Hayatın tam ortasında yalnız başına kaldım hep. Kalbe inen o acının terleyen yüzünü gözlerimle gördüm. Etrafıma baktığımda anlatacak hiç kimse yoktu. O acıyı işleyen ruhumdan atmam için ne yapmalıydım hiç bilmiyordum. Belki de birine anlatmadan geçmeyen bir şeydi bu. Fakat anlatamadım. Her anımda taşıdım onu içimde. Milyarlarca insan, içimde bu acının beni her gün nasıl yıktığını bilmiyordu. Gece yanı başımda beni uyandıran da uyutmayan da bu debdebeli acıydı. Boğazımda kalan ekmeğin sebebi de oydu keza...
Yıllar boyunca taşıdım onu içimde. Öylesine sahiplendim ki o acıyı zamanla alışmaya başladım. Acının ruhumla hemhal oluşunu günbegün izledim. Alıştım. İçimde büyüyen bu acının benim bir parçam haline gelmesine alıştım. Bir acı sevilir mi bilmiyorum fakat içimde bırakıp anlatamadığım her şeyin bir parçam olduğuna zamanla alışmak zorunda kaldım. O acıya alışmak zorunda bırakıldım.
Hayatın tam ortasında o acıyla beraber yaşıyorum şimdi. Çünkü insanlardan gördüğüm kötülüğü onların bıraktığı bu keskin acıdan görmedim...
