16- yüzleşme

210 14 22
                                    

"Buna da mı pas vermedin?"

Masaya yaklaşırken elini yarıda bıraktığı bardağına doğru götürdü ve bir yudum alırken sorduğu soruya karşılık gözlerinin içine baktı. Geri içkisini masaya ağır bir şekilde koyarken gözlerini tekrar dans pistine çevirdi ve cevap verdi. "Tipim değildi."
Buna karşılık hafifçe sırıttı ve masaya koyduğu dirseklerini çekerek yanına yaklaştı.

"Hadi ama Ryujin. Her gece en az on kişi seninle tanışmak istiyor ve sen herkesi hemen reddediyorsun. Elbet anlaşabileceğin birini bulursun." eline içkisini alıp bir yudum aldı ve devam etti. "Eğer istiyorsan tabii." dedi imalı bir şekilde kaşlarını kaldırırken.
"Anlaşılan istemiyorum, Karina." derken ona çevirdi yüzünü. "Yalnız takılmayı tercih ederim." gözleri yeniden etraftaki insanları süzerken yüzündeki durgunluk birden gülümsemeye verdi kendini. "Hem aynı şey senin için de geçerli. Sen neden birilerini bulmuyorsun ki?" bu dediğine karşılık hafifçe kıkırdadı ve yüzünü ona doğru yaklaştırdı. "Ben zaten birini bulmuşum. Unuttun mu?" buna karşılık iki yana salladı alaycı bir şekilde kafasını Ryujin.

"Ama o sana pas vermiyor."
"Sadece biraz naz yapıyor." dedi dudak büzerek. "Hem benim gibi birine kim karşı koyabilir ki?" derken saçlarını savurdu ve ikisi de gülmeye başladı. "Her neyse." dedi gülmeye devam ederken. "Ben dışarı çıkıyorum." Nedenini bildiğinden sadece kafasını sallamakla yetindi Karina. Eline çantasını alırken son bir bakış attı Ryujin'e. "Kendine zarar vermeyi ne kadar çok seviyorsun, Ryujin-ah." derken üzgün bir surat ifadesi takındı. Cevap vermeden omzunu sıvazladı ve yanından geçerek dışarı çıktı.

Ağır adımları ve donuk yüzü ile artık geçmeye alışık olduğu ara sokağa doğru ilerledi. Saate baktığında gece yarısına gelmek üzereydi. Tenine değen soğuk hava üstünde deri bir ceket olmasına rağmen titremesine neden oluyordu. Küçük çantasına sıkıştırdığı sigara paketini ve çakmağı çıkardı. Ardından bir tanesini dudaklarının arasına koyarak yaktı. Dumanı içine çekerken gözlerini yavaşça kapattı, verirken de açtı. Boş bakışları sokakta gezinirken o anı gözünde canlandırdı. Buraya geliş nedeni de aslında tam olarak buydu. Ondan geriye kalan tüm anılar burada kalmış, kaybolmaya mahkum bırakılmıştı. Atan kalbi orada durmuştu. Canlanan duyguları orada ölmüştü.

Gözlerinde canlandırmaya çalıştığı o gece, her buraya gelişinde tekrar ediyordu zihninde. Bir kere daha sigarayı dudaklarıyla birleştirip dumanı ciğerlerine çekerken yanında bir gölge belirdi. Sessiz adımları yüzünden sokağın da sebep olduğu karanlıktan dolayı fark edememişti birinin geldiğini. Bir elini sırtını yasladığı duvara sertçe koyarken diğer eli giydiği siyah pantolonun cebindeydi. Yüzünü ve gözlerini çevirmeden, ona yaklaşmakta olan adamı görmezden gelmeye çalıştı.

Rahatsız edici bir şekilde ona bakmayı sürdüren adam yüzünü Ryujin'e doğru yaklaştırdı. "Senin gibi bir güzelliğin burada yalnız başına takılması ne kadar güvenli, bebeğim?" yüzüne kondurduğu çarpık gülümseme ile kulağına doğru yaklaştı. "Tabii seni korumamı istersen o ayrı. Fakat onun da bir bedeli olacak." cebindeki eli çenesine götürüp parmaklarıyla yüzünü kendisine yavaşça çevirdi. Gözleri dudaklarına kaydığında yüzündeki sırıtış daha da arttı. Buna karşılık dumanı yüzüne doğru üfledi Ryujin. Bu yaptığı adamın gözlerinin kapanmasına ve öksürmesine sebep olurken geriye çekildi.

"Siktir git."

Tepkiden yoksun suratı hala öksürmekte olup önüne eğilen adama yaklaştı. Adam elleriyle durdurdu Ryujin'i ona yaklaşmasın diye. "Dur bekle. Astımım var yaklaşma." kelimeler ağzından zar zor çıkarken kendini tutmaya çalışıyordu öksürmesin diye. "Ne sikime böyle havalara giriyorsun o zaman değişik yaratık."

lost medicines | ryejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin