11 - Bangtan

372 29 5
                                    

Taehyung'dan

Çalan kapı ile Jimin gittiğinde, Jungkook utanarak yüzünü eğmiş ve kendisini, altımdayken yatağa gömmüştü.

"Teyung! Bir daha asla yüzüne bakamayacağım!"

"Ne? Bebeğim saçmalama hadi gel bak hyungların geldi. Jimin şimdi kesin Yoongi'nin yanında ölüyordur."

Bebeğimi elinden tutmuş ve odadan çıkartmıştım.

Tanrım... minicik eli vardı.

Hâlâ diğer eli yüzünü kapatırken salona giriş yapabilmiştik.

Tüm herkes bize baktığında, yerde yatan Jimin'i daha yeni fark etmiştik.

"JİMİN!"

Jungkook elimi bırakmış ve resmen Jimin'e atlamıştı.

Onu sarsarken de söylenip duruyordu.

"Naptınız ona!? O Yoongi bir atak yapmadıkça bayılmaz ki!? Noldu anlatın lütfen?! Namjoon hyung!"

"Jungkook... Yoongi yanağını öpmek istedi. Ama Jimin yüzünü dönünce-"

"JİMİN! KALK! ÇABUK KALKKK! OLM OLMUŞSUNUZ LAN KALKSANA!"

*Yazar'dan

Jungkook, yerde sırıtarak yatan Jimin'i tekmelediğinde Jimin böğrünü tutarak kalkmıştı.

"Hayvan öyle vurulur mu!"

"Git yavuklunun yanına otur."

Jungkook minikçe ilerleyip salona göz atmıştı.

Oturacak yer olmadığını görünce Taehyung'un tam önünde durdurmuştu minik adımlarını.

Taehyung ona sorgularcasına baktığında, arkasını dönmüş ve popişini sallaya sallaya koltuk ile Taehyung'un arasına oturmayı başarmıştı.

Taehyung, böyle çok sıkıştıklarını fark edince, Jungkook'u koltuk altlarından tutmuş ve hafifçe kaldırarak tekli koltukta kendisi iyice yerleşmişti. Jungkook'u ise bacakları arasına yerleştirdiğinde işte şimdi sırtını göğsüne yaslayabilir, ellerini karnında birleştirerek ona sarılabilirdi.

"Taehyung? Hayırdır?"

"Yoongi? Asıl sana hayırdır?"

"Tamam kısa kes."

"Sen de."

Bu kısa sohbet bittiğinde Hoseok ilk söze girmişti.

"Buraya söz yazmaya gelmedik mi? Neden hâlâ savsaklıyoruz?"

Herkes onayladığında yerlerinden kalkmışlar ve yerde yatan Jimin'in üzerinden atlayarak kayıt odasına gitmişlerdi.

Jimin ise onlar gittiğinde hemen yerden kalkmış ve koltukta bacak bacak üzerine atarak oturmuştu.

"Öpüştük."

"Biliyorum Jimin! Sadede gel!"

"Ya şey işte. Of duydun sen de! Ne soruyorsun ki!"

"Ehehe hoşuma gidiyor."

"Gel bak sana ne göstericem."

Jungkook yerinden kalkarak Jimin'in yanına oturmuş ve telefondan göstereceği şeye odaklanmak için başını Jimin'in omzuna yaslamıştı.

Bu hareket ile yumuş yumuş olan Jimin, Jungkook'un saçlarını okşayıp minikçe öptüğünde o kalın sesi duymuşlardı.

"Hey..?"

Jungkook hemen kapıda dikilen Taehyung'a baktığında yerinde dikleşmişti.

"Ayrılın. Benim de sinirlerimi bozmayın."

Taehyung geri gittiğinde Jimin saygılıca elindeki, saçları düzensiz kesilen, eteği ve üzerindekileri yırtılan, ve ağlayan kızı göstermişti.

"Şu şırfıntı var ya? Hani bu yaşta okuldaki herkese sürtüklük yapıp okulda 1 numaralı orospu olan şırfıntı? Hatta sana da teklif etmişti ama sen o şeyin ne olduğunu sorunca senin ezik olduğunu düşünüp bana dönmüştü? Hani ben de gay olduğumu söyleyince bi daha bize sümük atmamıştı. Hatırladın mı o paçozu?"

"Hm hm! Hatırladım! O orospu bu mu?"

"Bebeğim sen küfür etme. Bir yerden hyungun fırlarsa korkudan altıma sıçarım."

"Tamam tamam. Nolmuş ona?"

"Ha! O arka sokakta okulun sahibinin kızı tarafından iyi bir hırpalanıyordu. Sevgilisine seks mi teklif etmiş ne. Ayol daha 11e gidiyorsun bu ne hız ya?"

"Ay konuşmaya bile değmez şu çiyanı."

"Aynen bebeğim bize ne zaten. Eee? Sizden naber?"

"Jimin. Sen bizi boşver de cevap ver. Sevgili misiniz?"

"Off bilmiyorum Kookie~ yanlışlıkla oldu zaten o benimle olm-"

"Jimin? Güzelim bana bardakları gösterebilir misin?"

"Olurmuş Kookie~"

Jimin topuklayarak mutfakta kendisini bekleyen Yoongi'nin yanına gittiğinde Jungkook da kayıt odasının kapısını çalmıştı.

İçeriye girdiğinde, ) şeklindeki masada oturan 4 beden ile kısaca bakışmış ve Taehyung'un oturduğu sandalyenin yanında durarak ellerini arkasında birleştirmiş ve sallanmış, kelimelerini bilerek uzatarak da konuşmuştu.

"Napıyorsunuzz~~"

Taehyung bebeğinin tatlılığı karşısında dayanamamış ve onun minik elinden tutarak odadan çıkartmış, hâlâ elini tutan minik bedeni kapı ile arasına almıştı.

Kayıt odası zaten ses geçirmez ve ses  almazdı, rahattı o yüzden.

"Jungkook. Yerim seni."

"Hy-"

Taehyung dudaklarını Jungkook'un dudakları ile buluşturduğunda kısa bir süre sonra merdivenlerin oradan gelen bir öksürük sesi ile ayrılmışlardı.

"Bölüyorum, ama odaya gireceğim?"

Taehyung bebeğini de çektiğinde Yoongi'ye bakmış ve odaya girdiğinde bebeğini öpmeye devam etmişti.

Kısa bir süre sonra onu rahat bıraktığında Jungkook utanmış ve resmen Jimin'e ulaşmak adı altında salona koşmuştu.

Taehyung bebeğinin arkasından gülmüştü minikçe. Umursamadan kayıt odasına girdiğinde ) şeklindeki masada oturan bedenlerin hepsi ona bakmış ve kahkaha atmışlardı.

"Ne?"

"T-tae!"

"Noldu amına koyim ne gülüyorsunuz?"

"T-tae-"

"Ne Jin ne?!"

"D-dudakların k-kıpkırmızi! V-ve şişmişler!"

Taehyung ilk defa utanmış gibi hissetti.

Onun için şu andan daha rezil bi an yoktu...

반 자매애 |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin