13- kayıp ruhlar

139 16 19
                                    

Bölümü okuduktan sonra medyayı açıp sözlerine bakın. Rastgele karşıma çıkmıştı aslında bu şarkı ama sonradan fark ettim ne kadar hikayeyle benzerlik gösterdiğini :')

İyi okumalar...

---

Masada kahkahalar havada uçuşmaya devam ederken saat gece yarısına gelmek üzereydi. İçtikleri onca içkiden sonra kızlardan birkaçı kendini yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştı.

Bir yudum daha aldıktan sonra, "Hadi dans etmeye gidelim!" diye sevinç dolu bağırdı elindeki bardağı havaya kaldırarak ismi Giselle olan kız. Arkasından diğerleri de gelirken, Ryujin önce olduğu yerde sadece onlara baktı. İçinden hiç insanların arasına girip dans etmek gelmiyordu. Evet, artık eskisine göre daha dışa dönüktü ama yine de endişeleri vardı. Şu anda o dans pistine çıkamazdı.

Arkalarından bakmaya devam ederken yanına geldi Karina. Elinden tutup onu yanlarına almak için hafifçe kendine doğu çekti.
"Hadi Ryujin! Dans edelim." kafasını olumsuz anlamda iki yana doğru salladı yüzüne zoraki bir gülüş kondurarak.
"Şu anda dans etmek istemiyorum. Siz edin." dedi ve elini ondan çekti. Bu yaptığına karşılık Karina onu zorlamadı ve başıyla onaylayıp gülümsedi karşılık olarak. "İstediğin zaman gel. Bizi görürsün zaten." ardından arkadaşlarının yanına gitti. Yeniden yalnız kaldığı için kendi masasına doğru döndüğü anda, bakışları masada ona doğru bakan kişide takılı kaldı. Yeji dönmüştü. Tepkisiz bir şekilde onu seyrediyordu ve bu, Ryujin'e tuhaf gelmişti. Yine de çok fazla umursamamaya çalışıp yürümeye başladı.

Yanına geldiğinde bir kolunu masaya koyup dalga geçer bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Son seviye de bitti, Bayan Hwang." Bu dediğine karşılık yutkundu göz kapakları titrerken. Yüzüne hafif bir gülümseme kondurup tebrik etti kısık bir sesle. Böyle bir tepkiyi beklemiyordu Ryujin. Sanki modu düşmüş, morali bir şeylere bozulmuştu Yeji'nin. Annesiyle konuştuğu bir konu yüzünden onu üzen bir şeyler olmuştur diye kafasından geçirdi. Ne olduğunu sormak istedi fakat zaten şu anda yeterince mutsuz gözüküyordu. Daha fazla onu bunaltmamak için görmezden gelmeye çalıştı.

"Bak, şurada dans eden kızın ismi Karina. Yanındaki ise Winter, Giselle ve NingNing. Hepsi çok iyi insanlara benziyorlar." dedi işaret parmağı onlar üzerinde gezerken. "Aslında iyi ki bana bu görevi vermişsin. Sayende arkadaş edindim." dedi ve omzuyla Yeji'nin omzuna hafifçe vurdu onu motive etmek istercesine. Yine de başaramamıştı bunu. Yeji yüzüne bile bakmıyordu Ryujin'in.

Bu hareketleri onu daha da endişelendirdiğinden derin bir iç çekti ve kafasını dağıtmak için masanın üstünde yarım kalan kokteyli eline alıp ağzına doğru götürdü. Tam bir yudum alacakken Yeji durdurdu kolundan tutarak. "Daha fazla içme." derken hala donuktu bakışları ve yüzü. Kaşlarını çatıp bardaktan Yeji'ye doğru çevirdi gözlerini. "Neden ki? Az önce içmem için zorluyordun oysa." diye yanıtladı dediğini. Ortamın gerildiğini ikisi de hissetmişti.

Elinde tuttuğu bardağı kendisi alıp masaya koydu. "Bu kadar eğlence yeter." dedi sinirli çıkan ses tonuyla. Ardından sağ bileğinden tutup peşine taktı Ryujin'i. Olayın şokuyla hiçbir şey yapamamış, sadece Yeji'nin arkasından sürükleniyordu. "Neler oluyor Yeji?" diye birkaç kez sorsa da cevapsız kalmıştı hepsi. Kapıdan dışarı çıkana kadar bileğinden çekiştirip durdu Ryujin'i.
Her ne kadar ona kendisini bırakmasını söylese de bu sadece daha fazla bileklerini sıkmasına neden oluyordu. "Yeji..." dedi yüzü buruşmuş, acı çektiğini belli etmeye çalışıyordu.

"Bileğimi acıtıyorsun."

Bunu demesiyle anca kendine gelebilmişti Yeji. Ne yaptığının farkına varmış, onu çekiştirmeyi ara sokağın ortasında bırakıp arkasını dönmüştü. Hemen gözlerini bileklerine çevirdi. İki elinin arasına, tutup çekiştirdiği bileği aldı ve taze yaraların olduğu yeri incelemeye başladı.

Kızarmıştı.

"Siktir." dedi kısık bir sesle kaşları çatılırken. Bu halleri Ryujin'i git gide endişelendiyorken bir de şu anda panik içinde kaldığını görmek onu oldukça korkutmuştu.
"Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim..." durmadan aynı şeyleri tekrarlarken eliyle bileğini ovuşturup kızarıklığı geçirmeye çalışıyordu. Bakışları, durmadan bileklerinde gezinen Yeji'nin yüzündeydi. Tepkisiz bir şekilde, panik içinde kalan Yeji'yi izliyordu. Neler oluyordu?

"Yeji..." dedi sakin ve sessiz bir şekilde. Daha fazla paniklemesini istemiyordu. Gözünden bir yaş süzülürken daha da karardı karanlık sokağı aydınlatan ay ışığı. Damlalar tek tek süzülürken yanağından sıkıca kapattı gözlerini Yeji.

"Özür dilerim. Ryujin."

"Ağlama." dediğinde çekti bileğini elleri arasından. Kalbi sıkışıyordu. Yeji'yi ilk defa ağlarken görüyordu. İçinde sakladığı ruhu kendini göstermişti en sonunda.

"Acımıyor artık. Ağlama."

Sesi titriyordu onun da. Ellerini yüzüne koyup usulca akan elmas tanelerini sildi yanaklarından. Kesik nefesleri ile sıkıca kapattığı gözlerini yavaşça araladı.
"Hem sen," derken yüzünü yaklaştırdı Yeji'ye doğru, aralarında bir nefes kadar mesafe kalana dek.

"bana bilerek zarar vermezsin zaten."

Esen soğuk rüzgar saçlarının birbirine karışmasını sağlarken gülümsedi hafifçe, gözlerinin içine bakarken. Onlarca duyguyu sığdırdı bakışlarına, onlarca anlam yükledi dokunuşlarına. Nefesini tuttu ikisi de. Zaman durmuştu. Canlı olan tek şey iki kayıp ruh arasındaki bağdı.

Ryujin'in gözleri Yeji'ninkilerdeyken hafiçe dudaklarına doğru kaydı. İkisinin de soğuktan kızaran yanakları daha da kırmızılaştı. Kalan son mesafeleri de dudaklarıyla kapattı. Yavaştı ve nazikti. Hafifti ama yoğundu.

Bu Ryujin'in ilk öpücüğüydü.

Bunu fark edince biraz daha bastırdı kendisini ona. Ne yaptığını bilmeden, sadece anın büyüsüne kapılmıştı adeta. Beceriksizdi hal böyle olunca. Yine de umursamadı bunları. Şu anda zihninde dolanan tek şey Yeji ve onun dolgun dudaklarıydı.
İki eli başı arasındayken karşılık olarak o da beline doladı kollarını. Yeji de karşılık vermeye başlamıştı. Öyle sıcaktı ki dokunuşları, birbirlerine olan duyguları. Soğuk hava bile etkisiz kalmıştı onların yanında.

İki kayıp ruh, o gece kaybettikleri duygularını bulmuşlardı.

---

aslında bu bölümü daha farklı bir şekilde yazacaktım ama daha fazla bekletmek istemedim sizleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


aslında bu bölümü daha farklı bir şekilde yazacaktım ama daha fazla bekletmek istemedim sizleri

olayların biraz karışık ilerlediğinin farkındayım inanın benim de kafam karışık fksşkxşslxşd

sizlere sürpriz olarak bahsettiğim şey aslında bu değildi ama neyse asıl sürpriz bir sonraki bölümde (eğer yine olayları değiştirip yazmazsam tabi)

neyseeee umarım bölümü beğenmişsinizdirrr yorumlarınız benim için önemli o yüzden lütfen yorum yapın hem beni yazmak için motive edersinizzz :>
seviyorum sizleriiii❤️

lost medicines | ryejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin