2.1

27K 1.3K 167
                                    




Ceylan Ertem - Kovdum

2.1


Dünyanın dönüş hızına yetişen bir baş dönmesi ile mücadele etmenin tek yolunun dünyayı görmemek olduğunu düşünerek gözlerimi kapatmıştım çünkü içerisinde bulunduğum arabanın hareket ettiğini gördükçe baş dönmeme mide bulantım da etkileniyordu. "Kusacağım galiba." diye mırıldandım yarı baygın halde. Zihnim bomboştu, sadece dönüyordum.

"Çekeyim mi sağa ?" diye soran Yağız yarım saat öncesinde sanırım bana evlenme teklifi etmişti. İstemeye gelmesi gerekiyordu evlenmemiz için hem daha ailemin haberi yoktu, nereye evleniyorduk ki ?"Önce babamla konuş." diye tekrar mırıldandım. Başka konuşmalara odaklandıkça belki mide bulantımı unutabilirdim. 

"Ne ?" diyen Yağız'ın mimiklerini göremesem de şaşkınlığını ses tonundan bu kafa ile bile anlıyordum halbuki ben düğünden ayrılırken Derya, Yağız'a "Bu sarhoşa sahip çık enişte." demişti. Nerem sarhoştu benim ? Gelmiş burada sevgilimle isteme planı yapıyordum. Derya, yakında hepimize kuzum da demeye başlardı; evlilere ilk günden yükleniyordu kuzum lafı.

"Ne, ne ?" Gözlerimi hafifçe aralayıp Yağız'a doğru döndüm. "Oynuyor musun benimle ? Yalan mıydı her şey ?" diye sorarken sanki gözlerim doluyordu. Regl olmak ne zor işti ya!

"Yavrum, hadi eve gidesiye kadar uyu sen gittikçe saçmalıyorsun." Bir de saçmalıyor olmuştum, şimdiden böyleyse ileride nasıl olurdu bu ?

"Kurtulmak istiyorsun benden ama beni bu  halde annemlere götürürsen yarın evlendirirler bizi götürme bence."

"Yarın evlendirirler diyorsun yani ?" diye sorması ile hızla kafamı salladım. "O zaman hemen götüreyim ben seni de yarın yıldırım nikahına gidelim."

"Olmaz," dedim omuz silkerek. Biraz önce istemiyordu, sorularıma cevap vermemişti. Annem zaten Yağız'a vermezdi ki beni."evlenmem ben seninle."

"Niyeymiş o ?" Sert tonu birden değişmişti ama nedenini algılayacak halde değildim.

"Okulum var, kariyer yapacağım ben." Tekrar gözlerimi kapattım, Yağız da zaten bana cevap vermemişti. Aklımda olan tek şey su yerine içtiğim vodkanın boğazımı yakan o kokusuydu, sanki her an tekrar tekrar içiyordum da kokusu o derece burnumdaydı. 

Kusmamak için verdiğim çabaya o kadar odaklanmıştım ki Yağız'ın "Geldik." demesi ile arabanın durduğunu anlamıştım. 

"Eve nasıl gireceğim ben ?" derken yavaşça gözümü açtığımda bizim mahallede olmadığımızın farkında olarak "Neresi burası ?" dedim. "Eve mi atıyorsun beni ?" demeyi ben de beklemiyordum. Ellerim sanki dudağımdan dökülen kelimeleri geri alacakmışçasına ağzımın üzerine kapanmıştı ve eş zamanlı olarak Yağız gülmeye başladı.

"Nasil bildun daa!"

"Yağız, anneme ne diyeceğim evden beklerler eve götür beni ya da götürme bu halde nasıl gireceğim ben eve!" diye söylenirken aynı zamanda da gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Annem ve babamı hayal kırıklığına  uğratacaktım, ben bu zamana kadar hiç sarhoş sarhoş eve gelmemiştim ki!

"Gökçen," dedi Yağız ciddileşerek. "yavrum niye ağlıyorsun ?"

"Annem, çok kızacak. Bu halde nasıl eve gireceğim, ailemi hayal kırıklığına uğratıyorum zaten annem seninle ilgili de imalar yapıyor sanki biliyor da yolun başında seni bırakmamı istiyor gibi." Hem konuşuyor hem de ağlıyordum. Yağız'a bakmaya korkuyordum ama alkolun verdiği etki ile düşüncelerim engelsizce dudaklarımdan dökülüyordu. 

Yağız Yerin GökçeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin