Babam (Fatih Albay);
"Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Tusemi oğlumuz Parsa istiyoruz" diyip ayağa kalktı.
Mehmet baba "Eh biz ne diyelim çocuklar birbirlerini görmüş sevmiş ozaman bize bişey demek düşmez" cümlesini bitirdiğinde Mehmet babada ayağa kalkınca herkez ayaklandı.
Babam yüzüğü takarak "Hayırlı olsun" dedi ben ve Parsa doğru. Pars ile ben aynı cevabı verdik "Teşekkür ederiz"
Babam "Bak Pars seni tanırım severim Hale'den eşimden sonra tek ailem kızımın göz yaşı döktüğünü görürsem hiç acımam sıkarım kafana" diyip sahte bir kızgınlıkla baktı.
Pars "Emredersiniz komutanım" dedikten sonra babamın elini öptü. Kapının önüne geldiğimizde;
Mert "Komutanım hayırlı olsun" dedi ve dışarı çıktı "Sağol Mert" bıkkınlık seviyem artmıştı gitsinler bir uyku çekeyim ama yok yani bugün ne kadar yorulduysak sabahleyin eğitim yaptırmıştı bize babam üstüne tabi isteme ile nişan olunca insan yoruluyor.
Meriç "Komutanım hayırlı olsun artık düğününüze" diyip kapının önüne geçti. "Allah nasip ederse be Meriç"
Ardından Yusuf ve Mahir konuşmaya başladı. "Hayırlı olsun komutanım" dedikten sonra Pars konuşmaya başladı. "Sağolun gençler hadi şimdi hepinizi uğurlayalım" tamam ben yoruldumda yani ileride kocam olacak kişiye baktığımda maaşAllah Allah nazarlardan saklasın bir vücudu var yorulduğunu görsem kıyamet geliyor sanarım. "Ya Pars bir rahat mı dursan acaba hem annengilde burda" kaşlarımı çattım sonuçta kimseye saygısızlık yapmak istemezdim. "Ya ne var ceylanım daha yemeğe gidicez" dedi. Tabi bu söz bir kulağımdan girdi bir kulağımdan çıktı saat olmuş 11 daha yemek diyo uykum var benim daha dün görevden geldik üstüne eğitim bitirdi bizi pardon Pars HARİÇ hepimizi.
Pars ailesine döndü "Tamam annemgili eve bırakıp geliyorum ben" Bende "Tamam" diyip annemgile bir tebessüm bıraktım. Nesrin anne "Hayırlı olsun gelinim" dedi bende sesimin yapabileceğim en kibar tonla "Sağol anne" dedim.
Nesrin anne konuşacağı sırada Elif;
"Artık düğüne" diyip bize doğru imayla baktı. Pars ile ben aynı anda hafif ses yükselterek "Elif" dedik. Elif hafif bir sitemle. "Ayy tamam be bişe demedik"dedi.
Mehmet baba "Hayırlı olsun kızım bu benim oğlan seni üzerse bana gel ben veririm paçasını" emekli polisti mehmet baba, oğluna doğru baktı.
"Ya baba bütün ailem bana düşman olmuşta benim haberimmi yok" dedi. Mehmet baba "Oğlum ben zaten Tusem kızımın sana nasıl baktığını anlamadım ki ondan dolayı ben işimi garantiye alıyorum oğlum senin iyiliğin için yani" dedi Pars hariç herkez güldü bende ona utanarak;
"Teşekkür ederim baba" dedim sonuçta adam iltifat etmişti adam gibi adam Mehmet babam. Nesrin anne "Hadi bizde çıkalım artık" diyip ayakkabılarını giyinmeye başladı.
Pars hızlı bir şekilde çıkan sesiyle "Anneme katılıyorum eve götüreyim sizi sonra biz bi yemek yicez" diyip ailesine seslendi.
Nesrin anne "Ulan eşşek sıpası götür tabi ayaklarım ağrıdı" diyip Parsa söylenmeye başladı Pars da annesini öptü sonrada beni öpüp dışarı çıktı.
Ben de günün yorgunluğuyla üstümü değiştirip yatağa yattım çok yorulmuştum ya.
Biiiiitttiii ilk bölüm diye kısa oldu diğer bölümler uzayacak
Giydiği
Yüzük
Kartal
Düzenlendi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~CEYLAN~
Novela JuvenilBir Askeri Kurgudur Bir kızımız var asker bir oğlumuz var oda asker iki timimiz var onlarda asker bu kızımız ve oğlumuz nişanlanarak bu hikayeye giriş yapıyorlar bu kız hikayelerin ortalarında ailesinin gerçek olmadığını öğreniyor ve hikayemiz başlı...