Minho, kendi etrafında dönüp giydiği geceliğin eteklerimi havalandıran omegasına aşkla arzuyla bakıyordu. Onun omegası çok güzeldi.
"Nasıl olmuşum?"
"Çok güzelsin," diyerek tekrar omegasını elinden tutup kucağına çekti. Minho'nun ayrık bacaklarının arasında kalan Jisung tekrar çekildiği kucağa yavaşça oturdu. Minho'nun sert ve kalın üst bacaklarının her biri neredeyse Jisung'un belinin ölçüsüne yakındı. O yüzden omega oturduğu tek bacak üzerinde bile oldukça rahattı.
Minho elinin birini Jisung'un yüzüne çıkardı, yavaşça ıslak kirpiklerine dokundu. Narin omegasının ağlaması deltanın yüreğini sızlatıyordu. 'Ne ara bu kadar tutuldum' dedi. Delta eski halini hatırlamıştı. Kimseyi umursamaz, önemsemezdi. Bu omega hayatına girdiği andan itibaren tüm benliği alt üst olmuştu. Sürekli onu özlüyor, görmek istiyordu. Bir de konuşmaya başlasa tüm gün onu tatlı tatlı konuşurken dinlerdi.
Minho, Jisung'un çenesini tuttu. Hafif bir öpücüğün içine çekti. Yavaş yavaş öpüyor sanki tadını daha fazla alması mümkünmüş gibi daha da somuruyordu, minik dudakları. Minho bastıran kızgınlığı ile öpüşmeyi derinleştirmiş, dilini Jisung'un ağzının içine göndermişti. Jisung hızlanan öpüşme ile heyecanlanmaya başlamış kalp atışları hızlanmıştı. Hep böyle oluyordu işte ne zaman eşi ona yaklaşsa, onu öpse böyle midesi kasılıyor, kalbi hızlanıyordu. Minho soluksuz kalan eşiyle yavaşlamış, eşinin bal dudaklarından ayrılmıştı. Tekrar baktığında yanakları kıpkırmızı, dudakları şişmiş, bambi gözleri ile şaşkın şaşkın bakan eşi, onu çok güldürmüştü.
"İyi misin bebeğim"
"Minho ben çok heyecanlanıyorum kalbim pıt pıt atıyor böyle nefesim kesiliyor, karnım ağrıyor ama böyle tatlı bir ağrı"
Minho, Jisung'un elini tutup kalbinin üzerine getirdi. "Dinle" dedi. "Bu kalp ilk defa biri için bu kadar hızlı atıyor. Mutluluğumun ve korkumun tek sebebi sensin."
Jisung kaşları çatılmıştı. Minho onun yanlış anladığını anlamış ve gülmüştü. "En büyük korkum seni ve bebeğimi koruyamamak" dedi.
"Minho sen bizi her şeyden korursun, bebeğimizin güçlü babasısın" diyerek Minho'nun kucağında hareketlenmişti.
"Ohh bebeğim sanırım bu konuşmalarımızı sonra yapmalıyız."
Jisung eşinin kucağında daha da hareketlenmişti. Ah bir de konuşsa ne cilveler yapacaktı kocasına. Güzel kıkırdamasını vermişti. İşte bu bile Minho'nun aklını başından alıyordu. Eşi bir kaç gündür gülerken tatlı sesler çıkarıyordu. Delta yüzünde gülümseme ile tekrar omegasının dudaklarına yapıştı. Minho, Jisung'un alt dudağını bir şeker gibi emerken elleri ile de eşini iyice kucağına çekmişti.
Oturduğu büyük koltukta tamamen geriye yaşlanmıştı. Jisung deltanın kucağına iyice yerleşmiş, bacaklarını eşinin yan taraflarına atmış, tam olarak kasıklarına oturmuştu. Minho'nun üzerine eğildiği için hafif çıkık duran kalçaları aynadan harika bir görüntü sunuyordu. Minho ellerini bu dolgun ve hafif çıkık kalçalara götürdü. Delta ellerini omeganın geceliğinin altından sokup yumuşak ipek kumaşın altındaki kalçaları yavaş yavaş okşamaya başlamıştı. Jisung kendini biraz havada tutuyordu.
Heyecandan eşinin kucağına tam olarak oturmadığının farkında değildi, üstlelik kalçalarını okşayan, sıkan eşine tepki verip kalçalarını daha da kaldırmıştı. Jisung öpüşmeyi iyice hızlandıran eşinin hem dilinin hem de ellerinin hızına yetişemeyince, yorulan bacakları yüzünden kendini hızla eşinin kucağına bırakmıştı. Eşinin ani hareketi ile kabaran erkekliğine yapılan baskı, Minho'yu derince inlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D-Day/ Minsung
FanfictionKalbini çevresi yüzünden kapatmış olan deltanın bir gece dışarıda bulduğu omega ile yumuşayan kalbi ve onların tatlı hikayesi... omegaverse evreni...