Bilinmeyen bana benden hoşladığını söylemişti. Tamam bunun farkındaydım ama ne bilim ilk defa böyle bir şey yaşıyordum ve açıkçası ne cevap vereceğimi bilemiyordum.
Abimin yanına gittim. Oğuz bizi beklemeden çıkmış dediklerine göre. Buğra kendi arabasına bindi bizde kendi geldiğimiz arabaya bindik.
Eve gelince kendimi hemen duşa attım ve üstümü değiştirip harkulade pijamalarımdan giydim.
Acıktığım için aşağıya indim. Mutfağa girdim. Geçen sefer Bora'nın gösterdiği çekemeceden noodlları buldum ve kaynaması için ocağa su koydum. Su kaynayınca noodları suya attım. Hazır olunca tabağa aldım ve masaya oturup yemeye başladım.
Yemeğimi yedikten sonra yukarı çıktım. Acaba abim neredeydi? Odasına baktığımda yoktu. Salonda da yoktu. Balkona çıktığımda bahçede olduğunu gördüm. Balkon alt katta olduğu için atladım ve yalın ayak çimenlerde yürümeye başladım. Ayaklarımı altı gıdıklanıyordu. Abimin arkasından yavaş yavaş gittim. Telefonla konuşuyordu.
"Oğuz kes artık şu işi." Dedi abim. Bizim Oğuzdan mı bahsediyordu? Sanmam. Doğru düzgün tanışmıyolar bile.
"Oğuz! Sinirlenmeye başlıyorum. Sana Alyadan uzak dur dedim. Artık onun yanında ben varım ve senin koruma ihtiyacı yok farkındaysan!" Lan! Yok bee oğlum başka oğzudur o! Allah için bir sürü oğuz var koca İstanbul'da! Tesadüftür. Dimi. Tesadüftür. Yani umarım öyledir.
Telefonu kapatınca abim ona seslendim.
"Abi?""Alya? Ne yapıyorsun burada?"
"Seni arıyordum."
"Kiminle konuşuyordun?"
"Boşver abim şirketle ilgili." Kafamı salladım. Beraber eve geçtik. Salona geçtim ve oturdum. Abimde odasına gitti.
Alya: Selam Oğuz!
Alya: yakalandınnn!
Mesajlarım tek tik gidiyordu. Büyük ihtimalle hattı takılı değildi. Ona ondan haberim varmış gibi yapacaktım. Böylelikle bizim Oğuz mu yoksa başkası mı anlayacaktım.
.....
Akşam olduğunda yemek için abimle beraber aşağıya indik. Sessiz bir yemekti. Yemeği yedikten sonra hepimiz salona geçtik.
"Oğuz ve Eceler gelicek baba." Dedi Aden. Oğuz gelmesin yaaa!
"Fulyada gelicek mi oğlum?" Göz ucuyla Akife baktım. Oda bana bakıyordu. Fulya götüne girsin Akif!
"Evet baba."
"Heh iyi tamam. Şoför gönderim mi?" Kendi kızını gecenin bir yarısı eve aldırtmayan adam bu lafları nasıl söyleyebiliyor aklım almıyor!
"Yok baba yola çıkmışlar. İki dakikaya ordayız dedi."
"Heh! Tamam oğlum."
Viii. Kız ne bu Fulya sevgisi yaa? Yeter ulan. Fulya, Fulya, Fulya. Valla bu adamın elinde olsa hiç zaman kaybetmeden Fulyayı eve getirip yerleştirecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA İZİ (DÜZENLENECEK)
Teen FictionYüzünüzde kocaman bir yaranız olsa ve herkes size tiksinir gözlerle baksa nasıl hissedersiniz ? Ben hiçbir şey hissetmiyorum... çünkü bu bakışlara çok küçük yaşta alışmak zorunda kaldım... Bu hikâye yarışçı bir kız ve yıllar sonra tanıştığı ailesini...