21

6.2K 356 24
                                    

Konum kocaman bir binanın önünü gösteriyordu. Gelmiştim ama girmeye çok korkuyordum. Girsem ne diyecektim ki?

En sonunda cesaretimi topladım ve binaya girdim. Girişte oturan görevlinin yanına gittim. "Merhabalar ben Göktuğ Demir ile görüşmek istiyordum." Dedim. Yıllar sonra ilk defa ismini söylemiştim.

"Göktuğ beyin haber var mı? Yada randevunuz?" Olumsuz anlamda kafamı salladım. Acaba abim bu şirkette ne iş yapıyor. Bide sahibi falan çıkıyormuş! Yok be Alya abartma! Yedi yılda şirket kurulur mu?

"O zaman sizi içeriye alamayacağım maalesef."

"Bakın ama bu çok önemli bir konu! Siz ona Lotus geldi deyin o tamam der."

"Hanımefendi randevusuz almıyoruz. Lütfen zorluk çıkartmayın!"

"Bakın siz Lotus deyin alır o!" Kadın bir anda ayağa kalkınca kaşlarımı çatarak ona baktım. Onun baktığı yere dönünce onu gördüm... Abimi. Yanında çok güzel bir kadın vardı. El ele tutuşuyorlardı.

"Merhaba Göktuğ bey." Dedi daha yeni konuştuğum kadın.  Abim başını bu tarafa çevirdi kadına başı ile selam verdi. Gözleri bana hiç değmeden başını çevirdi ve yürümeye devam edip binadan çıktılar.

Bende hemen arkalarından binadan çıktım. Abimi yıllar sonra görmüştüm. Çok farklı duygular yaşıyordum şu an. Binanın önünde duran boş bir taksi görünce koşup atladım.

"Öndeki arabayı takip et!"

"Ne diyon abla!"

"Ben ajanım dediğimi yap!"

"Devlet askeri misin?"

"He he!" Adam radyoyu açtı ve önümüzdeki siyah arabayı takip etmeye başladı.

Yaşasın ırkımız
Çine bedel kırkımız
Söylenir türkümüz
Çağlardan çağlara

Adamda bağırarak şarkıya eşlik etmeye başladı. Önümüzdeki araba durunca amcada durdu. Ona cüzdanımdan para çıkarttım. Uzattığımda adam almadı.

"Abi al."

"Yok istemem."

"Niye abi?"

"I-ı."

"Yemez abi korkma!"

"İn lan!" Abinin bir anda bağırması ile hemen indim.

Abim yanınaki kız ile şık restoranttan içeriye girdi. Bende arkasından girdim. cam kenarında bir masa tercih ettiler. Bende hemen iki masa ilerisine onları görebileceğim bir yere geçtim. Yanıma garson gelince sadece su sipariş ettim. Onlarda sipariş vermişti.

Asıl sorun şimdi ne yapacağım? Bir anda masalarına gidip otursam ne yapabilirler ki!? Galiba bunu yapıcam.

Bütün cesaretimi topladım. Suyun parasını masaya bıraktım ve ayağa kalktım. Onların masalarına doğru gitmeye başladım. Adımlarımı daha da hızlandırdım ve masalarına geldim. Diğer masadaki boş sandalyeyi çekip oturdum.

"Hayırdır!?" Tamam, abimden böyle bir tepki beklemiyordum ama beni tanımaması gayet normaldi. Sonuçta en son birbirimizi yedi yıl önce görmüştük ve o zaman yüzümdeki yara yoktu.

"Tanımadın mı?"

"Sence?" Dedi ve beni süzüp devam etti. "Kimsin!?"

"Lotus..." Sesim çok kısık çıkmıştı ama duyduğuna emindim. Kaşları çatıldı. Bir şey demek için ağzını açıyordu ama sürekli geri kapatıyordu. Ne diyeceğini bilemiyordu. Bende nefesimi tutmuş heyecanla ona bakıyordum. Tamam hadi artık sarılalım!

YARA İZİ  (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin