22. Bölüm

16.8K 972 185
                                    

Akgün ile en son buluşmamız üzerinden iki hafta geçmişti ve ben onu çok özlemiştim. Normalde bir şeyler yapmak üzerine anlaşmıştık geçen hafta sonu ama bu aralar sürekli olduğu gibi yine işi çıktığı için iptal etmek zorunda kalmıştık. Tam olarak bilmesem de önemli bir dava varmış yakından ilgilendiği ve bir sonuca varana kadar yoğunluk yaşayacak gibi görünüyormuş.

Ve dün itibariyle soruşturma kapandığı için bu akşam kutlama amaçlı bir yere gidecektik. Tam olarak neresi olduğunu bana söylemese de beğeneceğimi ısrarla belirtmişti. En de Akgün dediyse vardır bir bildiği deyip susmuştum. Saat altıda almaya gelecekti, şu an saat dört buçuktu ve ben hâlâ ne giyeceğimi seçmemiştim.

Genel olarak sportif bir tarzım vardı, kişiliğim kıyafet tarzıma da yansımıştı. Rahat giyinmeyi seviyordum ve alışmıştım fakat Akgün'ün yanında öyle giyinmek istemiyordum. Yani öyle giyinmekten kastım, fazla önemsemiyormuşum ve baştan savma olmuş gibiydi kombinlerim. Bunun yerine daha şık ve belki biraz daha ciddi giyinebilirdim. Bu düşüncemi Akgün'e söylesem biliyordum ki bana kızacak ve yanında nasıl rahatsam öyle olmam gerektiğini söyleyecekti fakat ben onun yanında küçük bir kız çocuğu gibi durmak istemiyordum. Yanına yakışan güzel bir kadın olmak istiyordum. Bu istediğim nereden geliyordu pek bir fikrim yoktu açıkçası, Akgün'ün beni her türlü beğeneceğini biliyordum zaten ama yine de engel olamıyordum. Belki de yanına yakışmamaktan korkuyordum.

Kafamı iki yana sallayarak kendimi şu anki problemime odakladım. Ne giyeceğimi seçmem gerekiyordu.

Çoğunlukla sweat olan kıyafetler üzerinde elimi gezdirirken şu anki havaya uygun çok kalın olmayan beyaz örgülü kazağı elime aldım, altı için de düz siyah bir kot pantolon alıp dolap kapağını kapattım. Kıyafetleri yatağımın üstüne bırakıp daha bir buçuk saat olduğu için dul almaya karar verdim.  

Duş alıp banyodan çıktıktan sonra ise zaman su gibi akıp gitmişti.

Loverman: Hazır mısın ufaklık?

Loverman: On dakikaya kradayım.

Siz: İniyorum beş dakikaya ben de

Siz: Ama bir şey soracağım

Loverman: Sor

Siz: Nasıl bir yere gideceğiz bak ona göre üstümü hâlâ değiştirme imkanım var

Loverman: Nasıl giyindin

Siz: Günlük

Siz: Yani benim için pek günlük değil de

Siz: Normal insanlar için gayet sıradan ve günlük

Loverman: Tamam o zaman gayet uygun giyinmişsin

Loverman: Biz de günlük ve sıradan bir yere gideceğiz zaten.

Siz: Tamam o zaman

Siz: Aşağıda görüşürüz

Loverman: Görüşürüz bebeğim

BAŞSAVCI || Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin