Oğuz'un söyledi şeyle fazla şok olmamıştım açıkçası. Tahmin ettiğim ve kendimi hazırladığım bir durumdu
"Abim telefonla konuşurken duydum."
"Demek öyle."
"Hmhm. Bana seni tanımadığımı söylemiştin. Yalan mıydı?"
"Hayır."
"Ama seni tanıyorum."
"Sadece ismimi biliyordun Alya. Sen beni tanımıyorsun... Peki tanımak ister misin?" Tanımak ister miyim? Neden istemiyim? Neden isteyim?
"Olabilir." Dedim çekinerek. Bana doğru gelmeye başladı. Bende geri geri adımladım. Sırtım duvara yaslanınca kaçacak yer bulamadım. Oğuzda dibime geldi ve tek elini yan tarafıma yasladı. Kapı açılınca hemen kolunun altından kaçtım. Adaldı. Kaşlarını çatarak bize baktı ve koşmaya başladı. Vii. Kız bizi sobeleyecek yaa!
"Oğuz koş! Bizi sobeliycek." Dedim ve Oğuz'u kolundan çekiştirerek koşmaya başladım.
"Tamam Alya." Dedi ve kolunu benden kurtarıp arkamdan koşmaya başladı. Biz gidene kadar Adal bizi sobelemişti. Birkaç tur oynadıktan sonra sıkıldık ve salona toplaştık.
"Bil bakalım oynayalım mı?" Dedi Lâl. Herkes onaylamıştı. Takımları oluşturduk. Akif, Buğra ikilisi odalarına kaçmıştı iş için.
Lâl, Eda, Ece, Fulya, ben; kızlar takımıydı.
Abim, Adal, Aden, Oğuz, Bora; Erkekler takımıydı.
İlk önce Lâl ve Abim eşleşti. İkiside kağıtalara yazdığımız isimlerden rastgele seçti. Gözlerini kapattılar ikisininde anlına kağıtları bantladık.
Lâl'e Kıvanç Tatlıtuğ çıkmıştı.
Abimede kendisi çıkmıştı.
"Hanımefendilere öncelik." Dedi ve eli ile Lâl'e söz hakkı verdi abim.
"Tamam. Mmm... Nereliyim?"
"Nereli olduğunu bilmiyorum ama Türksün."
"Üç soru hakkımız vardı değil mi?"
"Aynen."
"En çok ne diye anılırım?"
"Genç kızların sevgilisi."
"Kıvanç Tatlıtuğ!" Dedi Lâl yerinde zıplayarak.
"Kolaydı." Dedi abim.
"Hadi bakalım sende." Dedi Lâl ve Abim başladı.
"Mesleğim ne?"
"Şirket yönetiyorsun fakat ne üzerine bilmiyorum."
"Peki. Türk müyüm?"
"Evet."
"En sık yaptığım hareket?"
"Onu bilmiyorum başka bir şey sor."
"O kişi burada mı?"
"Evet."
"Göktuğ Demir. Yani ben?"
"Evet."
Sıra Eda ile Adala geçmişti.
Edaya Recep Tayyip Erdoğan çıkmıştı. Kendimi tutamayıp güldüm.
Adala Kemal kılıçdaroğlu çıkmıştı. Bunu görünce daha çok güldüm. Herkes gülüyordu.
"Ben başlıyorum." Dedi Eda. Aden onu başı ile onayladı.
"Mesleğim ne?"
"E bildi amk!"
"Mızmızlanma! Söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA İZİ (DÜZENLENECEK)
TienerfictieYüzünüzde kocaman bir yaranız olsa ve herkes size tiksinir gözlerle baksa nasıl hissedersiniz ? Ben hiçbir şey hissetmiyorum... çünkü bu bakışlara çok küçük yaşta alışmak zorunda kaldım... Bu hikâye yarışçı bir kız ve yıllar sonra tanıştığı ailesini...