Salondan içeri girdik herkez bize bakıyordu ve bu benim gülümsememe neden oluyordu salonun ortasına geldik ve dans etmeye başladık şarkı Azericeydi.
Aydın Sani - Bir ömür
Sağ elimi onun eliyle birleştirdim sol elimi onun omzuna attım oda sağ kolunu belime doladı ve düğün başlamış oldu.
Yazardan
Tusem ve Pars bugün evleniyorlardı bugün onların en güzel günlerinden biriydi yarın sabah erkenden bir imamın yanına gidip dini nikahlarınıda olacaklardı ve artık tamamen birbirlerine ait ve beraber olacaklardı.
Düğün salonunda davetsiz bir misafir vardı kimse onun kim olduğunu bilmiyordu.
Gelin ve damat danslarını bitirdiklerinde nikah masasına geçtiler oturdular ve nikah memuru geldi nikah şahitleri gelinin Melis damatın Semih (timinden).
Nikah memuru "Evet buraya bu iki gencimizin evlenmek için başvurmuş ve bu başvuru sonucu hepiniz buraya davet edilmişsiniz" boğazını temizledi ve konuşmaya devam etti.
"Gelin hanım adınız soy adınız"
"Tusem Kurt"
"Damat bey adınız soy adınız"
"Pars Kandemir"
Nikah memuru "Evlenme isteğinizi beyan ettiniz.Beyanlarınıza ve evlenmek için ibraz etmiş olduğunuz belgelere göre evlenmeye engel halinizin olmadığı anlaşılmıştır."
Devam etti
"Sayın Tusem Kurt hiçkimsenin baskısı altında olmadan özgür iradenizle ve kendi arzunuzla Pars Kandemir ile evlenmek istiyor musunuz?"
"Evet"
"Sayın Pars Kandemir hiçkimsenin baskısı altında olmadan özgür iradenizle ve kendi arzunuzla Tusem Kurt ile evlenmek istiyor musunuz?"
"Evet"
"Sayın Tusem ile Parsın evlenme beyanlarını duydunuz şahitlik ediyormusunuz"
"Evet ediyoruz"
Nikah Memuru "Benim ve şahitlerin huzurunda evlenme isteğini beyan ettiniz. Evlenmeye engel bir sorun olmadığından sizi karı ve koca ilan ediyorum."
Nikah memuru evlilik cüzdanlarını verdi ve mutluluklar dileyip gitti.
Bugün buraya komutanlıklardan bir sürü asker gelmişti ve etraf çok kalabalıktı Parsın akrabalarıdır falan hepsi gelmişti.
Tekrar bir dansa kalktılar o sırada mikrofondan ses geldi.
'Bütün çiftleri ortaya bekliyoruz' dedi.
Tusem ve Pars ortaya geçip dans etmeye başladılar ikiside birbirine aşkla bakıyorlardı ve bu aşkları kısa sürmeyecekti.
Dans bitti yerine roman havası açıldı iki yuvarlak daire oluşturuldu biri Tusemin etrafını diğeride Parsın etrafını sarıyordu.
Oynamaya başladılar.
Elif abisinin önüne gelip onunla birlikte ortada oynadı.
Melisa ve Elis de Tusemin önüne gelip oynamaya başladılar.
Sonra Parsın yanına Albay Fatih geldi ve beraber oynamaya başladılar.
Elif abisinin yanından yengesinin yanına geldi ve onla oynamaya başladı.
Timler kendilerine bir masa bulmuş ortada oynayan insanlara bakıyordu.
Sarpın gözü sadece birini izliyordu biliyordu sanki gözünün önündeki kız cennetten gönderilmişti ama cennetinde kuralları vardı Melisten gözünü alamıyordu.
Arda güzel kız var mı diyerek etrafa bakıyordu
Ateş Ankaradaki nişanlısıda burada olsaydı keşke diyordu.
Diğerleri kendi halinde takılıyorlardı.
Roman havası bitti hemen halaya geçtiler Tusem yorulduğu için yerine geçti ama Pars oynamaya devam etti.
O adam o salondaki kimsenin tanımadığı adam davetsiz bir şekilde gelen adam.
Adamın gözlerinde gram duygu yoktu bir kırıntı bile öylece izliyordu oynayanlara içten içe üzülüyordu 'o' nun yanında olamadığı için keşke diyordu yanında olsaydım ama bir gün yanında olacaktı Nûr'u.
Düğün böyle devam etti geldi takı törenine kimin ne taktığını söyleyecek adam mikrofonu alıp gelin ve damadın oraya geldi.
"Evet takı töreni başlamıştır önce aile olacak şekilde gelebilirsiniz"
İlk olarak Fatih albay geldi bir bilezik almıştı birde altın takmıştı sonra Nesrin hanım ve Mehmet bey takmıştı böyle böyle giderek en sona timler kalmıştı.
Aralarında en çok ben altın takıcam yarışına girdiler tabiki bu Pars sayesinde sona erdi.
Konvaylarla eve vardılar sadece aile akraba ufak tefek kişiler kalmıştı.
Birazdan imam gelip bu iki kişinin imam nikahını kıyacaktı.
İmam geldi ikiside yere oturdu Tusemin kafasına duvağı örtüldü ve imam imam nikahını kıymaya başladı.
Önce bir yasin okudu sonra bir kaç duadan sonra imam suallerini sormaya başladı.
Parsa
"Babanın adı nedir"
Pars cevap verdi.
"Mehmet"
Tuseme
"Baba adın nedir "
"Fatih"
İmam konuşmaya başladı.
"Kızım Mehmet oğlu Parsı kendine eş kabul ettinmi"
"Ettim"
"Kızım Mehmet oğlu Parsı kendine eş kabul ettinmi"
"Ettim"
"Kızım Mehmet oğlu Parsı kendine eş kabul ettinmi"
"Ettim"
İmam tekrar konuşmaya başladı.
"Oğlum sen Fatih kızı Tusemi eş kabul ettinmi"
"Ettim"
"Oğlum sen Fatih kızı Tusemi eş kabul ettinmi"
"Ettim"
"Oğlum sen Fatih kızı Tusemi eş kabul ettinmi"
"Ettim"
İmam konuşmaya başladı.
"Artık siz Allah(c.c.) katında birbirinize eşsiniz kimi zaman biriniz hasta olacak kimi zaman diğeri ne durumda olursa olsun birbirinizde ayrılmayın hadi hayırlı olsun."
İmam kalktı ve gitti.
Aileler salona geçti bir saat oturduktan sonra Nesrin hanımgil ve Fatih albaygil evlerine gittiler.
Evde sadece Tusem ve Pars ikilisi kaldı.
Onlarda yorgunluktan dolayı bir duş alıp uyumaya koyuldular.
Bittiiiiiiiii
Evet biliyorum üstünden çok geçti ama yeniden burdayım yeni bölüm hayırlı olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~CEYLAN~
Fiksi RemajaBir Askeri Kurgudur Bir kızımız var asker bir oğlumuz var oda asker iki timimiz var onlarda asker bu kızımız ve oğlumuz nişanlanarak bu hikayeye giriş yapıyorlar bu kız hikayelerin ortalarında ailesinin gerçek olmadığını öğreniyor ve hikayemiz başlı...
