Çok şiir yazdım. En güzellerini maviye bakarak yaşattım kağıtlarda. Her veda için bir kalem tükettim kalbimde. Hayatın bana nereden ve nasıl dokunup bir yol çizeceğini anlamam için acılara gark olmam gerekiyordu. Oldum da. Kurşundan çok daha parçalayan ayrılıklarla tanıştım. Her türkü dinlediğim de o acının karanlık yüzüyle baş başa kaldım. İnsanın acılarını en çok türküler gösterirmiş çünkü. Bu dünya da gerçekleşen her eylemin bir sebebi olduğunu biliyor musunuz? Evet acının bile. Hatta en zorlandığımız ayrılıklar da dahildir buna. Bu sebepleri belirme konusunda da en büyük iş insana düşüyor. Ya bu yolda çiçek yetiştiren biri olursunuz ya da o çiçekleri ezen kötü insanlar olursunuz. Bu bir seçimdir ve kader sizin seçiminiz doğrultusunda hareket eder. Olgunluk yaşınıza ulaşmanız için acı çekmeniz şarttır bu yüzden. Duvarlar arasında kalıp acılarınızla barış sağlayamazsınız. Kül olan kalbinize şifa veren vereceğiniz mücadeledir. Sevmekte tükenmeyen bir can, solmayan renkler vardır. Siz yine sevin. O size nefes olur ve tekrar yaşatır.
-Cihat