16~⭐️✨

3.1K 378 63
                                    

Minho gecenin ilerleyen kısmında omegayı yıkamak için banyoya götürmüş bir tur da orada birlikte olduktan sonra dinlemesi için temiz yatağa yatırmıştı. Oldukça yorgun olan Jisung hemen gözlerini kapatıp uyumuştu.

Minho için gece maalesef bitmemişti. Neyse ki türünün rutu oldukça kısa sürüyordu. Tekrar ısınan vücudu ile yataktan kalktı. Omegası çok yorulmuştu, bir kez daha yapmak onu oldukça zorlardı.

Minho kapıya çıkıp ortalığı dinledi kimsenin varlığını hissetmeyince evin hemen önündeki soğuk göle girdi. Buz gibi su bedenin ateşini bir nebze azaltmıştı. Suyun içinde hala inmeyen sertliğine elini attı. Yıllar sonra ilk defa elini penisine atıp kendini rahatlatacaktı. Bunu en son daha ilk kızgınlığında, dağda ava çıkıp tek başına kaldığında yapmıştı. O zaman bu zamandır asla kendi eliyle kendini rahatlatmamıştı. Güzel omegası ona hiç yapmadığı şeyleri yaptırmıştı. Ayrıca evden tek başına çıkıp ormanın yolunu tutmasına kızsa da, gözü karalığı ve eşine olan kıskançlığı hoşuna gitmişti.

Toplumdaki düzen Minho'yu rahatsız ediyordu. Eşinin evden rahatça çıkıp istediği yere gidememesi oldukça kötüydü. Büyük gün gelip o günü atlattıktan sonra toplum yapılaşmasını yeniden düzenleyecekti. Omegaları ve betaları güvence altına alacaktı. Minho sonunda tamamen rahatlayıp sudan çıkmıştı. Vücudunun tamamen rahatladığını hisseden delta rutunun bittiğini anlamıştı. Kulübeye çıkıp üzerini giyip Jisung'un yanına uzanmıştı. Eşinin yan yattığı için şişen yanağını, çok hafif aralık dudaklarını ve huzurlu yüz ifadesini izleyerek uykunun kollarına kendini bırakmıştı.

Sabah ise konakta tedirgin bir hava vardı. Akşam saatlerinde evden çıkıp giden omegadan kimsenin haberi yoktu. Chan ise orman girişinde bulduğu omegayı deltanın yanına götürdüğünü gelip konaktakilere haber vermemişti. Sabah konağa geldiğinde gördüğü telaşlı, korkmuş, üzülmüş yüzler onu güldüreceği yerde mutsuz etmişti. Ağlayan Changbin'i görünce içi sızlamıştı. Yavaşça betanın yanına geldi ve elini omuzuna atıp, "Ne oldu?" diye sordu.

Beta göz yaşları arasında "Dün Jisung odasından pek çıkmamıştı, deltayı bekliyormuş, bende onu bekledim sadece bir süreliğine banyo yapmak için ayrıldım o esnada gitmiş" ağlaması şiddetlenmiş hıçkırarak devam etmişti. "Gitmiş nereye gitti bilmiyoruz ya başına bir şey geldiyse offf bir de hamile ne yaptı o haliye" tekrar şiddetli bir şekilde ağlamaya başlamıştı.

Changbin'in ağlamasının şiddetlenmesi ile diğer iki omega da ağlamaya başlamıştı. Chan, Hyunjin ve Felix, ağlayan beta ve omegalar yüzünden ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Felix zaten dertliydi, hem omegayı kaybetmiş hem de bu sorumsuzluğu yüzünden hoşlandığı omeganın kendinden uzaklaşmasına sebep olmuştu.

"Özür dilerim bu Sigma ve alfaya ders vermek isterken sizin üzüleceğinizi düşünemedim. Jisung gayet iyi deltanın yanında," Chan'ın söylediği şey ile anında bütün gözler ona dönmüştü.

"Nasıl yani?" dedi Changbin.

"Dün delta ruta girdi ormandaki kulübesine gitti. Benden de eşinin üzerinde kokusu olan kıyafetini getirmemi istedi. Kıyafeti almak için gelirken ağlayarak hızlı hızlı yürüyen omega karşıma çıktı. Her şeyi, birileri yüzünden yanlış anlamış, eşinin yanına gitmek istedi. Ben de onu güvenli bir şekilde deltanın yanına götürdüm. Evin içindeki ve kapıdaki baskın türlere ders olsun diye tekrar haber vermedim. Üzgünüm sizleri düşünemedim. Keşke gelseymişim delta zaten dünün hesabını soracak, en azından siz üzülmezdiniz" dedi.

Chan, beta ve omegalar yüzünden pişman olmuştu. Fakat bu konu ciddi bir güvenlik sorunuydu. Özellikle büyük gün geçene kadar Jisung'a çok dikkat etmeleri söylenmişti.

"Hepsi benim hatamdı ne diyeceğimi bilemediğim gibi çıkıp gittiğinde onu bulamadım. Çok hızlı kaybolmuştu."

"Jisung öyledir eğer düşmezse çok hızlı yürür, ortalıktan hızla kaybolur ama biraz sakardır çok çabuk yere düşer, umarım giderken yere düşmemiştir" diyerek sulu gözlerini Chan'a çevirdi beta.

"Merak etme gayet iyiydi. Biraz ağlamıştı ama daha çok kızmış ve kırılmış bir ifadesi vardı. Eşinin kendi kıyafetini istediğini duyunca yüzü bir rahatladı görmen lazımdı."

"Bilirim konuşamıyor ama içten içe çok şey yaşıyor. Buraya geldi geleli bu içinde yaşadığı şeyleri daha dışa vurur oldu. Onun adına mutluyum ama beni korkutmasının hesabını soracağım." Chan betanın söylediği şeye gülmüştü. Ağlayanlar tam kendilerini toparlarken delta ve omega gelmişti.

Kapıdan giren delta ve omega ile herkes ayaklanmıştı. Jisung biraz utandığı için hızla odasına çıkmıştı. Changbin tam arkasından gidecekken delta durmasını söylemişti.

"Biraz yalnız kalsın dinlensin."

"Peki deltam" dedi.

"Omegalar ve beta sizi odalarınıza ya da başka bir yere alayım. Bu ekiple konuşacaklarım var."

Diğerleri çıkmış Felix ve Hyunjin ise soğuk terler akıtmaya başlamıştı. "Evet sizi dinliyorum."

"Hyung seni sordu. Bende ormandaki kulübeye gittiğini söyledim. Rutunda neden eve gelmediğini, kulübeye neden gittiğini sorunca cevap veremedim çok yanlış anladı ve hızla çıktı ben ne olduğunu anlamadan dış kapıdan çıkmıştı. Peşiden gittim ama hala anlayamadığım şekilde hızla kaybolmuştu."

"Felix buraya neden gelmeni rica etmiştim? eşime göz kulak ol diye hadi orman yolunda Chan bulmasaydı! Sana bu kadar güvenirken beni hayal kırıklığına uğratma!"

"Özür dilerim Hyung çok dikkatli olacağıma emin olabilirsin."

"Umarım Felix umarım. Evet Hyunjin sürünün en güçlü diğer alfası ordu komutanım seni dinleyeyim."

"Deltam benim bir mazeretim yok açıkçası. Şifacının yani Seungmin'in ilaç yapmak için bitkiye ihyacı vardı. İstediği bitki doğu ormanındaydı, bende ona eşlik edebileceğimi söyledim. "Hyunjin kafasını eğdi "açıkçası bir süredir ondan hoşlanıyordum ve bu fırsatı değerlendirmek ona açılmak istedim. O yüzden ormandan dönmemiz biraz uzun sürdü."

"Hyunjin şu süreçte omegayı çok dışarıda tutma hatta şöyle söyleyeyim evdeki omegalar ve beta için iki kat dikkatli olun. Herkesin büyük gün için kaygısı gittikçe artmaya başladı. Bu kaygılar artınca saçma sapan şeyler yapanlarında sayısı arttı. O yüzden ilk hedef beta ve omegalar, bu konuda çok dikkatli olmalısınız. Ben Jisung ile konuştum diğerleri ile de konuşacağım. Chan sende bir süre burada kal ve kapıya en güvenilir adamları koy. Sığınak yapılana kadar burada güvenliği en üst düzeyde tutun."

"Peki deltam"

"Eee hyunjin sonuç ne?"

"Anlamadım deltam."

"Dün omegaya açıldım dedin ya ona dedim."

"Olumlu deltam" dedi.

"İyi tebrik ederim. Chan kurul binasına gidelim ve siz çok dikkat edin ikinci bir hatayı asla bağışlamam."

Minho ve Chan çıkmıştı. Evdeki baskın hava dağılmıştı. Deltanın gittiğini fırsat olarak gören Changbin hemen Jisung'un odasına gelmişti. Hyungunun odasına girmesi ile Jisung hemen arkasını dönmüş, giydiği kıyafetin tüm düğmelerini kapatıp yakasındaki flar gibi olan ipleri bağlamış boynunu kapatmıştı.

"Jisung bebeğim bir daha böyle çekip gitme lütfen bütün gece sana bir şey oldu diye aklım çıktı."

"Üzgünüm Hyung birden çıktım kendimi kontrol edemedim bazı düşünceler omegamı aşırı rahatsız etti. Ama Chan hyung beni görmüştü haber vermedi mi?"

"Alfa ve Sigmayı korkutmak için haber vermemiş, bizi de unutmuş şapşal!"

"Çok şapşal bir alfa" Jisung hyungunun değişen yüzü ile konuyu o yöne çekmek istemişti.

"Ay neyse ney, bak bir daha öyle tek başına çekip gidersen aramız fena açılır."

"Özür dilerim Hyung. Hadi aşağı inelim benim hemen konuşmam lazım"

"Hadi bakalım" dedi Changbin yüzünde sıcak bir gülümseme ile.

~~~~~~~

D-Day/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin