Bölüm 17: Kim Namjoon ve Kim Seokjin
Kralı huzursuzca uyanmıştı bu gün. Onun için huzuru ifade eden küçüğü yanında değildi. Öyle bir endişe kaplamıştı ki içini, büyük bir hızla odadan çıkmış ve evi aramağa başlamıştı.
"Küçüğüm, nerdesin?"
Boğazı yırtılana kadar bağırıyordu. Bu seslere Yoongi hemen odadan çıkmıştı.
"Majesteleri, endişelenmeyin. Gguk benim odamda"
"Neden?"
Soru sormasına rağmen odaya dalmıştı. Küçüğü yastığa sarılmış ve yüzü ıslak bir şekilde uyuyurdu. Ağlamıştı. Küçüğü, her kesten sakındığı minik bebeği ağlamıştı. Canından can gitmişti bu manzara karşsında. Yatağa yaklaşıp iki parmağıyla küçüğünün yanağını okşamıştı.
"Küçüğüm.. Kim kıydı senin yıldızlarına?"
Bu cümleyi Yoongi anlamamıştı. Ama o an takılacağı şey bu değildi. Kardeşi kötüydü ve uyumalıydı. Daha yeni uyumuştu ki, o.
"Majesteleri, daha yeni uyuya bildi. Lütfen, biraz uyusun"
"Çık dışarı!"
"Majesteleri.."
"Tamam, bunun hesabı sonra sorulacak"
Ellerini küçüğünün uyandımayacak şekilde doladı. Ve küçüğünü olması gerkeen yere kucağına aldı. Kendi odalarına doğru ilerlemeğe başladı. Gözleri dolmuştu. Küçüğünü, minik bebeğini böyle gördüğü için canı yanmıştı.
Kim ağlatmıştı onu? Kim yaptıysa bunun bedelini çok ağır soracaktı. Ama soramayada bilirdi. Bir taraftan küçüğünün uynamasını ve yıldızlarını ona sunmasını istiyordu. Bir taraftan ise yeni uyuduğunu hatırlayınca uyusun, dinlensin istiyordu. Küçüğünü yatağa bırakıp kendide yanına yattı. Küçüğü hala ara-sıra hıçkırıyordu. Her genzinden bir hıçkırık koptuğunda Kralnın kalbine hançerler saplanıyordu. Öyle canı yanıyordu ki, tahmin edilemezdi. Kalkıp dikleşti ve Küçüğünü kucağına yerleştiridi. İnce bele yerleştirdi elleri. Huzurluydu ama canı yanıyordu. Küçüğünün hala kurumayan yüzü tenine temas edib, damlaları konduruyordu yanık tene.
"Hayır, lütfen, yapma"
Küçüğü sayıklıyordu. Ne birisi ona zarar mı vermişti?
"Lütfen, baba. Yapma. Lütfen vurma bize."
Babası.. Babasının öldüğünü söylemişti. Küçükken onlara vurmuşmuydu? Küçüğü hıçkırarak uyanmış ve ellerini hızla Kralına sarmıştı. Öyle içli ağlıyordu ki, Kralının içi gidiyordu.
"K-kralım.. Biz bir şey yapmadık. Annem bir şey yapmadı. Abim bir şey yapmadı. Ben de bir şey yapmadım. Yap-madım, yapmadım.."
Kekeleyerek, zorla konuştu. Kralı bu kelimelerle geçmişe gitmişti sanki. O karanlık zindanda da böyle söylüyordu küçüğü. "Yapmadım, yapmadım" diye. Ellerini sıkıca sarmıştı hem beline, hemde sırıtına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kralın Küçüğü(DÜZENLENİYOR)
Fiksi PenggemarJeon Jeongguk, gittiği sarayda Kral Kim Taehyungun değerlisine çevrileceğinden habersizdi.. Gerçekçi değildir! Geçmiş zamanlarda geçen bi hikaye olmasına rağmen, her şey o zamana ait değil! Bunu göz önünde bırakarak okuyun! Uygunsuzluklar bulunur!