Minho, tüm sürelere Thita olduğunu duyurmuştu. Sürüler Minho'nun Thita olup Hidrayı yok etmesinin şokunu yaşarken yeniden patlayan yanardağ ile oradan ayrılmak zorunda kalmışlardı. Tüm sürülerin kayıpları olduğu için sürü liderleri Minho'ya bağlılık yemini etmiş ve bölgelerine dönmek üzere yola çıkmışlardı.
Minho ise hızla ormana gitmiş ve hayat ağacının altına gelmişti. Gördüğü manzara pek iç açıcı değidi. Alfalara bölgeyi temizlemelerini emredip, hayat ağacının içine girdi.
Minho içeri girdiğinde gördüğü iki ayrı perdeye baktı. Hyunjin ve Changbin göz yaşları için iki perdenin ortasında oturuyordu. Minho biraz daha ileride sakin bir şekilde oturan Felix'e baktı. Felix, yeni fark ettiği hyungunun yanına geldi. Uyuyan Jeongini bırakmak istemiyordu ama durumu anlatmısı gerekiyordu.
"Hyung, Chan hyungun durumu kritik hekim Kim Nam ve Seungmin uğraşıyor. Eşin ve bebeğinde az önce uyudular." diyerek onların olduğu perdeyi işaret etti.
Minho onların yanına gitmeden önce Chan'ın olduğu perdeye gitti. Perdeyi yavaşça araladı. O esnada sargı yapan Kim Nam kafasını kaldırıp Minho'ya baktı, "Yarasını dikip sargılarını yaptık, şimdi sadece bekleyeceğiz Thita" dedi. Minho dostunun solgun yüzüne bakıp hüzünle kafasını sallayıp, diğer perdeye doğru gitti. Yavaşça perdenin arkasına geçti. Eşinin geldiğini hisseden omega gözlerini açmıştı. Sanki üzerinden bir ton ağırlık geçmiş gibi hisseden omega eşine huzurlu bir gülümseme verdi.
"Minho bitti mi?"
"Bitti bebeğim bitti."
"Çok sevindim minik alfamız özgürce büyüyebilir."
"Alfamız?"
"Evet oğlumuz bir alfa"
"Türü önemli değil aşkım hangi tür olursa olsun özgürce yaşamalarını sağlayacağım, kanunları, kuralları tekrar yazacağım." Omega deltanın söylediği şeyler ile gülümsedi. Eşine güveniyordu.
"Kucağına almak ister misin?"
"Çok isterim ama nasıl tutacağım?"
"Ben sana yardım ederim."
Jisung yavaşça eşinin kucağına bebeğini yerleştirmiş tutarken nelere dikkat etmesi gerektiğini söylemişti. Minho yavrusunu kucağına almış önce bir kokusunu içine çekmiş yüzüne küçük bir öpücük bırakmıştı. Minho'nun kucağındaki minik babasını hissetmiş gözlerini açmıştı. Boncuk boncuk gözleri ile babasına bakıyordu. Gözleri aynı omegasının gözleriydi. Oğlu ve eşi ona böyle boncuk boncuk bakarsa istedikleri her şeyi yaptırabilirlerdi. Kucağında ona hayran hayran bakan oğlu eşine biraz daha yaklaştı. Alfa anında annesine kayan gözleri ile gülücük atmıştı. "Sen yeni doğmuş bebeksin hemen anneye gülücük mü atıyorsun." Thita eşine eğilmiş dudaklarına bir öpücük bırakmıştı. Bu sahneye bizzat şahit olan minik alfa bir çığlığı koparıp ağlamaya başlamıştı. Minho bebeği susturmak için uğraşmış oğlu ise ağlamasını daha da arttırmıştı.
"Bana ver istersen?" bebeği çaresiz eşine götüren Minho, oğlunu eşinin kucağına bırakmıştı. Annesinin kucağına gelen küçük yaramaz ise anında susmuş arayışa geçmişti. "Acıkmış galiba"dedi Jisung ve oğlunu beslemeye başladı. Minho ise huzurla bu tabloyu izliyordu.
Burada huzurlu bir tablo hüküm sürerken hekim Kim Nam'ın söyledikleri ile Hyunjin ve Changbin'de ağlamayı bırakmıştı. Seungmin, Hyunjin'in yanına gelmiş, Changbin ise Chan'ın yanına geçmişti. Felix ve Jeongin ise eve dönüş için hazırlığa başlamıştı.
Changbin, Chan başına gelmişti. Solgun alfayı izleyen beta, göz yaşlarının yavaşça süzülmesini engelleyemedi. "Lütfen çabuk uyan," alfanın elini tutup üzerine kafasını dayamıştı. Sessizce göz yaşlarını akıtan beta sadece alfanın uyanmasını diliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D-Day/ Minsung
FanficKalbini çevresi yüzünden kapatmış olan deltanın bir gece dışarıda bulduğu omega ile yumuşayan kalbi ve onların tatlı hikayesi... omegaverse evreni...