Bölüm 18.1 Geçmişin Sancısı

545 69 50
                                    







Merhaba güzel vezirlerim♟️ Bölümün düzenlediğim kısmını iki part olarak atacağım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Hepinizi çok seviyorum, gelecek bölüm görüşmek üzere.☘️☘️





Yaşayanlar Yaşamayanlar Yaşayamayanlar

Yaşayanlar Yaşamayanlar Yaşayamayanlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♟️Bölüm 18♟️

Geçmişin Sırları

Kardeş; aynı ana babadan doğmuş olan, anası ya da babası aynı olan kimselerin birbirlerine göre adı, birine göre öteki.

♟️

Arat yaklaştı ve göğsümden taşan yere dudaklarını bastırdı. Onu kendime daha çok çektiğinde ne olacaksa olsun deyip ateşi tam ortamıza atmak istemiştim. Ta ki karanlık sanat odasının artık bizi göstermeyen ışığı, odanın tam ortasına vurduğunda, ışığın altında duran satranç tahtasını görene kadar...

♟️

Bir satranca bir Arat'a bakmama rağmen bağlantıyı kuramadım. "Bu da ne demek oluyor?" diye sorduğumda Arat huysuzca "Sanat odası hislerime çomak sokuyor!" dedi. İçimdeki kıro bak hele çomak sokmayı da öğrenmiş derken gülümsedim.

Piyanonun üzerinden nihayet kalktığımda hâlâ kendi kendine homurdanıyordu. Birden beliren bu tahtaya ben ne yapabilirdim ki? Evren onların evreniydi, yeni olan bendim ve uyum sağlamaya çalışıyordum.

"O halde satranç oynamamız gerekiyor. Kazanan serbest mi kalacak yani? Kaybedersem bu odaya tutsak mı olacağım?" diye onu darlarken aşırı eğleniyordum. "Senin tutsak olabileceğin tek yer benim kalbim. Felaket sahnelerini çıkart aklından lütfen."

"İşte bu etkileyiciydi. Sen bir gerildin sanki? Yeniden mi masaj istiyorsun Arat Zemheri?"

"Senin şifalı ellerinden ne olsa isterim kadın."

Bu çıkışı hem komiğime hem de hoşuma gitti. Bana şey gibi hissettirmişti; annemle babamın atışmaları. Kısa bir an kendimizi evli bir çift gibi hayal ettim. Sabah uyandığım an onun zifiri karanlık gözlerinin benim içime nasıl güneş gibi doğduğunu izlemeyi, birlikte bir şeyler paylaşırken atışmayı, aynı evin içinde soluk almayı, aynı yastığa baş koymayı... Yaşayanlar'ın dünyasında olsaydık aynı anahtarı taşımayı ve bıçağın ucunda elma kesip vermeyi de hayal edebilirdim.

YAŞAMAYANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin