Yüzünüzde kocaman bir yaranız olsa ve herkes size tiksinir gözlerle baksa nasıl hissedersiniz ?
Ben hiçbir şey hissetmiyorum... çünkü bu bakışlara çok küçük yaşta alışmak zorunda kaldım...
Bu hikâye yarışçı bir kız ve yıllar sonra tanıştığı ailesini...
Sabah kolumun deşilmesi ile huysuzca kıpırdandandım. Gözlerimi açtığımda Lâli gördüm.
"Sonunda be kızım. Hadi kahval- lan! O gözler ne?" Anladığım kadarıyla kırmızılığı hâlâ gitmemişti.
"Ne olmuş ki?" Dedim salağa yatarak.
"Kıpkırmızı olmuş!" Dedi.
"Haa! O şey ya. Dün banyo yaparken gözlerime şampuan kaçtı." Dedim.
"Emin misin?"
"Evet. Eminim." Dedim ve yattığım yerde doğruldum. Eda ile buluşmak istiyordum bugün.
"Hadi kahvaltıya o zaman."
"Ben arkadaşımla çıkmayı planlanmıştım. Akif beye söylersin." Dedim ve yataktan kalkıp banyoya girdim. Gözlerim cidden çok kötüydü. Elimi yüzümü yıkadım ve odama geçip Edayı aradım. İkinci çalışta açtı.
"Aşkımm! Günaydınnn nasılsınnn?" Dedi.
"İyiyim bebeğim sen?"
"Bendee."
"Kahvaltıya gidelim mi yaa?"
"Ayy çok iyi olur vallaa! Bu evden kurtulmak istiyordum zaten."
"Tamam o zaman nerde buluşalım?"
"Ben sizin eve gelirim ordan geçeriz. Bu evden ne kadar erken çıkarsam kâr." Kıkırdadım ve "tamamm." Deyip kapattım.
Masama oturup hafif bir makyaj yaptım. Yüzüme renk gelmesi için birazda allık sürüp dudak kalemi ile dudaklarımı çerçeveledim. Son olarta glossumu sürüp glossu çantama attım.
Makyaj yaparken biraz kirli çalıştığım için en son giyinecektim. Dolabın karşısına geçip kombin yaptım ve birde güneş gözlüğü aldım. Yoksa ölsem çıkamazdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neden bilmiyorum ama içimden gelmişti etek giymek. Gözlüklerimide takıp çantamı aldım ve odadan çıktım.
Aşağıya indiğimde Akif'in sesini duydum.
"Alya! Gel buraya." Yemek odasından geliyordu ses. O tarafa gidip kapının önünde öylece dikeldim.
"Evet Akif bey."
"Nereye?"
"Lâl'e söylemiştim... Bir arkadaşım ile kahvaltıya çıkacağız."
"Çıkamazsın."
"Pardon! Bunu kim olarak söylüyorsunuz? Babam olarak falan mı?"
"Evet! Baban olarak." Hah! Şimdi mi tutmuştu babalık damarı!? Gidip Fulyaya babalık yapsın o! Her ne kadar kabullenmek istemesemde Akif ile Fulayayı çok kıskanmıştım ve içime bir taş oturmuştu.
"Akif bey beni güldürmeyin."
"Sana gidemezsin dedim Alya!" Sertçe bağırması ile gözlerimi yumdum sıkıca ve öfkeyle nefesimi bıraktım.
