Taehyung'dan
"T-teyung b-benim t-tuvaletim g-geldi..."
Ben henüz sakinleşememişken gelip bana, 'tuvaletim geldi' diyordu...
Kafayı sıyırmak üzereydim...
Onca güzel dakikalardan sonra, tuvaleti geliyordu...
Onca güzel dakikalardan sonra...
Siktir..
"T-tamam güzelim. İlk benzinliğe gireceğim. Tamam mı?"
"T-tamam Teyung ama... ş-şey ben dayanamayacağım galiba."
"Güzelim aklını dağıt."
"Nasıl?"
"Um... tekrar yapmak ister misin?"
Muzipçe gülümsediğimde omzuma minicik yumruk atmıştı.
"Of ya Teyung! Ne azgın çıktın sen de!"
"Güzelim mevzu sen olunca azgın olmamak elde değil~"
Jungkook'dan
Gülümseyerek söylediği şey sonrasında direksiyondaki sol eli elimi tutup minicik okşamıştı.
Utandığımda ne demek istediğini anlamış ve hemen kaşlarımı çatarak bana pişkince sırıtan yüzüne bakmıştım.
"Hey! Beni sadece seni çekmem için mi kullandın?!"
"Hayır güzelim. Senin dudakların benim asıl yükselme sebebim. Senin minik, bana çipilce bakan kocaman gözlerin asıl yükselme sebebim. Senin hokka burnun benim yükselme sebebim. Senin kıvırcık kirpiklerin benim yükselme sebebim. Senin minik, bana gülümseyen ağzın asıl benim... siktir yükselme sebebim. Jungkook... sen, her şeyinle benimsin."
Söylediği şeyler kabimi gıdıklandırırken elini daha sıkı tutmuş ve başımı eğmiştim.
"Güzelim bak, şurada benzinlik var. Oraya gireceğim sen de hemen tuvalete koş tamam mı miniğim?"
"T-tamam Teyung."
Araba durduğunda benzinliğe nasıl koşup da tuvalete girdiğimi hatırlamıyordum bile...
Anlaşıldı... 20 dakikaya anca çıkardım ben...
Taehyung'dan
Jungkook bir tavşan gibi tuvalete koştuğunda arkasından gülümseyip arabayı park etmiştim.
Jungkook, 20 dakikaya anca çıkardı.
Bu yüzden ben de market kısmında gezinmeye ve yolluk bir şeyler almaya koyuldum.
Tuzlu şeyleri almam bittiğinde, geriye tatlı kalmıştı.
Derken, gözüme çarpan muzlu pudingler ile gülümsemiştim.
Aklıma o gün gelmişti...
Kapısını açıp, ağzındaki kaşık ile bana nasıl far görmüş tavşan gibi baktığını yine hatırlamıştım...
O an bile, o kaşık olmak istemiştim.
Tanrı şahidim olsun ki bu kadar güzel bir çocuk beklemiyordum...
Muzlu pudinglerden 2 tane alıp, çileklilerden de 2 tane aldığımda kasaya ilerlemiş ve 4 tane de Plastik kaşık almıştım.
Elimdeki poşetleri arabaya bırakıp Jungkook'u beklemeye başladım.
Az sonra arabaya doğru koşan bir minik gördüğümde gülümsemiştim fakat o gülmüyordu.
"Güzelim?"
"Teyung gaza bas."
"Güzelim noldu?"
"Teyung.. ben musluğu kırdım..."
"Ne?"
"Teyung valla elimde kaldı! Geri de sokamadım! Kaldı elimde! Ben de yere bırakıp kaçtım! Sular fışkırıyordu!!"
Kahkahamı tutamadığımda Jungkook sağ koluma ardı sıra vurmaya devam ediyordu.
En sonunda gülmem ciddileştiğinde onu kucağıma alıp koltuğu biraz geriye çekmiştim.
Bacaklarını belime, kollarını ise direkt boynuma sarmıştı.
"Beni 80 defa öpersen inanırım."
Jungkook gülümsemiş ve ensemde onayan parmaklar beni hızla kendisine çekerek öpmeye başlamıştı.
Dudaklarının bu kadar yumuşak olması beni deli ederken, fark etmeden penisim üzerinde sürtünmesi ise beni bitiren tek şeydi.
En azından şu an....
Sevişin de biz de kurtulalım. Hadi sevişicez inşallah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
반 자매애 |+18|
FanfictionKim Jungkook, 16'sı bitmek üzere olan bir çocuktur. 16'sının bittiği yaz (yani bu yaz) Kim Ailesi tarafından evlat edinilir. Doğduğundan beri hep bir abisi olmasını isteyen Jungkook, Kim Ailesinin tek çocuğu olan, kendisinin de hyungu olan Taehyung'...