Bölüm 14 Solan Umutlar

825 97 52
                                    


Yaşayanlar
Yaşamayanlar
Yaşayamayanlar

YaşayanlarYaşamayanlarYaşayamayanlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♟️Bölüm 14♟️

Solan Umutlar

Yemin; bir şeyi yapacağına veya yapmayacağına dair, genellikle kutsal kabul edilen bir varlık üzerine verilen söz.

"Birlikte gidemeyiz sanırım?"

" Evet. Burası kişiye özel açılıyor. Elini sarmaşığa bastırsan yeter. Önden buyur lütfen." Dediğinde beni arkasında bırakmayacağını anladığım için gülümsedim. O da bana gülümsedi. Bu duygu tıpkı sıcacık bir sarmaşık gibi benliğimi sardı.

Elimi sarmaşığa koyar koymaz geçit açıldı ve bir an sonra içerideydim. Ve asıl büyü buradaydı...

♟️

Geçitten içeri girdiğim an safir renginde ışıldayan kelebekler dört bir yanımı sardı, parıldayan renginin mükemmelliği yetmezmiş gibi kanatlarını çırptığı her yere peri tozu bırakıyorlardı.

Büyülenmiş gibi etrafı izlerken saniyeler sonunda Arat'ın varlığını yanımda hissettim. "Çok güzeller değil mi?" diye sorduğu soruya gözlerimden kalp çıkartarak cevap verdim. "Muhteşemler."

Gerçekten tam bir özel ruh hayvanları adlı derse yaraşır bir bölge ve sunumdu. Kelebeğin safir kanadına aşık olmuştum. Beynimdeki uğultu artarken kısa bir an kaşlarımı çattığımda bir tanesi omuzuma kondu. "Bölgemize hoş geldin Yargı Yargıcı."

O ses kelebekten çıkmıştı değil mi? Sanırım kelebek de duyduğum hayvan sesleri arasındaydı. Ve yine sanırım bütün hayvanların sesini duyuyordum. Bir özelliğim de hayvanlarla aramda olan bağdı. "Hoş buldum." diye fısıldadım. Herkes dört bir yana dağılmış olsa da duysunlar istemedim. Köşede denk geldiğim Feris ise aşırı mutluydu. Kanatları çıkmıştı ve küçük dostları etrafında pervane oluyordu. Neden bu dersi çok sevdiğini şu an anlıyordum.

"Sürekli cevap vermene gerek yok. Başındaki uğultu dinsin diye sen gidene kadar aynı anda konuşmayacağız. "

"Teşekkür ederim, minnettar olurum."

"Önemli değil Yargı Yargıcı. Buraya getirdiğin harika enerjin için asıl biz teşekkür ederiz."

"Sizi görünce oluştu o birden bire." dedim. Kelebek kıkırdayarak omuzumdan uçtu ve arkadaşlarının yanına gitti. Dediği gibi uğultu kesilmişti.

"Demek onlarla iletişim kurabiliyorsun. Güçlerinin gerçekten çok güçlü olduğunun farkında mısın? Unutmamak için not almam gerekecek yakında."

"Abartma." diyerek koluna doğru bir yumruk savurdum. Ama o sanki acı çeker gibi inlemişti.  "Elin ağırmış Kıvılcım, çarpmaktan beter ediyorsun." dediğinde onu kendi halinde bırakıp etrafı keşfe çıktım. Elim ağır değildi bir kere. Numara yapıyordu. Ya da yapmıyor muydu? Gelen güçlerle birlikte kuvvet de mi kazanmıştım? Şöyle göz ucuyla arkaya doğru baktığımda hiçbir şey olmamış gibi peşimden geldiğini gördüm. Öyleyse sorun yoktu.

YAŞAMAYANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin