı şüpheyle inceliyordu. Kendisini bir ara sokağa geçirince içinde daha da kötü bir his oluşmuştu. Gerçekten de Yeji'ye bu şekilde güvenmesi doğru muydu? Yutkundu ve birkaç insanın gözükmeye başladığını fark etti. Göz kamaştırıcı ışıklarla kaplanmış bir kapının önünde birkaç tuhaf tipte insan vardı. Aklından geçirdiği yer olmaması için dua etti.

En sonunda kapıdan içeri girince korktuğu şeyin başına geldiğini anladı. Yeji kendisini daha önce hiç ayak basmadığı bir mekana getirmişti.

Gece kulübü.

Ona ters olan ne varsa şu anda buradaydı. Sarhoş insanlar, fazla gürültülü şarkılar, gözünü ağırtan neon ışıklar, grup halinde arkadaşlarıyla takılanlar, herkesin arasında öpüşen sevgililer ve onu rahatsız eden daha bir sürü şey.
"Yeji..." dedi ve yutkundu. Gözleri büyümüş, suratı korku dolu bir hal almıştı. "Beni nereye getirdiğinin farkında mısın?"
öyle gerilmişti ki, kalbi öyle hızlı atıyordu ki, şu an her şeyi bırakıp evine kadar bile koşardı. Dehşete düşmüş gibi görünen Ryujin'in elini daha da sıktı yanında olduğunu belli etmek amacıyla. "Sakinleş." dedi ve parmaklarını birbirine kenetledi.

"Kötü bir şey olmayacak."

Etrafa bakındı arkadaşlarını aramak için. Sonrasında onlara doğru el sallayan 3 kişiyi görünce gülümsedi ve o da karşılık olarak el salladı. "Gel." dedi Ryujin'e dönerek ve peşinden getirdi masaya doğru. Tanışma zamanı gelmişti. Önce Yeji arkadaşlarıyla sırayla selamlaştı, sonra sıra Ryujin'e gelmişti.
"Bu benim yeni arkadaşım, Ryujin." dedi elini ona doğru çevirerek.

Hemen söze atlayan sarı saçlı kız Ryujin'i elinden tutup sıcak bir gülümsemeyle karşıladı. "Merhaba ben Yuna. Seninle tanışmayı iple çekiyordum." dedi ve iki yanağından da öptü. Bu ani sıcak karşılama Ryujin'in alışık olmadığı bir şeydi. doğal olarak da şaşırmasına neden olmuştu. Sonra da saçını at kuyruğu yapmış, onun boylarında biri selam verdi. Çok sevimli bir surata sahipti ve bu Ryujin'in onu tatlı bulmasını sağlamıştı. İsmi Lia'ydı. Son olarak da aralarında en çekingen kız ile tanıştılar. Çekinerek elini uzattı ve çok nazik bir şekilde "Merhaba Ryujin, ben Chaeryeong. Memnun oldum." dedi. Ryujin ise herkese karşılık verip memnum oldum, demişti.

Tanışma faslı bittiğinde yavaştan sohbet etmeye başladılar. Ardından Yeji, garsondan iki alkollü içecek isteyip masaya getirtti. Ryujin şu anda öyle rahatsız hissediyordu ki bulunduğu ortamdan dolayı, bir an önce burayı terk etmesi gerekiyordu. Çok kalabalıktı ve kalabalık ortamlardan nefret ederdi. Yeji de bunu biliyordu. Zaten burayı seçmesindeki amaçlarından biri de buydu. Hedefi Ryujin'i insanlarla kaynaştırıp onu sosyal biri yapmaktı. Böylece özgüveni yerine gelecek ve daha dışa dönük biri olmasını sağlayabilecekti.

Elindeki kokteyli Ryujin'e doğru uzattı. Bir süre sadece Yeji'ye baktıktan sonra eline aldı içeceği. Sonrasında ise kendisininkini eline alıp Ryujin'e yaklaştı. Gürültüden dolayı kulağına doğru bağırması gerekiyordu.

"Oyun başlasın bakalım. İlk seviye tamamlandı." dedi ve bir yudum kokteylinden aldıktan sonra tekrar gülümseyerek Ryujin'e döndü.
"Şimdi sıra ikinci seviyede, Ryujin-ah."

lost medicines | ryejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin