KALP HIRSIZI

3. Bölüm: Gecenin Kraliçesi.

İyi okumalar!

Şarkılar: Ağlama Ben Ağlarım.

Hayatımızda bazı günler vardır. O günler geçip gidecektir ama etkileri hayatımızdan hiç silinmeyecektir. Her gün, istisnasız her gün belli bir zaman diliminde geçer ve hiçbir gün sonsuza kadar sürmez. Benim hayatımın geri kalanını, aklıma kazıya kazıya her anıyla etkileyecek gün, bugün. Hayatımı tamamıyla değiştirip, alt üst edecek gün, bugün. Hayatıma hiçbir şekilde kendisini bilmediğim bir çocuk girdi. Ve şimdiki savaşım onunlaydı.

"Nasıl ya?!" dedi Ezgi heyecanla karışık bir ses tonuyla. Ben aramızdaki olayları anlatırken bile gözleri parlıyordu. Ben yürüdüğümüz yerde durarak ona öldürücü bakışlar attım.

"Ezgi ben sana ne anlatıyorum, sen ne diyorsun ya!" dedim göz devirerek. Harbiden benim doğru dürüst bir hayatım yoktu.

"Kızım, çocuk seni duvara sıkıştırmış. Yetmemiş 'bana âşıksın' demiş. Böyle bir olayda nasıl insanca karşılayabilirim?" dedi sırıtarak.

"Ya bak ben diyorum bu çocukta bir haller var diye hiç kimse inanmıyor bana!" dedim hırsla karışık bir sitemle.

"Abartma Naz ne olabilir Çağrı da?" dedi Ezgi, ama gerçekten Çağrı da düzgün bir şeyler yoktu ben bunu bir gün herkese göstereceğim ve o zaman onlar için çok geç olacak.

"Peki," dedim, "Siz öyle sanmaya devam edin. Günün sonunda yine ben haklı çıkacağım."

---

Ders zili çaldıktan birkaç dakika sonra sınıfa adımımızı atmıştık. Ece ve çetesi yine olduğu gibi yerlerini almışlar bize bakıyorlardı. Ama benim adım Naz Işık, kendimi onlara karşı hayatta ezik durumuna düşürmem. Ezgi, onları baktığımı görünce beni sakinleştirmek için kolumu tutup sıvazladı. İkimizde yerlerimize geçtikten sonra birkaç saniye sonra yanıma drakula oturdu. Ona ters bir bakışla baktığım halde gözlerini çekmiyor, onun yerine pis pis sırıtıyordu.

Allah'ım sabır!

"Ne bakıyorsun?" dedim tersleyerek.

"Sen neden bakıyorsan bende aynı şekilde o yüzden bakıyorumdur, belki." Beyefendi yüzsüzlükte zirvedeydi!

"Fena halde sinirimi bozuyorsun," dedim dişlerimi sıkarak.

"Sende benim," Bunu ne kadar sinirli bir şekilde söylese de drakulanın yüzünde hiçte gülücükler eksik olmuyordu.

Göz devirerek önüme döndüğümde hocanın geldiğini görerek ayağa kalktık. Hoca bize oturmamız için el hareketi yaptıktan sonra hepimiz aynı anda sıralarımıza geri oturduk.

"İlk olarak, derse geçmeden önce size birkaç sorular sormak istiyorum çocuklar." Dedi hoca gülümseyerek.

Hepimize gülümseyerek göz gezdirdiğinde, "Aşkı bana açıklar mısınız?" dedi hoca.

"Hocam aşk güzel kızlar demek," dedi en arkada oturan Ayaz.

"Allah Allah başka Ayaz'cığım?" dedi hoca sırıtarak.

"Gerisi de bende kalsın hocam." Bütün sınıf güldü. Tabi içinde ben ve Çağrı da vardık.

"Seni aşk hayatında tek başına bırakıyorum," hoca tekrardan bize döndü, "Başka nedir?"

İstemsizce korkarak elimi kaldırdım. Hoca beni gördüğünde gülümseyerek gözünü kırptı.

"Aşk, bir nevi matematiktir," dedim.