3~m🔥

5.3K 505 264
                                    

Jisung ne yapacağım diye düşünürken birden kalkan tahta ile gözleri kocaman açılmıştı.

"Bak sen, burada yasak olan saatte bir omega varmış"

Minho, mühürlü alfasının mührünü kırdıktan sonra kendi işi olmadığı halde devriye geziyordu. Devriye atarken duyduğu kalp atışları hissettiği korku onu bu eski binaya getirmişti. Saklanan omeganın yerini çoktan bulmuştu ama korkusu hoşuna gitmiş omega ile uğraşmak istemişti. Sonunda kaldırdığı tahta ile küçük bir omega ile karşılaşmıştı.

Omega hala ona korkuyla bakıyordu. "Evet omega seni dinliyorum."

Jisung konuşmuyordu en sonunda ellerinin titremesi ile işaret diliyle bir şeyler anlatmaya çalıştı.

"İnanmıyorum bir de dilsiz misin?"

Jisung dolu olan gözleri ile kafasını salladı.

"Ah ne ne yapmak gerek seninle"

Jisung'un kızgınlığı baskın bir türün yaklaşması artınca kendini tekrar bastırdı. Kendini tutmak artık daha da zorlaşmıştı. Kokusu deltaya yoğun bir şekilde ulaşmıştı. Delta aldığı portakal çiçeği kokusu ile gözlerini kapattı. Çok hoşuna gitmişti, gözleri açtığında omegaya alıcı gözle baktı. Omega oldukça güzel görünüyordu. Delta omegayı kucağına aldı. Jisung korkuyla Minho'nun gözlerine baktı.

"Merak etme seni burada bırakıp bir sürü alfaya yem etmeyeceğim."

Jisung'u kucağına aldığı gibi konağın yolunu tuttu. Hızla konağa girip onun yatağına yatırdı fakat yanından ayrılamıyordu. Omeganın kokusu ağırlaşmış gözleri kaymaya başlamıştı. Minho ilk defa bir omeganın kokusundan bu denli etkilenmişti. Delta son bir kez iradesini kullanıp odadan çıkmak istedi. Fakat omega deltayı tuttuğu elini daha da sıkılaştırdı ve kızgınlığın etkisi ile çiftleşme feromonlarını salgıladı. Delta bu güzel omegaya karşı tüm iplerini bırakmış hem gece dışarıda kalmasının kızgınlığı ile hem kendi hayatının öfkesi ile hoyratça abandı omeganın üzerine, Jisung ise bu defa daha şiddetli olan kızgınlığı ile deltaya davetkar kokusunu salgıladı.

Minho aldığı koku ile omeganın dudaklarına yapıştı. Omeganın dudaklarını oldukça sert ve hızlı öpüyordu. Zaten tecrübesiz olan omega deltanın hızına yetişemiyordu. Delta hızla omeganın dudaklarını sömürüyordu. Kendini çekti altında ıslak kirpikleri, şişmiş dudakları ve  baygın gözleri ile ona bakan omega ile göz göze gelmişti.

Harika bir görüntüydü. Delta bu omegayı kendisinin yapmalıydı. Hızla üzerindeki gömleği çıkardı. Tekrardan omeganın dudaklarına atıldı. Ayrılan dudaklar kısa bir soluklanma sonrasında yolunu değiştirip omeganın boynuna doğru yol aldı. Minho, Jisung'un boynundaki koku bezlerine geldiğinde burnunu buraya yaslayarak, omeganın kokusunu içine çekti sonra dudaklarını yavaş yavaş bu bölgede gezdirmeye başladı. Verdiği küçük öpücükler büyümüş, diliyle o bölgede izlerini bırakmaya başlamıştı. Jisung'un üzerindeki kıyafet işini zorlaştırınca hızla kıyafetini yırtmış kusursuz zarif vücudu ortaya çıkarmıştır. Minho hayranlıkla güzel vücuda bakmıştı. Tanrı şahit ki bu zamana kadar gördüğü en güzel omegaydı, bu dilsiz omega. Minho omegadan gelen davetkar koku ile tekrar eğilmiş güzel vücutta izlerini bırakmaya başlamıştı. Omeganın göğüs uçlarına geldiğinde biraz belirgin olan pembe uçları dili ile okşadı sonra sağ göğüs ucunu tamamen ağzına alıp omeganın çarşafı sıkmasına neden oldu. Omega aşırı zevk almış ses çıkarmak istemiş fakat yapamamıştı.

Delta omeganın sol göğüs ucuna geçip bir süre orada oyalandı ve daha ıslak dudakları ile kasıklarına doğru yol aldı. Delta hızla ayağa kalkıp üzerindeki pantolonu çıkardı.  Hızlı hareketlerle omeganın da üzerindeki geri kalan son parçayı çıkardı. Tamamen açıkta kalan omega utanıp kendini kapatmak istedi fakat Delta omeganın ellerini tutup kafasının yanında sabitleyip tekrar üzerine uzanıp onu derin bir öpücüğe çekti. Tek eli ile omeganın ellerini tutarken diğer eli ile omegayı yokladı. Zaten kızgınlıkta olan omeganın deliği ıpıslaktı. Delta ılık ve kaygan sıvı ile kaplı deliğe, bir parmağını yolladı. Jisung'un canı yanınca ellerini kurtarmak için çabaladı delta bırakmayınca boncuk gözleri ile deltaya baktı. Delta ikinci parmağını yolmadan önce omeganın ellerini bırakıp tek eliyle saçlarını okşamaya başladı. "Hişt sakin ol bebeğim şimdi alışacaksın" diyerek onu yatıştırmaya başladı. Parmakları ile makas hareketleri yaptıktan sonra az önce omegayı sakinleştiren o değilmiş gibi aniden omeganın içine girdi. Jisung duyduğu acı ile Minho'nun omuzunu dişlemişti.

Delta hızla gelgitlerini yapmaya başlamıştı. Bu ani giriş ve hızlı hareketler omeganın canını yakmıştı . Bir süre sonra içindeki doluluğa alışan omega dişlerini deltanın omuzundan çekmişti. Bunu fırsat bulan Delta omeganın dudaklarına yapışmış onu tekrar bir öpücüğün içine çekmişti. Vuruşlarını hızlandırmışken birden duran Minho, Jisung'un içinden çıkmış onu ters çevirip dizlerinin üzerinde eğik durmasını sağlamış ve tekrar içine girmişti. Aynı hızla gelgitlerini yaparken hala boşalmamış olmasına rağmen omega ikinci defa boşalmıştı.

Omeganın tekrar boşalması ile kasılan deliği yüzünden deltanın penisi sıkışmış gelgitleri zorlamıştı. Buna rağmen durmayan Minho sona yaklaştığını anlayınca omeganın boynunda, kulak arkasına yakın bölgede olan mührün üzerine dudaklarını getirmiş dili ile yalamaya basmıştı. O bölgeyi ağzında salgıladığı sıvı ile ısırılmaya hazır hale getirmişti. 

Zirveye ulaşmadan önce omeganın mührünü öpmüş dişlerini mühüre geçirip omegayı mühürlemişti. Aynı zamanda omeganın içine gelmişti. Omega duyduğu acı ve haz ile ellerini sıkmıştı. Ağırlığını omegaya vermeden bir süre soluklanan delta omeganın içinden çıkıp kendini yatağa bırakmıştı. Zaten uykusuz olan ikili o şekilde uykuya dalmışlardı.

Gecenin ilerleyen saatinde omega yine kızgınlık feromonu salgılamıştır. Bu koku deltayı uyarak uykusundan uyandırmıştı. Tekrar erekte olan delta yanında yan dönmüş bacalarını birbirine bastırmış omeganın arkasına geçip omuzunu öpmeye başladı. Boynundaki mühür yerinin öpülmesi ile omega kendini deltaya itti. Delta zaten ıslak olan deliğe kendini konumlandırıp tekrar girdi. Yavaş yavaş gelgitlerini yapmaya başladı. Omeganın kendini ona itmesi ile gelgitleri hızlandırdı. Bir süre sonra boşalan ikili gece boyu birkaç defa daha birlikte oldular.

Sabah Delta oldukça dinç kalkarken omega için aynı şeyi söylemek mümkün değildi. İlk seferinde birden fazla kez birlikte olmak oldukça acı vermiş ve yorulmuştu. Yatakta öylece yorgun uzanıyordu. Delta yanında yoktu, mühürlenmiş kocaman bir yatakta yalnız yatıyordu. Kaldığı yerden dolayı her zaman bekar bir omega olarak kalacak ya da biraz daha bekleyince yaşı geçmiş omega sayılıp yaşlı bir alfaya satılacaktı. Çalıştığı yerde yaşça büyük omegaların başına en sık gelen şeylerden biriydi. Ya bir alfa tarafından beğenilip alınmak ya da satılmak, burada omegaların kaderi oldukça kötüydü. Aslında kendi doğup büyüdüğü yer dışında her yerde omegaların kaderi kötüydü.

Jisung eşinin alfalardan çok daha güçlü bir tür olduğunu anlamıştı. Eşi muhtemelen bir deltaydı ama Jisung deltadan başka aurada almıştı. Eşi aynı anda bir çok türün aurasını barındırıyordu. Bu kadar güçlü biri onu kullanıp atmamış aksine mühürlemiş eş yapmıştı. Burada mühür evlilik ahtiydi. İsteyen ayrıca düğün yapardı fakat mührü olan biri toplumda evli biri olarak kabul edilirdi.

Jisung dün geceyi atlatma planları yapıyordu. O da biliyordu geceyi kızgınlığa girmiş bir omeganın dışarıda atlatmasının zor olduğunu ama yine de şansını denemek istemişti. Neyse ki onu devreye gezen alfalar değil mühürleyen delta eşi bulmuştu.

Geleceği ile ilgili korku dolu düşünceleri varken çok üstün bir tür ile eş olmuştu. Tamam üstün ırk bir yana, kocası oldukça yakışıklı biriydi. Eşinin kendini kızgınlık etkisi ile değil de istediği için mühürlemiş olmasını diledi, bu tür için mühür kırmak çok kolaydı. Şayet durum buysa eşi tekrar geldiğinde kendini kapı dışında bulabilirdi. Jisung acıktığını hissetti. Masada bir kutu duruyordu. Zorlanarak kalkıp kutuya baktı. Kutunun içinde en sevdiği zencefilli kurabiyelerden vardı. Bir bardak su ile birkaç kurabiye yedi o esnada kapı yine çaldı. Bu defa üstü pek müsait olmadığı için kapıyı açamadı. Kapıyı çalıp ona seslenen kişi bir süre sonra geri gitti. Jisung yatağa uzandı. Hayatını, ailesini ve hyungunu düşünürken uyuyup kaldı.

D-Day/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin