14 - Küvet

401 33 6
                                    

Fırsat buldukça yb atacağım demistim, atıyorum merak etmeyiin! Atacağım~!

Taehyung'dan

Beni o kadar çok özlemişti ki, arabayı sürebilmek için onu koltuğa bırakmak istediğimde inatla bana sarılmış ve daha da ağlayarak inmek istemediğini resmen haykırmıştı.

Ben de bebeğimi çokça öpüp sakinleştirmiştim.

Şimdi ise güzelim kucağımda otururken ben neredeyse otelin önüne gelmiştim bile.

"Güzelim, otele de mi böyle girelim hm?"

"Evet Teyung. Girelim~"

"Güzelim olmaz ama. Hadi in sonra odamızda istediğin kadar oturursun olur mu? Hm??"

"Ö-öpücek misin T-Teyung?"

Tanrım... hemen de gözlerini dolduruyordu.

Ellerini yanaklarına koyup tombikliklerini minicik okşamıştım.

"Güzelim~ hemen doldurma gözlerini~ tamam hadi böyle girelim."

Jungkook hâlâ kucağımdayken arabanın kapısını açarak inmiştim.

Valeye anahtarı teslim ettiğimde garipsenmemek beni şu an rahatlatıyordu.

Bebeğim yüzünü boynuma gömmüşken kalçalarından tutarak otele girmiştim.

"Kim Taehyung, rezervemiz var."

"1233 numaralı oda efendim. Buyrun, size eşlik edeyim."

"Teşekkür ederim, fakat biz hallederiz. "

"Pekala. Bir şeye ihtiyacınız olursa odanızdaki telefondan arayabilirsiniz efendim."

Asansöre ilerlediğimde kimsenin olmadığı, 5. Asansörün kapısında bekliyorduk.

Arada bebeğimin boynunu öpüyor, bel oyuntusunu okşuyordum.

Seviyordu, çünkü uyuklamaya başlamıştı.

"Uyudun mu güzelim?"

"Hm.."

Uyuyordu... güzelim benim...

Bir daha asla, asla ondan ayrı kalmayacaktım.

"Asansöre bineceğiz şimdi güzelim sonra güzelce uyuruz hm?"

"Hm~"

Boynumu öpüp kokluyordu ve bu beni benden geçirmeye yetiyordu bile...

Odaya geldiğimde kartı arıyordum ve Jungkook ise bu sırada ensemdeki saçları okşuyor, beraberindeyse nedense üflüyordu.

"Güzelim napıyorsun?"

"Uykunu getirmeye çalışıyorum Teyung."

"Güzelim sen beni öpsen bile benim uykum gelir. Kartı gördün mü?"

"Benim popomdaki cebime koydun ya Teyung?"

Siktir... o an fark etmeden aklımdaki şeyi cidden yapmış mıydım yani?

O hayal değil miydi...?

Elim, Jungkook'un arka cebine ulaştığında kartı yavaşça çıkartıp kapıyı açmıştım.

"T-Teyung~"

"Söyle güzelim."

"Duş almak istiyorum.."

"Alalım bebeğim?"

"A-ama Teyung. Ben utanırım."

"Güzelim küvette utanma lütfen. Görünmezsin zaten miniğim. Üstelik Jungkook... senin her zerrene tapıyorum güzelim. Utanma benden, ben utanacağın en son insanım. Tamam mı miniğim? Gel bakalım şimdi Teyung'unun kucağına~"

Jungkook utanıp başını eğse de onu kucağıma alıp banyoya ilerlemiş ve küveti su ile doldurduktan sonra iyice köpürtmüştüm.

Jungkook'u kucağımdan indirdiğimde çıplak, minik ayakları zeminle buluşmuştu.

"Güzelim şimdi senin üzerini çıkartacağım tamam mı?"

"T-tamam T-Teyung. A-ama l-lütfen h-hızlı ol. U-utanıyorum birazcık..."

Kıkırdamış ve bebeğimin burnunun ucunu öpmüştüm.

Tişörtünün eteklerinden tutup yukarıya kaldırdığımda hızla çıkartmıştım.

Tanrım... bembeyazdı...

Jungkook'dan

Eşofmanımın lastiklerinden içeriye Teyung'un parmakları sızdığında titemiştim.

Gözleri hayranlıkla bakarken göğsüme, ben utanıyordum..

Eşofmanım, dizlerimden düştüğünde üzerimde yalnızca baksırım kalmıştı ve ben, utançtan ağlamak istiyordum...

"Güzelim utanacaksan ben arkamı döneyim hm?"

Ellerini, baksırım üzerinden kalçalarıma koymuşken söylediği şey ile utanmış ve hızla, önümde çömelmişken kucağına atlayıp boynuna sarılmış ve yüzümü gömmüştüm esmerliğine.

"Güzelim?"

"T-teyung. H-hızlı ol tamam mı?"

Taehyung'dan

Söylediği şey, beynimden vurulmuşa dönmeme sebep olurken zaten kalçalarında olan ellerimi baksırının calvin klein yazan lastiğine çıkartmış ve hızla indirmiştim.

Tanrım.... çok yumuşacıktı...

Yüzü hâlâ boynumdayken bakmadan bebeğimi belinden tutup köpük dolu küvete bırakmıştım.

Arkamı dönüp hızla ben de soyunduğumda önüme gelen saçlarımı düzeltip bebeğimin arkasına oturmuştum.

Bacaklarıma tutunarak geriye gelip sırtını göğsüme yaslamıştı.

Ellerimi karnı üzerinde birleştirdiğimde gülümsediğini ve sonra da kıkırdadığını duymuştum.

"Noldu güzelim?"

"Teyung... ş-şey.."

"Söyle bebeğim. Çekinme miniğim benim."

Saçlarını öptüğümde kendisini bana sürtmüş ve o minik sesiyle konuşmuştu..

"Teyung. Fantezilerin var demiştin ya..."

"Hm?"

"Buydu işte..."

"N-ne? Neydi güzelim?"

"Otel, banyo, küvet... ve sen Teyung... sen ve Küvet..."

반 자매애 |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin