6

12.4K 534 110
                                    

"şey ben Barışın arkadaşıyım da beraber biraz içmiştik oda uyuyunca evine getirdim ben." Dedim. Nedense kıza açıklama yapma gereği duymuştum. Yani sevgilisi falansa benim yüzünden kavga etmesini istemem. Her ne kadar seversem seveyim onu eğer bir sevgilisi varsa bütün samimiyetimi keser gerçek bir arkadaş olurdum.

Kız beni baştan aşağı süzüdü ve omuz silkip "Tamam. Sen gidebilirsin ben zaten burada kalıyorum." Dedi.

Hemen ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Evin kapısını kapatmamla gözümden bir damla düşmüştü. Onu hissedene kadar gözlerimin dolduğunu bile anlamamıştım. Hemen asansörü çağırdım. Asansör gelince kendimi hemen içine atıp sıfıra bastım. Aynaya baktığımda gözlerim kıpkırmızıydı. Ben ne ara bu kadar ağlamıştım? Binadan çıktıktan sonra köşedeki taksi durağına gittim.

Taksiye atladım ve evi tarif ettim. Yaklaşık on beş dakika içinde evde olmuştum. Dış kapıdan geçtim ve evin kapısına ulaştım. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Kapıyı Merve biyosu açtı. "Nerdesin sen!? Sabahtan beri arıyoruz. Neden açılmıyor o telefon?" Dedi. Ardından Kenan yanıma geldi ve yere eğdiğim yüzümü avuçlarına aldı.

"Sen neden ağladın güzel kızım?!" Dedi.

"Bişey yok." Dedil.
Ardından yüzümü ellerinden kurtarıp ayakkabılarımı çıkardım ve içeri girdim. Merve arkamdan kapıyı kapattı. Bütün biyolar kapının önünde duruyordu.

" Bir şey yok değil mi? ağladın mı sen?!" Dedi Emir kaşlarını çatarak.

"Birşey yok." Dedim ve merdivenlere yöneldim.

Merve biyosuda arkamdan geliyordu.

Odanın kapısına geldiğimde oda arkamda durmuştu. Arkamı döndüm ve "Ne istiyorsunuz Merve hanım?" Dedim.

"Konuşmak." Dedi tek kaşını kaldırarak. Kafamı onaylar şekilde salladım.

Beraber odaya girdik. Merve çalışma masasındaki sandalyeyi çekip yatağın yanına koydu ve oturdu.

"Ben geliyorum." Dedim ve giyinme odasına geçip üstüme bir eşofman ve tişört geçirdim. Ardından banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Yüzümde kalan makyaj kalıntılarını çıkardım ve Merve'nin yanına geçip yatağa oturdum.

"Dinliyorum." Dedim.

"Sorun ne? Umarım tahmin ettiğim gibi birşey olmamıştır. Ne olursa olsun sen bir kız çocuğusun ve bu kadar geç saatde eve gelmen çok tehlikeli. Ayrıca ağlamış olman şüphelerimi arttrıyor." Dedi soğuk sesi ile. Ne tahmin etmişti ki bu?

"Ne tahmin etmiştiniz ki?" Diye dile getirdim düşüncelerimi.

"Yani birisi bir şey yapmadı demi?" Dedi kısık çıkan sesiyle. Hemen kafamı hayır anlamında salladım.

"Hayır! Hayır tabiki öyle birşey olmadı. Olamazda. Ben kendimi korumasını biliyorum." Dedim.

Keşke o zamanlarda kendini korumayı bilseydin...

"Huhh! Peki öyleyse, neden ağladın?" Dedi.

Anlatcak mıydım? Hayır tabikide. Daha iki gün önce tanıştığım birisine hayatımı mı dökecektim? Ne diyecektim? 'sevdiğim çocuğun evinde bir kız vardı.' falan mı? Puahahah! Düşüncesi bile komik!

"Anlatmak istemiyorum. Lütfen bu düşünceme saygı duyun." Dedim ve kapıyı gösterdim.

Soğuk bakan gözleri ile üşüdüğümü hissettim. Biraz daha bu bakışlarla yüzümü inceledi ve odadan çıktı.

Şimdi benim tek ihtiyacım olan Edaydı. Hemen telefonumu çıkarıp onu aradım ve balkona çıkıp bir sigara yaktım.

"Alo! Noldu lan gece, gece?" dedi Eda telefonu açınca.

YARA İZİ  (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin