KALP HIRSIZI

16.Bölüm: Çağrı'nınki...

Selam herkese Kalp Hırsız'ları! Size hanımcı bir erkeği yazarak geldim. Heyecanlanırsanız bilin ki ben de yazarken heyecanlandım. Çağrı'nın içindeki hanımcılığı okuyarak zaten öğreneceksiniz. Bu bölüm size Çağrı Dinç'in hanımcılığını, Naz'a olan tutkusunu göstereceğim. Kalp Hırsızı'nın artan bir okuyucu kitlesi var ve büyük bir aile olma yolunda ilerliyoruz. Büyüdükçe güzel şeyler yapabiliriz, belki Kalp Hırsızı bir gün ellerimiz de yanı başımız da olur. Ama bunun için sizin yardımlarınıza ihtiyacım var. Sizden ricam okurken sevdiğiniz yerleri paylaşın, Kalp Hırsızı hakkında, Çağrı hakkında Tiktok'a bir şeyler atın ki daha hızlı büyüyebilelim. Benim tek isteğim büyük bir aile olmak:) Yorum yapmaktan, oylamaktan, takip etmekten ve arkadaşlarınıza bu kitabı paylaşmaktan çekinmeyin. Kalp Hırsızı'nın başarısı size bağlı, neyse fazla konuşup sizi meşgul etmek istemem. Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın. İyi okumalar❤

Şarkılar: Aynur Aydın- Günah Sevap

16.Bölüm: Çağrı'nınki...

*Bize en uzak yerlerde evimizi bulmaya çalışırız...*

Sessizlik ve şüphe.

Zihnimin en bilinmedik noktaları silinmiş, buğulanmıştı. Aynadan kendi yansımama bakarken asla ruhumu kabul edemiyordum. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve aynalı masamın önündeki siyah lastik tokayla bağladım. Çarşamba gününden cuma gününe ne çabuk geçmiştik. Aklım hala dün yaşanan olayda kalmış, hiç silinmiyordu. Neden böyle bir şey yapmıştı tek bir fikrim bile yoktu. Kerem aşağıdan sabırsızlıkla bağırırken son kez parfümümü sıkıp odadan çıktım. Yüzüm ciddi olmalı ve dik bir duruşta olmalıydım. Odadan çıktıktan sonra Kerem'in saate bakıp yerinde duramadığını gördüm.

"Patlama be!" dedim yüzümü buruşturarak. "Geldik işte. Gören de okulu çok sevdiğini sanıyor."

"Tabi seviyoruz kızım, ben sen miyim?"

Kaşlarımı çatarak, "Neymişim ben?"

"Çağrı'nınki..." dedi imayla kaş göz yaparak Çağrı'yı gösterirken.

"Ha ha ha." dedim, "Ne kadar komiksin sen?"

"Tabi komiğim kızım. Çünkü ben Kerem Türkoğlu'yum." Kerem'e bir adım attım.

"Bende Naz Işık'ım anladın?" İşaretparmağımı kendi etrafımda daire çizerek döndürdüğüm sırada.

"Anladım," dedi sesini incelterek. Dudağımı bastırarak güldüm.

Ben bunları çok seviyorum ama ya...

"Hadi çıkalım." dedi Çağrı sesi düşünceliydi.

"Sana bir şey mi oldu Çağrı?" Kaşlarımı çatarak, Çağrı'ya dikkatle baktım.

"Hayır, ne olabilir Limon?"

"Ne bileyim yarı düşünceli, yarı üzgün gibisin de o yüzden sordum."

"Yok bir şeyim." dedi sesindeki ciddiyetle.

"Tamam," dedim. Kerem büyük ve sesli esnemeyle beni düşüncelerimden ayırarak iğrenerek Kerem'e baktım.

"Ne var be esnemeyelim mi?"

"Esne de ayı gibi esneme öküz!"

Kerem göz devirirken evden çıktık. Bugün hava karanlık ve dingindi. Açıkçası bu beni korkutuyordu. Hava ne zaman böyle olsa benimde içime bir kurt düşer ve bir gün boyunca rahat nefes almazdım, alamazdım. Arabadaki yerlerimizi aldıktan sonra Çağrı sürücü koltuğuna gitmek yerine hemen yana oturdu.