Taehyung'dan
Jungkook ile uyandığımızda saat 10'du ve annemler 30 dakikaya geliyordu...
"Bebeğim-"
"Günaydın Hyung~"
Neredeyse 10 saat uyumuştuk ve 10 saat boyunca hiç kıpırdamadan öylece yattığımızı fark etmiştim. Çünkü uyandığımızda aynı pozisyondaydık-
Bekle
O bana minicik "günaydin hyung" demiş ve galiba aegyo yapmıştı.
Peki. İyi değildim...
Anlamadığım bir diğer şeyse, neden bebeğimin sesi yeni uyanmış gibi değildi..?
"Bebeğim? Ne zamandır uyanıksın hm?"
Jungkook'dan
Ah.. sesi...
Şu anda Tae hyungun sesi fazla kalın ve çatlaktı.
Sonuna kadar sesine ölebilirdim..
"Hiç uyumadım ki Hyung."
Taehyung'dan
Ne ne ne?
'Hiç uyumadım' mı?
Ne yani? 10 saattir, üzerinde yatmama izin vermiş ve saçlarımı mı okşamıştı?
O yüzden arada uyandığımda saçlarıma konan öpücükleri ve hareket halindeki ellerini hiç kesmemişti...
"Bebeğim neden uyumadın? Aşık mısın lütfen??"
"Evet hyung! Hatta s-sana a-aş-"
Dudaklarına bastırdığım dudaklarım ile anında susmuş ve gözlerini kapatarak onu öpmeme izin vermiş, parmaklarını ensemde gezdirmişti.
Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında bir süre pembe ve şiş dudaklarına bakmıştım.
Islak ve parlıyorlardı...
"Ş-şey h-hyung... s-seni izledim v-ve saçlarını o-okşadım."
O kadar tatlıydı ki... üzerine çikolata döküp yemek istiyordum Jungkook'u.
"Hm sadece okşadın öyle mi?"
Yüzünü başka yöne döndüğünde hâlâ üzerinde yatıyordum. Çenemi, göğsüne yaslamış ve güzel yüzünü aşağıdan izliyordum.
"T-tamam b-biraz d-da ö-öpmüş o-olabilirim."
"Yerim seni güzelim.. Hadi biraz daha öp beni."
Kulağımı tekrar göğsüne yasladığımda elleri tekrar saçlarımı bulmuş ve okşamaya başlamıştı.
Saçlarıma ardı sıra konan öpücükler ile kendimden geçerken, dış kapının sesi evde yankılanmıştı.
"Teyung kalk!"
"Ne? Ne dedin sen bir daha söyle hemen."
"Kalk dedim hyung k-"
Dudaklarım, dudakları ile buluştuğunda direnmeyi bırakmış ve onu öpmeme izin vermişti.
"Taehyung? Jungkook?? Çocuğum nerdesiniz?"
Jungkook anında beni kendisinden ittiğinde yere, sırtımın üzerine düşmüştüm.
Fakat Jungkook bununla da yetinmemiş ve karnım ile kasıklarımın üzerine oturmuştu.
Siktir...
Odanın kapısının açılması ile ellerim iki yanımda, havada asılı kalmışlardı.
"Jungkook? Napıyorsun??"
"Ah bayan Kim. Şey. Taehyung beni dövdü. Ben de ağzına osurup üzerine oturdum. Özür dilerim ama kalkmayacağım."
"İyi yapmışsın çocuğum. Hadi gelin yanımızda oturun."
"Tamam bayan Kim, geliyoruz."
Annem kapıyı açık bırakarak gittiğinde Jungkook ile fısıldaşarak konuşmaya başlamıştık.
"Güzelim napıyorsun??"
"Şşh aklıma başka bir şey gelmedi özür dilerim!"
"Bebeğim senin o minik poponu çok fena ısırırım."
"Hyung-"
"Hyung deme. Artık bana hyung deme. Az önce o söylediğin minik kelimeyi hep söyle bana."
"Ş-şey. T-teyung mu?"
"Ah siktir. Kalk üzerimden."
Jungkook hızla üzerimden kalktığında bana bakmıştı.
"Jungkook. Ah siktir neden oraya oturdun ki!?"
"Acıttım mı! Özü-"
"Acıtmadın ama azdırdın!"
"N-ne?"
"Güzelim sen aşağıya in. Ben geliyorum."
"Tamam Teyung."
Siktir Jungkook giderken bunu demek zorunda mıydın?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
반 자매애 |+18|
FanfictionKim Jungkook, 16'sı bitmek üzere olan bir çocuktur. 16'sının bittiği yaz (yani bu yaz) Kim Ailesi tarafından evlat edinilir. Doğduğundan beri hep bir abisi olmasını isteyen Jungkook, Kim Ailesinin tek çocuğu olan, kendisinin de hyungu olan Taehyung'...