Selam herkeseeee!
Size çook ama çoook eğlenceli bir bölümle geldim. Size bu bölüm de tanıtmadığım karakterlerimin hayatlarını da tanıtacağım ve onlara daha yakın bakacaksınız. Kırık Ayna'ya da yakında bölüm gelecek. Ona da bakmayı unutmayın, çok hızlı bir şekilde büyüyoruz fark ettiniz mi? Ve bu da bizim kocaman bir aile olmamızı sağlıyor. Bölüm sonunda konuşacağız zaten iyi okumalar dilerim:) -Fatma Gülkaya
NOT: Paragraf aralarına yorum yapmayı unutmayın.
İKİNCİ NOT: Buraya bir kalp bırakır mısınııız?
Şarkılar: Manga, Göksel- Dursun Zaman
17.Bölüm: Gitme İhtimalin Yok.
*Bir insan tanıyorum, labirentten daha zor...*
Çenemden başlayan koku bütün vücudumu sarmalarken, bu eşsiz kokunun kimden geldiğini tahmin etmek bu kadar da zor bir şey değildi. Onun dudaklarının baskısı ise çenemdeydi, gözlerimi tavana dikmiş onun çenemden geri çekilmesini istiyordum. Geri çekilmiyordu bir türlü.
Söylediği her şey bozulmuş plak gibi dönüp duruyorken, kimse benim normal davranmamı bekleyemezdi.
"Burası," diye fısıldadı karanlık bir sesle. Dudakları çeneme sürtüyordu resmen. "Burası benim sınırım Limon."
Derin, titrek bir şekilde nefes aldım.
"Benden burayı terk etmemi isteme," dedi acıyla. "Bana burayı terk edip gideceğimi söyleme Aklından bile geçirme."
Bazı duygular kalbinin içinde gerçekleşirdi. Şu an yaşadığımız duygular çok farklı bir evrene kapı açıyordu. İkisi de aynı acıları yaşıyordu ama ikisinin de katilleri başkalarıydı.
Şu an çok farklıydı.
Yavaşça çekildi. İfademi sabit tutmak için çok çabaladım ama başarısız olduğuma kanaat getirdim. Kalbimin göğsümü yırtacakmış gibi hızlı çarpmasına rağmen bir şekilde sakin kalabiliyordum. Bu benim için büyük bir şeydi. İlk defa bir insana karşı hem ifademi koruyabiliyor hem de sakin kalıyordum.
"Bu neydi?" diye fısıldadığımda artık gözlerimin içine bakabiliyordu.
"Hiç."
"Hiç?"
Yavaşça başını salladı. Amber gözleri ay gibi parlayan ışıktan farksızdı. Bu parıltı ise beni işaret ediyordu.
"Evet hiç," dedi doğrulmak istercesine.
O an sert bir şekilde kapının açılmasıyla irkilerek kapıya doğru baktık ikimizde. Gelen kişiler Ezgi ve Kerem'den başka biri değildi.
"Oha!" dedi Ezgi eliyle ağzını kapatırken.
"Yuh!" diye devamını getirdi Kerem. "Oğlum ne yapıyorsunuz lan?"
Göz göre göre basıldık şu an!
Sertçe yutkunup Çağrı'nın gözlerinin içine baktım. Yavaşça geri çekilip arkama geçti, sırtını bana döndürerek gözlerini gözlerimden çekti. Yüz ifadesini görmesem de sinirli bir yüz ifadesiyle durmasını bilmek zor olmaması lazımdı.
"Oğlum siz niye her yerden çıkıyorsunuz lan?"
"Ne bilelim biz? Kaç dakikadır gelmeyince Naz seni yatakta boğuyor zannettik." Ardından Kerem'in gözleri beni buldu. "Ama sen onu boğuyormuşsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP HIRSIZI
Fiksi RemajaNaz Işık, kendisi babası tarafından sevilmeyen ve hep babası tarafından şiddete maruz kalan bir kızdır. O gün kendisine atılan bir iftiradan dolayı hem disiplin cezası hem de babasına haber verilir. Haber verildikten sonra babası Naz'a şiddet uygula...