Bölüm 29: 'Bıkkın James ve 'Jeon sözü değil, Jeonun'un sözü' II'

125 10 0
                                    


Bölüm 29: Bıkkın James ve Jeon sözü değil, Jeonunun sözü' II

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 29: Bıkkın James ve Jeon sözü değil, Jeonunun sözü' II

Kral sabahın, erken saatlerinde açmıştı gözlerini, bu gün gidecekti ve küçüğünü doyasıya izlemek istiyordu. Kuağında küçülen beden, minicik kalmıştı. Elleri Kralının göğsünde yumruk halinde kıvrılmıştı. Yanağı şişti, ve hafif aralık pembe dudakları arasından görünen dişlerini ısırmak istiyordu Kral. Dişleri kaşınıyordu. Ona nolmuştu böyle, sabahın erken saatlerinde kalkıp, küçüğünü izleyecek kadar neler yapmıştı ki, ona? Erken saatlerde kalkıp, balkondan derince çektiği nefeslerle izlerdi halkını. Nefesleri boğazına dikenli bir tel gibi bakarken, küçüğüyle beraber aldığı nefesler rahatçaydı artık. Nefes aldıkça, ciğerlerine dolan koku öyle rahatlatıyordu ki, bedeni. Eskiden kullandığı, tütünü bile artık kullanma ihtiyacı duymuyordu. Gitmeliydi, çoktan her şey hazırlanmıştı gitmesi için, geceden beri. Her kes onu beklerken, o kıpırdayamıyordu kucağındaki küçüğü uyanmasın diye. Lakin haber vermeden gitmekte istemiyordu. Küçüğü buna üzüle bilirdi. Eğilerek, saçlarına, kulağının arkasına, boynuna, şakak çizgilerine, çenessine minik öpücükler kondururken, bir kaç söz fısıldıyordu.

"Güzelim, bebeğim, seni uyandırmaktan nefret ediyorum. Ama uyanman lazım, meleğim. Güzel oğlanım benim, hadi uyan"

"Kralım"

Mızmızlanarak konuşması, uykusunun bölünmesini istemediğini gösteriyordu. Lakin Kralı durmadan öpücüklerini kondurmaya devam etmiş, bi süre sonra uyana bilmesi için, minik öpücükleri sert öpücüklere dönmüştü. Çene kemiğine bıraktığı sert öpüükler geri çekildiği gibi küçüğünün kiprikleri aralanmıştı. Uykuluydu, Kral onu uyandırmış olmaktan nefret ediyordu. Küçük beden büzülmüş dudaklarıyla bakıyordu Kralına. Kral biraz daha konuşmasaydı, ağlaya bilirdi her an.

"Bebeğim, özür dilerim, şş, tamam sakin. Yeniden gelip uyursun, olur mu? Şimdi benim gitmem gerek, iki gün, hatta daha da kısalta bildiğim bir vakitte geleeğim tamam mı? Sen uykunu devam et, güzeller güzelim, hadi"

"Kralım, hemen gitmeyin, lütfen"

Dikleşerek Kralıyla göz-göze bakmaya başladığında, Kral 'bunu yapma' der gibi bakıyordu ona.

"Öyle bakma bana, yalvarırım, dayanamayacağımı biliyorsun. Seni uyandırmamalıydım kesinlikle, sadace gitmeden öne gözlerini görmek istedim, küçüğüm, lütfen öyle bakma"

Küçüğü bu sözlerden sonra, ağlamak, dudaklarını daha da büzmek istemişti lakin buna engel olmuştu. Kralına zorluk çıkarmak istemiyordu, bu yüzden dudaklarına yerleştirdiği şirince gülümsemeyle Kralının dudaklarına derine öpücük kondurmuştu. Geri çekilmemiş, dakikalarca öyle durmuştu. Bunun bir diğer sebebide Kral ensesinde yakalayarak bastırıyor oluşuydu.

"Ah-bir kaç saat bile senden ayrı kalamıyorken, iki gün zorolacak, güzelim"

"Giderken size sıkıca sarılacağım, beni daha az özleyeceksiniz, koca oğlanım"

Kralın Küçüğü(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin