I Want to Sin Everytime I am with Him

144 19 196
                                    

⚠️ T/W : Bölümde smut var ⚠️

🎶Bölüm şarkısı: Stargirl Interlude/Lana Del Rey 🎶

***

Akşam usulca çöktü ve sabahın tatlı esintisi güçlü kuzey rüzgarlarına dönüştü. Güneş ufukta kaybolup gecenin pelerinine teslim olurken günün aktivitelerinden yorgun düşen sorumlu öğretmen gelişen olaylardan habersiz, gençleri kendi hallerine bırakarak çadırına çekildi. Geride kalan bir grup öğrenci hava gittikçe soğuyunca büyük bir kamp ateşi yakmak için birlik oldular.

"İyi bir kamp ateşinin sırrı sadece odun değil, aynı zamanda taşların yerleşimidir." Belirtti Louis kalabalığa. Sandalyesinin dibindeki çimlerde oturan Harry ona yardım ederken Louis de bir taraftan odunların etrafına taşlarla daire çiziyordu.

"Oh! Gerçekten mi? Sırrın odunların üzerine bolca alkol dökmek olduğunu sanıyordum." Yanıtladı Harry. Mavi gözlü oğlana kucağındaki taşlardan birini daha uzattı.

"Fena fikir değil ama sana bu konuda yardımcı olmamı istiyorsan alkolü benle paylaşman gerekecek." Dedi Louis.

"Anlaştık! Bu kolaydı." Gülümsedi.

"Bay Gill de tam salak çıktı, çadırı o kadar uzak ki istediğimiz her boku yiyebiliriz!" Lafa atıldı Niall sevinçle.

Louis yerinden kalkıp odunları dikey şekilde birbirine sabitledi. Eline aldığı dalı çakmakla aleve verip diğer odunların üstüne yerleştirdi ve belli bir açıyla üfledi. Yaptığı yanlış hamle ateşin püskürmesine sebep olmuştu. Alevler çimlere saçıldığında Harry'nin hızlı müdahelesiyle büyümeden söndü.

"Louis'in ateşle oynamasına izin vermek kimin fikriydi?" Sordu Liam.

"İzne ihtiyacım yok, Liam. Bu grubun en sorumlu kişisi benim."

"Az önce resmen orman yangını çıkarıyordun."

"Evet ve bunun sorumluluğunu alıyorum."

Tekrar deneyip sonunda başarılı bir şekilde ateşi alevlendirdiğinde kalabalıktan büyük bir alkış koptu. Islık çalıp çığlık atarak sevindiler. Louis Niall'ın kırmızı plastik bardağındaki vodkalı karışımdan büyük bir yudum aldı ve havaya doğru uzatıp memnuniyetle sırıttı.

"Kamp ateşimiz de kurulduğuna göre parti başlar!" Dedi Liam. Sandalyesinin kenarına sabitlediği gitarını eline alıp bir şarkı mırıldanmaya başladı.

"Payno, istek alıyor musun?" Sordu Louis.

"Tabii. Ne istersin?"

"Lütfen, bu işkenceye bir son ver." Louis'in kinayeli ses tonu ve mimiksiz suratı etraftakileri güldürdü.

"Liam'a biraz kibar olmayı mı denesen?" Sordu Harry. Bir yandan da elden ele marşmelov şekerlemelerini dolaştırıyordu.

"Onun kelime darcığında kibarlık diye bir kelime yok Harry. Zorlama."

"Hala nefes aldığına göre ben gayet kibarım." Dedi Louis.

"Bak!" Dedi Liam. "Eşşek hoş laftan ne anlar?"

 "Eşşek hoş laftan ne anlar?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lost In The Same Jungle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin