11~⭐️✨

3.1K 384 59
                                    

"Evliliğin çok ani oldu hyung?"

"Şartlar öyle gelişti."

"Bu defa eşin çok farklı(!)" Felix, deltanın böyle pasif bir tür olan, üstelik konuşamayan bir omega ile evlenmesine çok şaşırmıştı.

"Farklı?" Minho tek kaşını kaldırarak sormuştu.

"Yani en basitinden omega olması bile oldukça şaşırtıcı daha önce hiç omega evliliğin olmadı. Hatta ailedeki sana uygun olarak görülen tüm omegaları reddettin, yüzlerine bile bakmadın."

"Ailedeki omegalarla sadece akrabalık ilişkim var, onun dışında hala benim için önemsizler. Fakat eşimi seviyorum."

"Bu cümleyi senden duymak beni şaşırttı ama mutlu etti."

"Bende şaşkınım ama içimde ona karşı anlam veremediğim bir sevgi ve şefkat var. Felix ben ilk defa büyük gün için korkuyorum. Jisung için endişeleniyorum o yüzden gizli bir sığınak yaptıracağım. Bu sığınağın yerini sadece güvendiğim adamların ve sen bileceksin. Ayrıca sığınağı senin korumanı istiyorum."

"Tamam hyung, eşini ve bebeğini canım pahasına koruyacağım. Sen hiç merak etme."

"Teşekkür ederim "

"Hyung bana olan güveninine dayanarak bir şey sormak istiyorum."

"Tabi sor."

"Eşin neden konuşamıyor?"

"Ailesini hala öğrenemedim ama soylu bir aileden geliyormuş, yaşadıkları yere saldırı düzenlenmiş ve esir düşmüş, daha 15 yaşında yaşadığı bu korku, dilinin tutulmasına sebep olmuş. Bu topraklar hatta bir çok yerde omegalara olan muameleyi biliyorsun, hastalığı azalacağı yerde artmış ve şu an bir umut bunun kalıcı olmamasını umarak tedavi ediliyor."

"Soylu bir aile mi?"

"Evet öyleymiş ama kendisi hala ailesi hakkında bir şey söylemedi."

"Yönetimi tamamen safkan olan bir sürü varmış bütün varisleri öldürülmüş klan soyundan geldiği söyleniyor. Acaba dedim onlardan mı? Çünkü yakın zaman da tek saldırıya uğrayan sürü o diye duymuştum." Minho duyduğu şey ile şaşırmıştı. Öyle bir olayı duymuştu fakat o dönemde sürüsü ve eşi ile ilgili sıkıntılar yaşadığı için konu ile ilgilenememişti. Sonrasında ne sürüden haber alabilmişti ne de olayı detaylı öğrenebilmişti.

"Felix kimseye sezdirmeden bu konuyu araştırmanı istiyorum. Ayrıca eşimle ilgili soylu ve esir olduğu bilgisi kimseye ulaşmamalı, özellikle ailem ve asiller bilmesin. Bir de yok edilen klan soyunun değerli taşları nedir onu da öğrenmeni istiyorum."

"Tamam hyung. Şimdi müsaadenle eve gidip eşyalarımı toplayayım. Önemli bir konu konuşacağım dediğin için apar topar geldim. Hem büyükanne ile bir görüşür, çaktırmadan ağzını ararım."

"Tamamdır müsade senin."

Felix hyunguna selam verip çıkmıştı. Minho ise eşinde zaten bir farklılık olduğunu seziyordu fakat klan soyu sezgilerinin çok ötesindeydi. Eşi şayet klan soyundansa büyük gün eşi ve karnındaki bebeği ile ilgili büyük tehlike arz ediyordu.

Minho izci alfasını saklı ormanın etrafını taraması için gönderdi. Daha zaman vardı fakat tedbiri asla elden bırakmamalıydı.

Jisung ise sabah olan olayı atlatmış konuşması için yapması gereken egzersizleri yapıyordu. Şu an çenesi ağrıyor, canı çok yanıyordu. Seungmin onu incitmemek için çok uğraşsa bile tedavi yöntemi bu şekildeydi. Yüzündeki ince iğneneleri tek tek çıkınca biraz rahatlatan Jisung'un gözünden bir damla yaş geldi. Yüzüne sürülen ilaç ile Seungmin'in kontrolünde çene kasları için egzersiz yapıyordu. En son Seungmin bir masaj yaptı ve bir saatlik fizyoterapi sona erdi. Şimdi dilini acıtan o iğrenç gargarayı tekrar yapması gerekiyordu. Cidden çok rahatsız ediciydi. Öncesinde ve sonrasında yaptığı gargara tedavinin önemli noktalarındandı . Seungmin gargara sonrası yarım saat bekleyip ses çalışması yaptı. Sadece küçücük "ıh" sesi almıştı. İlacını verip dinlemesi için Jisungu yalnız bırakmıştı. Çok tatlı bir omegaydı bu küçük omegaya sempati beslemekten kendini alamıyordu.

Seungmin, Changbin ile oturmuş yemeklerle ilgili konuşurken deltanın sağ kolu olan baskın alfa gelmişti. Alfa sürekli tetikte olduğu için feromonlarını çekmiyordu. Delta olduğu zaman alfanın feromonunu almayan pasif türler delta yokken alfa yüzünden zorluk yaşıyorlardı.

"Alfa rica etsem feromonunu biraz baskılasan, biz neyse bir şekilde kendimizi idare ediyoruz ama hamile bir omega var. Bu feromonlar onu zorlar." dedi Changbin.

Feromonun farkında olmayan Chan, betanın uyarısı ile şaşırdı. "Üzgünüm caddede sokakta sürekli baskın türler var, bu yüzdem feromonları unutuyorum"

"Anlıyorum." dedi Changbin baskın alfaya gülümsedi. "Bu arada neden gelmiştiniz?"

"Şifacıyı tedavi için götürecektim."

"Ah, peki hemen çantamı alıp geliyorum." dedi Seungmin.

Yalnız kalan alfa ve beta ise ne konuşacağını bilemedikleri için sessizce duruyorlardı. Changbin önünde duran Jisung için çeşit çeşit yaptığı kurabiyeler gözüne çarpınca ayıp olmasın diyerek alfaya ikram etmeye karar verdi.

"Alfa?"

"Chan diyebilirsin."

"Chan hyung kurabiye alır mısın?"

"Teşekkürler, tatlı şeylerle pek aram yoktur."

"Lütfen bir tadına bak sadece Jisung aşırı seviyor. Her gün bir tane bile olsa da yemezse ağlayacak duruma geliyor."

"Deltanın eşi cidden çok hassas" dedi ve kendisine uzatılan kurabiyeden aldı. Ağzına attığında aldığı tat ile gözlerini yummaktalar kendini alamadı. Şu zamana kadar yediği en lezzetli hamur işi bu olsa gerekti. "Çok güzel, ajummalar cidden bu işte çok iyiler."

"Ajummalar mı?" Changbin, tabağa elini tekrar uzatan Chan'ın eline vurmuş "Ajummalarmış hıh" diyerek arkasını dönüp yerine oturmuştu. Arkasında gözü kurabiye tabağında kalan bir alfa bırakarak. Chan tam ağzını açmış bir şey söyleyecekken Seungmin geçmişti. "Hazırım hyung çıkalım"demişti. Chan, Changbin'e baksa da beta olan ona hiç bakmamıştı.

"Ne oldu hyung çok üzgün görünüyorsun?"

"Aklım kurabiyelerde kaldı."

"Changbin hyungun kurabiyeleri mi? Çok lezzetliler aslında yaptığı bütün yemekler inanılmaz güzel. Hyunga hayranım mükemmel bir aşçı. Fakat tek bir kusuru var. Yemekleri halkından çok hassas birden aşırı sinirlenebiliyor."

Alfa az önce kırdığı potu anlamıştı. Betayı bilmeyerek kızdırmış, güzel kurabiyelerden mahrum kalmıştı. Bir ara betadan özür dilemeliydi.

Seungmin ve Chan, Hyunjin'in evine gelmişti. Chan takip edildiklerini anlamış Seungmin'i bırakıp hemen çıkmıştı. Takip eden kişi hemen kaçtığı için Chan onu bulamamıştı. Aldığı auradan konseydeki soylulardan birine çalışan izci olduğunu anlamıştı . Derhal gidip durumu deltayla görüşmüştü.

Seungmin ise hala uyuyan omegayı kontrol ediyordu. "Omeganın ten rengi düzelmeye başlamış, bir iki güne gözlerini açar. Hyung ilacı bir damla eksiltebilirsin fazlası omeganın kızgınlığını tetikleyebilir. Gözlerini açar açmaz bir kızgınlık durumu yaşayabilir."

"Ah peki dikkat ederim."

"Chan hyung ne zaman gelir?"

"Bilmiyorum acil bir durum dedi ve gitti. Bir şeyler içer misin?"

"Hayır teşekkür ederim. Changbin hyung sayesinde sürekli bir şeyler yiyor ve içiyorum."

"O konakta ne olup bitiyor çok merak ediyorum."

"Çok enteresan bir yer ama enerjisi oldukça yüksek."

"Deltanın konağı mı?"

"Evet neden şaşırdın ki hyung?"

" Ne bileyim orası aşırı kasvetli korkunç bir yer olarak anlatılıyor."

"Hahahhahaha alakası yok."

Hyunjin bir şey diyecekken "tak" diye bir duydular hemen ayaklanan ikili şaşkınlıkla birbirlerine baktı. Seungmin omega olmanın verdiği hassaslıkla tedirgin olmuştu. Hyunjin ise yanındaki omegayı arkasına almış, uyuyan omeganın odasına doğru ilerlemişti. Odaya girdiklerinde gördükleri manzara ikiliyi oldukça şaşırtmıştı. Bu esnada çalan kapı ile ne yapacağını şaşıran Hyunjin kapıda aldığı yabancı aura ile anında savunmaya geçmişti.

~~~~~~~~~

D-Day/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin